Pozisyon açığındaki uyarı

Çetin Ünsalan Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

Türkiye’nin yurtdışı pozisyon açığı açıklandı. Yani yurtdışındaki varlıklarıyla yükümlülükleri arasındaki fark. Son gelinen noktada karşımıza çıkan rakam 401 milyar dolar…

Tek başına bile ürkütücü ve dünya ekonomisindeki açmazlarımızı, finansman ihtiyacımızı ve riskimizi sergiler nitelikte… Dolar / TL kurundaki her yukarı yönlü oynama da bunun bize Türk Lirası cinsinden maliyetini arttırıyor.

Fakat esasen rakamın grafiğine baktığınızda dikkat çekici oranda bir azalmayı görüyorsunuz. 2017 yılının sonunda açık 459 milyar dolar. Mayıs 2018 itibariyle yani sadece 5 ayda 58 milyar dolarlık bir gerileme söz konusu…

İlk planda baktığınızda seviniyorsunuz. Çünkü Türkiye’nin riskinin azaldığı, para ödediği hissine kapılıyorsunuz. Fakat rakamın oluşumundaki detaylara mercek tuttuğunuzda bir uyarının büyük puntolarla size ‘dikkat’ dediğini fark ediyorsunuz.

Zira rezervlerde azalma göze çarpıyor. Yatırım kalemlerinde gerileme gözleniyor. Daha da dikkat çekici olan ise varlıklarda yüzde 0,5’lik bir azalış yaşanırken, yükümlülüklerdeki gerileme yüzde 3,3 düşüyor. Bir gerileyen kalem de bankaların yabancı para cinsinden ve TL bazında mevduatlarının yüzde 10,8 oranında azalmış olması.

Dediğim gibi ilk planda yükümlülüklerin azalmasına seviniyorsunuz. Fakat rakamları daha dikkatli okuduğunuzda olasılıklar insanı ürkütüyor. Mesela bunlardan birincisi artık Türkiye’nin eskisi kadar para bulamadığını net bir biçimde görüyorsunuz. İkinci olarak da ülkeden sadece yabancı değil, yerli sermayenin de çıkış içinde olduğunu anlıyorsunuz.

Yani aradaki fark varlıkların artmasından kaynaklanmıyor. Yükümlülüklerin gerilemesinden dolayı ortaya çıkıyor. Bu da ülkenin ciddi bir finansman sıkıntısı içinde olduğunun tercümesi niteliğinde…

Anlaşılan o ki, uzun aradan sonra buradaki sıcak para zararı da göze alarak çıkışını sürdürüyor. Tam bu aşamada da Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut bir çağrıda bulunuyor.

Türk yatırımcılara, yabancıların sattıklarını almalarını öneriyor. Ülkeye güven gibi gerekçeleri bir kenara koyarsak bunun nedenini anlamakta insan güçlük çekiyor. Zira bu, çıkmaya çalışana ‘kolayca git’ demek anlamına gelir.

Bırakın kimse almasın, risklerini satamasınlar, sıkışmış halleri devam etsin ve çıkıyorsa kârdan da olsa zararı göze alıp çıksın. Onun riskini bir yerliye satmasına neden ortam sağlıyorsunuz?

Anlaşılır gibi değil. Neticede para çıkışının sürdüğü, yeni para bulmanın güçleştiği göze çarparken, risk satacak adamlara yol göstermek ne manaya geliyor anlamış değilim. Sanırım bunun da, laf olsun diye değil, gerçekten açıklanması gerekiyor.

ulusal.com.tr

Tüm yazılarını göster