Bu teşvik yeni zenginler (!) yaratır

Çetin Ünsalan Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

Bir banka size çıkıp gelse dese ki: ‘Gel yatırım yap.’ Maddi durumunuzun iyi olmadığını söyleseniz ve size şu şartları sunsa ne dersiniz? ‘Senden para pul istemiyorum, her türlü masrafını üstleniyorum; hatta ürettiğin malı ben alıyorum; gerekirse cebine de para koyuyorum.’

Bu şartlarda yatırım yapar mısınız? Yapmayanın aklına şaşarım. Peki rüyadan çıkıp gerçeğe dönersek, size bu şartlarda sunulan bir olanağı inandırıcı bulur musunuz? Eğer yanıtınız ‘evet’ ise özür dilerim ama samimi davranmıyorsunuz demektir.

Hatta aklı başında insanlar bu konuda ısrar edersem, kendileri ile dalga geçtiğimi düşünerek biraz da tepki gösterebilirler değil mi? Ama bu ülkede bu teklif edilebiliyor. Kimse de çıkıp, nasıl ve neden sorularını sormuyor.

Daha garip olanı ise, bu teşvik paketini Yürütme’nin başı Başbakan ya da ilgili bakan değil, yetkisi olan ama hiçbir sorumluluğu bulunmayan Cumhurbaşkanı açıklıyor. Şimdi burada bütün finansmanı cefakâr Beşiktaş taraftarı üstlendiği halde, yetkililere kapıları açıp, taraftara kapıyı kapatan Fikret Orman gibi ‘çok teşekkürler’ silsilesiyle hamaset yapmak mümkün. Ama tabii ki yapmayacağım.

Çünkü böyle bir tavrı ne doğru buluyorum ne de muhatabı Cumhurbaşkanı’nın bile samimi karşılamadığını düşünüyorum. Bizlerin işi gerçekleri konuşmak… Doğu ve Güneydoğu illerinde yatırım yapanlara büyük teşvik sunuluyor. Cumhurbaşkanı’nın açıklamasına göre:

Burada yatırım yapanlar 20 yıl vergiden muaf olacak. Burada iki başlık var. Eğer gerçekten bir teşvikse bunu nasıl finanse edeceksiniz? İkincisi de bildiğim kadarıyla zaten buradan doğru düzgün vergi toplanmıyor. O zaman bu da bir teşvik olmuyor.

Yine burada yatırım yapanlar 10 yıl zam yok. Buradaki kaçak elektriği zaten biz ödüyoruz. Bunu bütçelendirerek bütçenin yatırım kısmından mı karşılayacaksınız; yoksa bunlar da faturalarımıza ilave mi edilecek? Özel dağıtım şirketlerinin bunu sübvanse edeceğini sanmam.

Buraya yatırım yapanların kredi faizini devlet ödeyecek. Peki, krediyi kim verecek? Bu kredilerde yeterlilik hangi koşullarda aranacak? Daha bombası buradaki ürüne alım satım garantisi verilecek. Peki o zaman krediyi de devlet ödemiş olmayacak mı? Bu şartlarda oraya yatırım yapan yan gelip yatmayacak mı?

Bundan da kritik olan Bakan’ın açıklamalarından anlıyoruz ki, bu yatırımı yapanlar arasında yerli ve yabancı ayrımı güdülmeyecek. İyi güzel de sizce de bu fotoğrafın içinde bir gariplik yok mu?

Madem bu şartların tamamını sunuyorsunuz ve madem sonuç alınacağını düşünüyorsunuz; neden özel sektöre dayanıyorsunuz? Kamu gitsin bu şartları da arkasına alıp, gerekli yatırımları yapsın. Çünkü söz edilen sektörler de stratejik ve teknolojik alanlar. O zaman geriye bir soru kalıyor? Bu yatırım temalı bir şov mu; gerçekten atılım mı yapacağız?

O zaman niye birilerinin gelip bu olanaklara sahip olmasını, zenginleşip (!) kaynak transferine neden olmasını bekleyelim ki? Devlet olarak gider; biz yaparız.

Çetin Ünsalan

Tüm yazılarını göster