Hatırlıyor musunuz, yurtdışındaki gizli hesapların peşine düşmüştük. Maliye Bakanlığı yurtiçindeki zulaları bırakıp, yurtdışına yönelince, İsviçre başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesindeki bankalarda bulunan gizli hesap kayıtları talep edildi.
İsviçre’de imzalanan tam bilgi anlaşması Ocak 2013 itibariyle yürürlüğe girdi. Şimdi ‘bıyıklı Türkler’in peşine düşüyoruz. Elbette siz öyle zannediyorsunuz. Çünkü benzer bir haber Ekim 2009’da da pompalandı. Lüksemburg bütün hesapları açıyordu. Ne oldu? Sonuç var mı?
Umarım İsviçre’deki hesapların takibinden bir sonuç çıkar. Zira İngiltere hükümetinin desteklediği Vergi Adaleti Ağı’nın raporlarına göre Türkiye’den bu yolla kaçırılan rakam 158 milyar dolar.
Şimdi bunun için gurbet ellere düştük de, henüz 2011 senesinde dolar milyarderleri sıralamasına giren 38 isimden, 2010 yılının ilk 100 vergi rekortmenler arasında göremediğimiz 20 dolar milyarderinin durumunu araştırdık mı bilemiyorum.
Hangi ülke yok ki, başvurulanlar arasında? Jersey Adaları bile listede. Fakat ne hikmetse başvuru sırasında hatırlatmış olmamıza rağmen, Katar, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri ıskalandı. Kim bilir belki de İngiltere’den 8 gol yiyen Kaleci Yaşar gibi, bizim Maliye’nin de gözüne güneş gelmiştir?
Şimdi Maliye Bakanı, iş dünyasının ipliğini pazara dökeceğine yönelik beyanatlar veriyor. Olmaz, yetmez, bizi tatmin etmez. Biz bürokratlarla, siyasileri de istiyoruz Sayın Bakan. Hepsi açıklansın. Elbette bu alt üst olan bütçe açığının üstünü ‘bak para gelecek’ diye örtmek için bir taktik değilse…
Fakat sonuçları görüyor gibiyim. Mesela En Kahraman Rıdvan’ın İsviçre’de 8 milyar dolar hesabı çıkmış olabilir. Onu Avanak Avni takip edecekken, Dilaver dayağı basmış ve elindeki parayı gasp etmiş olabilir. Para Dilaver’dedir kesin.
Muhlis Bey’in de sanırım birkaç milyar doları bulunabilir. Fakat en büyük vurgunun Utanmaz Adam Şeref ile Korna’nın hesabında çıkacağı tahmin ediliyor. Fatoş’un kocası Basri’nin yaptığı çok katlı tostların kaynağının yurtdışındaki paraları olduğu tespit edilirken, Hasbi Tembel Er’in çavuş ile işbirliği yaparak Güngörmüşler’in parasını yurtdışına kaçırdığı ortaya çıkabilir.
Farklı yaratıcıları da olsa, karikatürün usta ismi rahmetli Oğuz Aral’ın vefatından önce bıraktığı mektupta, tüm bu hesaplarla ilgili bilgi aktardığı ve Gırgır, Fırt, Çarşaf gibi dergilerin de aslında gizli hesapların kod adları olduğu açığa çıkartılabilir. Fakat bana sorarsanız bu işin faturası Aynacı Mahmut’a kalır. Kim mi o? Bildiğiniz aynacı esnaf. Çünkü en tehlikeli işi o yapıyor? Bakan, akseden yüzünü görebilir. Aynalar tehlikelidir, çünkü Pamuk Prenses’in annesininki gibi yalan söyleyemiyor.
Tamam buldum, bu örgütün ve vergi kaçağının baş sorumlusu Aynacı Mahmut. Sahi en başa dönersek, sorumuzu tekrar soralım. Gizli hesaplar ne oldu? Açıklanacak mı? Hayır ben bizimkileri değil, Almanya’nın rüşvetle el altından aldığı kayıtlardaki hesap dökümlerini soruyorum. Orada kimlerin adı var?
Çetin Ünsalan
com
ulusalkanal.com.tr