Barış güvercinleri tatilde!

Soner Polat Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

Türk basınında başını holding medyası ile Cemaat medyasının çektiği, Sözcü, Cumhuriyet, Taraf, Yurt ve Halk TV’nin destek verdiği “SAVAŞA HAYIR!” kampanyaları düzenlenmişti. Kurulabilecek hükümet seçenekleri bile bu bakış açısı ile değerlendiriliyordu. Örneğin olası bir AKP-MHP hükümetine “Savaş Hükümeti” adını takmışlardı!

Bunların tek bir isteği vardı. Kurulacak bir hükümet içinde ABD politikalarına yeşil ışık yakan CHP ve HDP (PKK) mutlaka bulunsun! Çünkü böyle bir hükümetin hem Irak ve Suriye’de kurulacak Kürt devletini kabul edeceğini ve hem de içeride açılım politikalarını yüksek bir hızla sürdüreceğini hesaplıyorlardı.

Bu kesimler MHP’yi en tehlikeli parti olarak gördüler. Çünkü MHP hem sınırlarımızın dışındaki gelişmelere hem de açılım politikalarına kesin olarak karşı çıkıyordu! Barış güvercinleri AKP’yi yerden yere vurmalarına karşın, bu parti içindeki Batıcı kanat ile CHP’nin beraberliği için perde gerisinden çalışıyorlardı.

ABD, İsrail ve Batı Tayyip Erdoğan’ı gözden çıkardığına göre, AKP ile CHP bir koalisyon hükümeti kurduğu takdirde, en geç bir sene içinde Erdoğan’ın denetim altına alınabileceğini hesaplıyorlardı. AKP içindeki Erdoğan karşıtı grupları cesaretlendirmek için ellerinden geleni yapıyorlardı.

Erdoğan’ın, “ne pahasına olursa olsun Suriye’de bir Kürt devletine izin verilmeyeceği” yönündeki söylemi bu kesimleri telaşlandırmıştı. ABD ile Erdoğan arasındaki sorunlar nedeniyle, “ya Erdoğan sözünde durursa!” ihtimali bu kesimde bir panik yaratmıştı.

Sürekli, sistematik, şiddetli, planlı ve gözü kara bir “Savaşa Hayır!” kampanyası sürdürüldü. Bu konuda yüzlerce haber, yorum, değerlendirme yapıldı. Onlarca manşet bu maksatla atıldı! AKP ve Erdoğan her zaman olduğu gibi bu konuda da geri adım attı! Zaten Erdoğan çark manevraları konusunda usta bir siyasetçiydi.

ABD, emekli bir orgeneral komutasında 40 kişi ile girdiği Ankara Meydan Muharebesi’nden mutlak bir zaferle ayrıldı. İncirlik dâhil her alanda isteklerini elde etti!

ABD’nin kazanması üzerine birdenbire garip bir gelişme oldu! Suriye ve Suriye Kürdistanı’nı dillerinden ve manşetlerinden düşürmeyen barış güvercinlerinin dili tutuldu! Konu aniden, sanki bir merkezden emir alınmışçasına gündemden düşürüldü! ABD ve Türkiye’nin ne alıp ne verdiği bile yazılıp, çizilmedi. Hükümet kurma çalışmaları ön plana çıkarıldı. Suruç patlaması gündemi baştan aşağı değiştirince, barış havarileri iyice rahatladılar. ABD’nin emrinde IŞİD’e karşı savaşa tabii ki girilmeliydi. Söz konusu ABD olunca güvercinler hızlı bir evrime girerek şahin oluyorlardı!

Bunun nedeni çok açık! Barış güvercinleri Türk halkındaki ezici orandaki Amerikan karşıtlığını çok iyi biliyorlar. Ama aynı zamanda siyasi partiler ve onlara yön veren oligarşik çevrelerin, az ya da çok ABD denetiminde olduğunun da bilincindeler!

İstedikleri elde ettiler! Rahatladılar! Huzur içinde, mutluluktan uçuyorlar! Şimdi sıra Türk halkının uyutulmasına geldi. ABD’nin açık bir zafer kazandığı gazete sayfalarında, televizyon ekranlarında dillendirilmemeliydi! Bu aynı zamanda Suriye’de yenilen büyük kazığı da sürekli olarak gündeme getirecekti. İyi bir slogan buldular:“Uyusun da büyüsün ninni, tıpış tıpış yürüsün ninni!”

Yaptıkları basit ve sade plan şuydu: “Susmak ve bu konuları bütünüyle unutturmak!” Nasıl olsa halkı istedikleri gibi yönlendirebildiklerini gördüler… Aslında, gerçekten de iyi bir tatili hak ettiler. ABD’nin yolundaki bütün çöpleri temizlediler…

Ama devletler de canlılar gibi varlıklarını devam ettirmek için bütün yaratıcılıklarını kullanırlar. Suriye’deki gelişmeler ülkenin birlik ve bütünlüğünü tehdit etmektedir. Göreceksiniz, hiçbir Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti sınırının hemen bitişiğindeki bu uğursuz gelişmelere uzun süre kayıtsız kalamayacaktır.

AKP bile, sözüne pek de güvenilmese de,HDP (PKK) ile yapılan Dolmabahçe mutabakatının kese kâğıdı niteliğinde olduğunu pompalamaya başladı! TSK’nın hareket alanı genişletiliyor! Çok güvendikleri yeni CHP’nin bile, parti yönetimini ele geçiren Batıcılara rağmen, olası bir iktidar ortaklığında taban baskısı nedeniyle hassas konularda yoğurdu üfleyerek yiyeceğini göreceksiniz!

Unuttukları bir şey daha var! İmparatorluklar kuran bu milletin sabrının da bir sınırı vardır. Siyaset, parti, mebus ve Bizans oyunları ile elbette yola çıkabilirsiniz ama son durağa ulaşamazsınız! AKP ve CHP’de zaten çatlaklar oluşmaya başladı. MHP, daha duyarlı bir seçmen kitlesi olduğu için bölücülüğe karşı taviz vermiyor. Ancak, en küçük bir krizde bile Türkiye’deki siyaset ikliminin büyük oranda değişeceğini söyleyebiliriz.

Çünkü hiçbir Türk vatandaşı ülkeyi bölmeleri için partilere oy vermedi! Bu büyük millet, bu gerçeği bir türlü anlamak istemeyen siyaset ağalarına gereken cevabı verecek yol ve yöntemleri eninde sonunda bulacaktır! Türkiye’nin hayati çıkarları söz konusu olduğunda barış güvercini, ABD’nin en küçük bir çıkar alanı olduğunda ise savaş şahini olanlar da bundan nasibini alacaktır!

Amiral Soner Polat

ulusalkanal.com.tr

Tüm yazılarını göster