Gıda enflasyonunda cadı avı

Çetin Ünsalan Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

Enflasyonla mücadelenin salt fiyattan değil, üretimden geçtiğini anlayamayan ekonomi yönetimi, tekrar fırsatçılar başlığı altında cadı avına çıktı. Ne zaman enflasyonda dara düşülse aynı tiyatroyu izliyoruz.

Özellikle tanzim adındaki çadır gösterisinden beri aynı şeyi yaşıyoruz. Peki siz bugüne kadar tek bir fırsatçı yakalandığını duydunuz mu? Yapılan iş piyasaya baskın yapıp, birilerini taciz etmekten başka bir işe yaramıyor?

Arada bir takım kötü niyetli kişiler varsa, bunu ortaya çıkarmak için iktidarın şov yapmasına gerek yok ki… Zaten görevleri arasında bulunuyor. Ama patates satana baskın yapıp, TV’lerde konuşuyorlar, sonra takipsizlik geliyor.

Hoş takipsizlik gelmese de tek verilebilecek ceza, sembolik bir para cezası… Meseleyi o kadar cahilce tartıştılar ki, karaborsa söylemi bile geliştirdiler. Oysa ürünlerin bu kadar ortada olduğu ve ulaşılabildiği bir ortamda karaborsa teknik olarak oluşamaz.

Fakat şov gibi fırsatçı arayanlar, geçen yıl patates fiyatları tavan yaptıktan sonra, iç savaş yaşayan Suriye’den bir anda nasıl patates ithalatı yapıldığının peşine düşmediler.

Bunun mümkün olmadığını biliyoruz. Acaba biri patatesi topladı, bir yerde sakladı da, sonra piyasaya mı sürdü? Bunun yanıtı aldık mı? Gerçek bir fırsatçı arıyorsanız alın size adres; araştırıldı mı?

Üretim girdi maliyetleri almış başını gidiyor; ulaştırma keza öyle… Ürünlerin üzerinde anormal vergiler var. Hal fiyatının peşine niye düşüyorsunuz? Girişi belli, çıkışı belli. Düşüyorlar çünkü bu meseleler gündeme gelmeden haller konuşulmaya başlandı.

Projenin halleri devre dışı bırakarak zincir marketlerin üreticiyle bire bir kalmasını sağlamak olduğunu bilmiyor muyuz? Bu durumda ekonomik gücünü yitirmiş üreticinin ayakta kalma şansı var mı?

Aynı şeyi Rami Gıda Toptancıları’nı devre dışı bırakarak yapmadılar mı? Hem üreticiyi, hem perakendeciyi finanse eden bu yapı devre dışı bırakılarak, sistem zincirlerin eline terk edilmedi mi?

Diyeceksiniz ki Rami’de sıkıntılı ürünler satılıyordu. Değildi ya, bir an için bunun gerçek olduğunu kabul edelim. O zaman aynı markalı ürünlerin market raflarında da yer almasını nasıl açıklayacaksınız?

Günün sonunda Türkiye’nin derdi üretemiyor, ürettiğinde para kazanamıyor olması… Siz vatandaşın enflasyonunu yok sayarsanız, üreticinin yansıtamadığı enflasyon farkını görmezden gelirseniz, nakliyede paralı yolları mecburi hale getirirseniz ve ürünlerin üzerindeki dolaylı vergilerden kamunun gelirlerini kurgularsanız, daha çok cadı avına çıkar, ama sonuç alamazsınız.

[email protected]

Tüm yazılarını göster