İstanbul’da bugün bir taksi plakasının değeri 1,7 ile 1,8 milyon TL arasında değişiyor. Yani eski parayla 1,8 trilyon TL… İnsanların oturduğu evine rayiç bedeldeki artış üzeriden emlak vergisi zammı yapan, ama ticari olarak gelir elde ettiği bir metadan götürü usulü vergi alan bir ülkedeyiz.
Bu plaka sahipleri kimdir, çok merak ediyorum. Nasıl bir dokunulmazlıkları varsa, bunlar hiç vergi ödemiyor. Üstelik içlerinde yasalara uygun hem esnaf, hem plaka sahibi olanların oranı yüzde 10’u geçmezken. Çok büyük bir çoğunluğu yasaları da yok sayarak bunu bir türev piyasa ya da hisse senedi gibi kullanıyor.
Şu tam liste bir açıklansa da, biz de bu kişilerin kaçının gerçek olduğunu öğrensek. Bu meseleye takıldım çünkü bir haber araştırması yaparken, tesadüfen son itaksi ve takside pos uygulaması ile ilgili günlük cironun plaka sahibinin değil, şoförün hesabına gün sonunda yatırıldığı gerçeğiyle karşılaştım.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi de nasıl bir baskı altında kalmış olabilir ki, daha önce mal sahibine yatacak para, ikna (!) olunarak şoföre ait IBAN üzerinden onun hesabına yatar hale geldi? Gerçekten bu plaka sahiplerinin kim olduğunu çok merak ediyorum. Zira böylesine büyük bir lobi gücünün açıklaması olmalıdır.
Bu haber üzerine daha önce defaten programlarımda konuk olarak ağırladığım ve belgelerle sunduğumuz tüm konularda haklı çıktığımızdan sözüne de inandığım Nakliyat-İş Sendikası Şoför Temsilcisi Hüseyin Evcimen’i aradım.
Aklıma takılan bu konunun aslını astarı soracak oldum ki Evcimen konuşmasına “Şoförü soyacaklar’ diyerek başladı. Bunu uzun zamandır salt şoförlük yapanlara anlatmaya çalıştığını söyledi. Konuşma ilerledikçe anladım ki, meseleye takılmakta çok da haksız değilmişim.
Evcimen’e günlük ciroları sordum. Bir vardiyada şoförün eve ekmek götürmesi için 400 – 450 TL para toplaması gerektiğini söyledi. Peki dağılımı neydi? Plaka sahibine 210 ile 250 TL arasında değişen para veriliyor. 60 ile 80 TL arasında yakıt maliyeti var. Durak, yemek, yıkama gibi giderleri de düşünce akşam eve giden nafaka 70 ile 80 TL civarında.
Aslında aldığım bu bilgi benim için yeterliydi ve zihnimdeki soru daha da netleşti. Hiçbir taksinin tek şoför çalışmadığını düşünürseniz, plaka sahibinin cirosu günlük 800 – 900 TL’den aşağı düşmez.
Yani bir plaka sahibi ayda kemiksiz 420 TL’den hesaplasak 12 bin 600 TL gelir elde ediyor. Peki ne kadar vergi ödüyorlar? 2016 yılında çıkarılan torba kanunla yıllık geliri 8 bin TL’yi aşmayanlara muafiyetler getirildiğini hatırlatırım. Ben aylıktan söz ediyorum; Maliye yıllıktan bahsediyor. El insaf…
Neticede zaten ödedikleri toplam vergi bir ayda kazandıklarına bile tekabül etmiyor. Sözün özüne döner ve tek şoförden hesaplarsak, günlük geliri oturduğu yerden 210 TL olandan mı, çalışarak evine 70 TL götürenden mi vergi istersiniz?
Cironun içinde itaksi veya taksipos’un oranını bilemem. Ama burada ilke söz konusu… Neden mal sahibinin hesabına yatmıyor da, taksi şoförünün adına açılmış bir hesaba geçiriliyor?
Üstelik buraya yatan miktar ciro gözükeceğinden, muhtemelen yıllık gelir sınırını aşacak ve gelir vergisine tabi olacaktır. Çünkü yine muhtemelen şoför yakıt gibi gider pusulalarını, harcamasını ispat etmek için mal sahibine vermek durumda.
Bu detayı Hüseyin Evcimen’e hatırlattığımda dikkat çektiği bir konu daha oldu: Gelir vergisine tabi olduğu anda, işçilik statüsünü kaybedeceğini, Bağ-Kur’a tabi tutulacağını, dolaylı olarak emeklilik hakkı süre bakımından ötelenirken, oda ve benzeri noktalara aidat masrafı ve itaksi komisyonuyla karşılaşacağını belirtti. Kaybedilen ihbar ve kıdem tazminatı hakları da cabası…
Şimdi tekrar bu düzenlemeyi yapanların vicdanına soruyorum. Şansı yardım ederse, günde evine 70 TL, ayda ortalama 2 bin 100 TL götürüp, yeterli ciroyu yapamasa da plaka sahibine para ödeyen şoförün suçu ne? 70 TL alacak, ama bankadaki hesabına 400 TL yatacak ve kazanç elde etmiş görünecek.
Vergiyi ayda ortalama değerlerle tek şoförde ve risksiz 6 bin 300 TL kazanandan istemeye gücü yetmeyenler, 2 bin 100 TL kazanana mı güç geçiriyor? Bu mudur vergi adaleti? Maliye Bakanlığı’nda bu meseleye el koyacak, bu plaka sahiplerinin özelliğini bize anlatacak kimse yok mu?
Çetin Ünsalan