Seçiminiz batsın

Çetin Ünsalan Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

Bir yerde değerler bozulmaya başlamışsa, onun ilk adresini siyasette arayacaksınız. Son dönemde kıymeti kendinden menkul, dünyanın etrafında döndüğünü zanneden iktidarın bu tavrı hem rahatsız edici, hem de insanların zekâsıyla alay edici noktaya ulaştı.

400 milletvekili ısrarıyla ve aymazlığıyla başlayan süreçte yaşananlar hepimizin malûmu… Gerek terör olayları açısından, gerekse ekonomik gelişmeler bakımından kendi iktidarını sihirbaz, yapacaklarını da mucize diye satan tanımı zor bir yaklaşımla karşı karşıyayız.

Son olarak teröre karşı tüm yurttaşları meydana çağırıp, orada seçim propagandası yapan, hülleli mitinginin faturasını da muhtemelen kamuya fatura eden bu iktidar, sonra çıkıp ‘neden devlet meselesi söz konusu, bizimle olmuyorsunuz’ deme cüretkârlığını bile gösteriyor.

Devlet ile hükümetin arasındaki farkı bilmeyenler, önce teröristle masaya oturup, bunu itiraf edip, şimdi karşı çıkanların, yarın yine aynı masada olmayacağına kim, nasıl emin olacak? 3 tane oy için kullanmayacağınız değer yok mu?

İktidara mensup kişiler devlet adamı gibi davranmıyorsa, şark kurnazlığı peşinde koşuyor, ama bir o kadar da ucuzca tavırlarla yakınıyorsa, yalancı çoban gibi verdiği alarma insanların inanmamasına neden şaşırıyor?

Ekonomiye baksanız halen ‘çok iyiyiz’ kandırmacasının gölgesinde 1 Kasım seçimlerine atıfta bulunan palavralar dolaşıyor ortalıkta. Şu çok net: İyi falan değiliz. Bugüne kadar kendimizi, iktidarın bizi ve sahte yaşamların çevremizdekileri kandırmasıyla, bugünkü açmaz noktaya geldik.

Halen ekonomide bunca yapılan yanlışa karşın tek başına iktidar isteyerek 13 yıllık hatalarını kabul etmeden vatandaşın karşısına çıkanlar, satın aldıkları kalemlerle kendilerini mucize olarak tanımlamaya devam ediyorlar.

Sonuç kötü olursa ne olacak? Onun suçlusu Merkez Bankası… Bakın yarın para politikası kurulu toplanıp bir karar açıklayacak. Muhtemelen FED’e paralel hareketsiz kalacaktır. Aslında hareketsiz olmaktan başka çaresi de yok. Ama bunun muhatabı Merkez Bankası değil.

Daha önce de söyledim. Merkez Bankaları iktidarların belirlediği ekonomi politikalarının içinde, o hedeflere ulaşılması noktasında bağımsızdırlar. Para geldiği zaman siyasete, gelmediğinde Merkez Bankası’na puan yazmaz.

Doları şimdi bayram öncesinde birileri riski azaltabilsin, birilerini kurban etsin diye aşağıya çektiler. Oysa Merkez Bankası yılsonu hedefini 3,04 olarak revize etti. Bu, bu kura razıyım noktasıdır. Çok daha yukarılarda olacağı, Türkiye’nin ekonomik açmazları nedeniyle açık…

Bu bir niyet meselesi değil, matematik meselesidir. Ama helikopterle imar yapan bir yaklaşıma bunu anlatamazsınız. Niyet meselesine gelince… Yine bir haber pompalandı. Körfez sermayesi Türkiye’de seçimleri bekliyormuş. 1 Kasım seçimlerinden istikrar (!) çıkarsa, buraya akın edeceklermiş. Palavranın önde gideni bu işte…

Bu kafa FED’in açıklamasından sonra parasal genişlemeyi sonlandıramayacağını, bugün faiz arttıramayacağını, dün AB’nin parasal genişlemesinin dolar açığını gidereceğini söyleyen kafa. Oysa aynı saatlerin bir başka haberi bakın ne diyor? Haberin içine aktarayım:

“Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's, Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (GCC) Bölgesi Kurumsal ve Altyapı Raporu'nu açıkladı. Raporda petrol fiyatları Haziran 2014'den bu yana yüzde elliden daha fazla oranda düştüğü, bunun sonucu olarak Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi ülkelerinde nispeten düşük ekonomik büyüme ve kurumsal-altyapı sektörleri için daha zayıf bir çalışma ortamı beklendiği ve bu durumun büyük ölçüde hükümet harcamalarından kaynaklandığı vurgulandı…

Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi ülkelerinde ortaya çıkan bütçe açıkları, Bahreyn, Umman ve BAE enerji sübvansiyonlarında azalmaya neden olduğu belirtilen raporda, Standard& Poor's hükümetlerin ekonomik büyümeyi desteklemek amacıyla yatırım bütçelerini korumakta olduğunu belirtildi.

Rapora göre; büyük kamu sektörü altyapı projeleri hala devam edildiği belirtilerek ancak petrol fiyatları mevcut seviyelerde kalmaya devam ettikçe, bu projelerin ertelenme ve iptal edilme durumunun artacağı vurgulandı.”

Hayat siyasetçinin bir yerlerde oturmasından ibaret değildir. ‘1 Kasım’da bize oy verin sorun’ bitsin ha? Seçiminiz batsın. Dikkat edin; vatandaş olarak seçimimiz demiyorum; seçiminiz diyorum. Paranızı verelim de evde oturun. Memleket battı; yangın yerine döndü sizin yüzünüzden, halen Ali Cengiz peşindesiniz.

Çetin Ünsalan

Tüm yazılarını göster