Türkiye'nin gözü aydın... Efsane geri döndü!

Soner Polat Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

ABD, AB, İsrail ve birçok dost ülke (!) çok çalıştı. Bazı belgeleri Türkiye’nin hemen yanı başındaki (!) okyanusa attığımızı bile ileri sürdüler! İçimizdeki hainler de onlardan geri kalmadı. Şeytanın aklına gelmeyecek tuzaklar kurdular. Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, Askeri Casusluk ve daha bir sürü uğursuz sahte dava!

Adalet ve hukuk deyince yeri göğü inleten Batı, bu davaları çok sevdi… Hatta çılgın bir aşka tutuldular. Ortak söylem şuydu: “Türk hükümetinin ve Türk yargısının bu cesur (!) girişimini destekliyor ve takdirle karşılıyoruz!”

Esas hesapları üzüm yemek değil, bağcı dövmekti. Türk Silahlı Kuvvetlerini (TSK) hadım etmek istiyorlardı. Akılları sıra TSK’yı kafese koyacaklardı. Anlı şanlı (!) AB, alay eder gibi, kendi raporlarına şu ibareleri koymaya başlamıştı: “Türkiye NATO’da müttefikimiz olan bir ülkedir. TSK’nın harekât etkinliğinin (operationalcredibility) düşmesinden endişe ediyoruz!” Şaka gibi!

Bugünlerde Türk milleti çok mutlu! Köyde, mahallede, kahvede, metroda, otobüste, dolmuşta, iş yerlerinde herkes aynı konuyu konuşuyor. Topluma müthiş bir moral, enerji ve özgüven şırınga edildi. Karamsarlık sona erdi. Teslimiyet duygusu kayboldu. Bir millet uyanıyor… Bir millet ayağa kalkıyor…

Batı, İngiliz’i, Fransız’ı, Alman’ı, Coni’siile şaşkın, endişeli ve panik içinde! Gazeteleri, dergileri, siyaset adamları kara kara düşünüyor: “Biz nerde hata yaptık!” Birbirlerini suçlamaya başladılar: “TSK’nın PKK’ya temiz bir sopa çekmesini engellemeliydik!” Hadi ordan! Siz aranızda Yunanistan için para toplayın! Size soran kim?

Derin askeri analizler başladı! Hani, biz TSK’nın kolunu kanadını kırmıştık. Bu harekâtı ABD’den başka dünyadaki hiç ülke yapamaz! Nasıl olur? Pilotların çoğunu istifa ettirmiştik!

Olur, olur, bal gibi olur! Şu çılgın Türkler! Bilmiyorlar ki bir ölür bin doğarız. Rüzgâr, şimşek, fırtına olur, düşmanın üstüne kâbus gibi çökeriz.

Gece yarısı Kuzey Irak’taki terör kamplarının tamamına çok sayıda uçakla ileri teknoloji kullanarak sorti üstüne sorti! Karanlıkta gündüz gibi tam isabetle bombalar yağdırmak! Düşmana cehennemi bu dünyada göstermek! Kıyamet gününün provasını yapmak…

Pilot, asker, polis, korucu Mehmetçik oldu mu yedi düvel vız gelir, tırıs gider! Ezer geçeriz…

Usta Şair Can Yücel’i sevgi vesaygıyla anarken, O’nun “Aşk olsun sana çocuk!” şiirini kahraman Mehmetçik’e uyarlayalım:

Aşk olsun sana çocuk, aşk olsun!

Sevmiyorsam seni anam avradım olsun!

Türkiye’de en uzun koşuysa vatan kavgası,

Onun en güzel yüz metresini sen koştun,

İlk sen fırladın, sekmez merminle siperden,

En hızlısıydın sen hepimizin,

İlk sen göğüsledin ipi…

Küstahların, hainlerin, alçakların dili değişti. Meydan okuyanlar, iç savaş tehdidi savuranlar barış sözcükleri gevelemeye başladı. ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, AB yalvar yakar peşimizde dolaşıyor. Biz ettik, siz etmeyin! Her iki taraf da açılım sürecimi devam ettirsin! Hay hay efendim!

Eğer iki taraf varsa bunlardan biri siz, diğeri de besleyip büyütüp üzerimize saldığınız terör örgütüdür. Önce siz, iki tarafolarakbir araya gelin, güzel bir durum tespiti, pardon hasar tespiti yapın! “Oslo, moslo” diyorsanız, o artık mazi oldu. Başka kapıya!

Genelkurmay’ın faksları, telefonları, interneti bu aralar çok meşgul. Vatandaşlarımız gönüllü olarak bu haklı ve onurlu mücadeleye katılmak istiyor. Hans, Frank, George siz anlamazsınız, biz işte böyle bir milletiz…

Bu arada Mehmetçik’in bu vatan kavgasını, bu namus savaşını karalamak, küçültmek isteyen milli (!) yazar, çizer, gazeteci tayfası ve hatta sayın siyasi partiler var! Her şeyi tarih kaydediyor. Rezil olursunuz! İnsan içine çıkamazsınız…

Vatan şairi Namık Kemal şu dizeleri sanki onlar için yazmış:

Gitme vatan kavgasına

Yetiş rütbe yağmasına

Daldık dünya sefasına

Ne utanmaz kimseleriz!

Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel için muhteşem bir veda, yeni Komutan Org. Hulusi Akar için görkemli bir başlangıç oldu. Vatan mevzubahisse gerisi teferruattır.

TSK’nın aslan yürekli kahraman evlatlarını sevgi, vefa ve şükran duygularımla yürekten kutluyor; dünyayı ayağa kaldıran göz kamaştıran başarıları karşısında saygıyla eğiliyorum.

Ne mutlu Türk’üm diyene!

Amiral Soner Polat

ulusalkanal.com.tr

Tüm yazılarını göster