Tek adam vesayeti

Çetin Ünsalan Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

Kıymeti kendinden menkul ileri demokrasi var ya, hani bir türlü ne olduğunu anlayamadığımız, gerçek demokrasiyi taca atıp, Irak tipiyle yetindiğimiz… İşte o ilerledikçe ilerliyor. Her türlü hak gaspıyla bugüne kadar adım adım yürüyen ve ‘benimle aynı şeyi düşünüyorsan demokratsın’ ilkesini benimseyen rejim.

İşte o artık daha da anlaşılmaz bir hale geliyor. ‘Bu ne biçim bir demokrasi’ diye tartışmaların yaşandığı, ‘askeri vesayet istemezük’ diyerek, sindire sindire siyasi vesayete doğru yürünen yolda freni patlamış araç gibi bir ülkenin üzerinden geçiyor.

Medyasından başlayarak hukukuna kadar her şeyi kendine göre dizayn eden, vatandaşı darbe dönemlerini aratacak kadar paranoyak hale getiren bu uygulama, ne kanun tanıyor ne de hukuk… Sadece 5 kere Anayasa Mahkemesi’nden, Anayasa’nın ilgili maddeleri gerekçesiyle (yani yorum değil) iptal edilen 2B’yi ısrarla önümüze koyması da bunun kanıtı değil mi?

İnsanların savunma haklarını elinden alan, ‘sehven’ delil yaratan, cezaevinin içine mahkeme koyan, çiftçinin batışını ananı da alıp gitmeyle, şehit olmayı yan gelip yatmama ile açıklayan bir zihniyeti tartışıyoruz.

Bugüne kadar yaptıkları her şey hukuktan döndü, ‘yargı işimize mani oluyor’ deyip operasyon yaptılar. Fakat kimse çıkıp da bu arkadaşlara ‘her seferinde hukuka aykırı iş yapıyor olmanız da bir ihtimal değil mi’ diye sormadı.

Nitekim 12 Eylül 2010 tarihli referandumda ‘yetmez ama evetçiler’in oylarıyla yargısal operasyonu gerçekleştirdiler. Yetmez ama evet mi, al sana bir kapak daha o zaman. AKP’nin TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na sunacağı Türk tipi başkanlık modeli önerisinin detayları ortaya çıkmaya başladı.

Yetmez ama evetçiler! Size sesleniyorum. Eğer bu öneri yasalaşırsa, başkan seçilen kişi, meclisi istediği anda erken seçime götürebilecek. Bugünkü düzenlemede de bunun şartları var ama hukuka bağlı. Şimdi gerekçe ne oluyor biliyor musunuz? İstediği kanunlar çıkmazsa, meclise diyecek ki ‘hadi seçime.’ Bizimki gibi sadece milletvekili maaşlarının artışlarında anlaşan bir yapınız varsa, burada iki ihtimal çıkar.

Ya her istenen kanun geçer ya da geçirecek milletvekilleri oluşana kadar durmadan seçime gidilir. Yani artık tezkere mi lazım? Çıkacak ya da seçim olacak. 2B mi gerekiyor? Çıkar ya da seçime…

Çalışan haklarının gasp edecek düzenlemeler mi gerekiyor? Ya yaparsın ya da seçime gidersin. Daha sayayım mı? Yetmez ama evetçiler! Size sesleniyorum. Yetti mi? Alın şimdi bunu çocuklarınıza demokrasi diye yutturun.

Çetin Ünsalan

ulusalkanal.com.tr

Tüm yazılarını göster