İngilizlerin 120 milyon dolarlık F-35B uçakları (şu dikey inen uçak modeli versiyonu) bir kaç gün önce Kıbrıs ile Mısır arasında bir yerlerde denize düştü. Pilot atladı kurtuldu. İngilizler, düşen uçağı bulup çıkartmak istiyorlar. Enkazın Rusların eline geçmesinden endişe ediyorlar. Uçağı bulmak için İngilizlerin ABD donanması ile işbirliği yaptıkları yönünde basında haberler çıktı.
Uçaktaki bazı özel teknolojilerin hasım güçlerin eline geçmesi istenmiyor. Süpersonik hızda radar görünmezliği sağlayan radar ve sensörler bu teknolojilerin başında geliyor.
Düşen uçak, İngilizlerin yeni uçak gemileri HMS Queen Elizabeth'in filosundaki 8 İngiliz F-35B uçağından biriymiş. Gemide 10 tane daha ABD Deniz Kuvvetleri'ne ait F-35B uçağı bulunmaktaymış.
F-35 koca denizde nasıl bulunacak? Enkaz ping atıyormuş. Yani uçağın içindeki kara kutu veya benzeri bir ekipman böyle durumlarda bulunmak için periyodik olarak dış dünyaya sinyal gönderiyor. Sinyal tespit edilebilir ise uçağın yerini bulmak kolay. Elbette sinyalin denizde etkili erişim mesafesi sınırlı. Enkazın 1 milden daha derinde olduğu tahmin ediliyor. Uçağı bulmak için gemiler suya sinyal alıcıları sarkıtacaklar ve denizi tarayacaklar. Alıcı başlıkları hayli derine indirmeleri gerekebilir. Muhtemelen sinyal alıcı ekipmanı zaten doğası gereği (sinyal istihbaratı) bulunduran denizaltılara da iş düşecek.
Bölgede İngilizlerin Kıbrıs'ta askeri üsleri var. Rusların ise Tartus'ta üsleri var. Rusların bölgede nükleer ve dizel itkili denizaltıları olduğu ve arama çalışmalarına "ilgi gösterecekleri" tahmin ediliyor.Enkazın uluslararası sularda olduğu söyleniyor. (belli olmaz bu işler)
Tesadüf eseri Prens Charles da kaza günü Mısır'da ziyarette idi ve ertesi gün ilgili uçak gemisine ziyaret programı var idi. (ilginç bir tesadüf, dünya küçük.)
Bu gelişmeler bizim arka bahçemizde (arka havuzumuz diyelim) olurken, Türkiye (veya KKTC) ne yapabilir? Türkiye'nin de bölgede ciddi miktarda deniz gücü ve denizaltısı olması muhtemel. Yoksa dahi intikal süresi kısa. Ayrıca Kıbrıs'tan İHA ulaşımı da muhtemelen bölgeye kolayca yapılabilir. Bu enkaz tespit ve çıkartma çalışmalarına destek olmak (veya komple işi üstlenmek) Türk Donanması için güzel bir egzersiz olabilir. Hatırlanırsa Adalar Denizi'nin dibinde maalesef birkaç tane Türk (ve Yunan) uçak enkazı da yatmakta ve bildiğim kadarıyla büyük bölümünün enkazına ulaşılamadı (veya ulaşılmaya çalışılmadı). Denizdeki uçak enkazını tespit edip çıkartmak Türk Donanması için önemli bir kabiliyettir ve bu konuda gerekli yetkinliklere ulaşılmalıdır. Sanıyorum donanmamız bu alanda kayda değer miktarda beceriye sahiptir. Geçen Eylül ayında Akdeniz'de ABD ve İtalya ile denizaltı arama kurtarma tatbikatları yapılmıştı. Hazır tatbikatı de taze yapmışız, bu arama işine katılmak faydalı olabilir.
Lise fiziğine dönelim ve bu sinyal bulma konusunda neler yapılabilir biraz spekülasyon yapalım. Muhtemelen sinyal hareket halindeki tek bir alıcı ile yakalandığı anda enkazın tam olarak yeri tespit edilebilir. Enkaz kaç parça halinde, ne kadar alana dağıldı herhalde kimse bilemez. Acaba her uçağın sinyali aynı mı yoksa farklı mı? Enkazı arayan rakip güçler devrede ise, İngilizlerin denize sahte sinyal yayıcıları atarak rakiplerin işini zorlaştırması muhtemel. Rakipler eğer sinyalin yapısını biliyorsa aynı şekilde denize aynı sinyali yayan sondalarını atarak İngilizlerin işini zorlaştırması muhtemel.
Hızlı bir çözüm İHA'lar ile bölgeye yüzlerce sinyal alıcısını havadan atmak olabilir ve ilgili sinyali bulan alıcı "buldum" sinyalini yayabilir. Muhtemelen ilgili ekipman tasarlayıcısı sinyalin hangi durumda, hangi sıklıkta, hangi güçte verileceğini programlamıştır ve bunu bilmeyen rakibin enkazı bulma işi daha zor olacaktır.
Enkaz bulunduktan sonra gemiden kumandalı denizaltı robotu enkaza balonlar bağlayacak ve balonlar ile enkaz yüzeye ve ilgili geminin bordasına çıkartılacak.
Biraz da komplo teorisi üretelim. Varsayalım bu bir kaza değil ve bir planın parçası. Bu bahane ile hayli stratejik bir bölgede denizaltına bir sürü ekipmanlar indirilecek ve bazı çalışmalar yapılacak. Bölge zaten gaz yatakları bölgesi, muhtemelen denizaltı telekom kabloları da bölgede mevcuttur. Lokasyon Mısır, İsrail ve Kıbrıs'ın deniz kesişimi civarında bir yerlerde... Belli mi olur dünyanın bin türlü hali var.
Türkiye'nin bölgedeki deniz gücünü, İHA'larını ve teknik kabiliyetlerini kaldıraç olarak kullanabileceği bir ortam mevcut gibi. Her durumda bölgedeki çalışmaları yakından takip etmekte fayda var.
Bu gelişmelerin bize verdiği diğer mesaj ise KKTC üniversitelerinde "Okyanus Araştırmaları Merkezinin" olmasının, sualtı jeolojisi, deniz sondajı, deniz madenciliği, sinyal istihbaratı vs. konularında mükemmeliyet merkezinin oluşturulmasının faydalı olabileceğidir.