PKK dört ülkede çocuk ve genç kaçırıyor

Murat İnce Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

Rudaw, Darkamazi, Basnews, avatoday ve diğer kürtçü haber siteleri aylardır PKK'nin genç ve çocuk kaçırma olaylarını konu ediniyor. Diyarbakır anneleri çocuklarını PKK'den almak için yıllardır direniyor. Aynı durum İran, Irak, Suriye içinde geçerli. Eleman devşiremeyen örgüt çareyi genç ve çocuk kaçırmada buldu. Dört ülkede kaçırdığı evlatlarını PKK'nin elinden kurtaramayan anneler (babalar dahil tüm aileler) örgüte baş kaldırmaya başladı. Bu olgu örgütün ne hale düştüğünü gösteriyor.

Batı İran'da PKK’ye bağlı PJAK güçlerince kaçırılan kızını arayan baba Abdin Nasri Sine'de  yaşayan yoksul bir kişi. 15 yaşındaki kızı  PKK’ye bağlı PJAK güçlerince kaçırıldı.  Haberin devamı şöyle: "Çocukları PKK tarafından kaçırılan tüm ebeveynler gibi Abidin Nasri’de çocuğunun peşine düştü. Günlerce aramasına rağmen bir sonuç alamadı. Geçtiğimiz Perşembe günü kendisine kızının Sine’nin Kelaterzane’de olduğu söylendi. O da söylenen yere ulaşmak için Heware Berze Berqir denen dağa tırmanıyor. Fakat sıcak hava ve susuzluğa daha fazla dayanamayarak kalp krizi geçiriyor. Daha sonra cenazesi Berqir köyü sakinleri tarafından bulunuyor." Bu türden olaylar sıkça yaşanıyor ve bölge halkı tedirgin.

Olay üzerine Abdin Nasri’nin yakın akrabası şunları söylüyor: “Doğu Kürdistan halkı PKK ve PJAK’tan usandı. Çünkü onlar çocukları kaçırıyor ve Kuzey ve Batı Kürdistan’a geçiriyorlar. İnsanlar tanımadıkları bu yerlerde ölüyor. Aileler çocuklarının akıbeti hakkında hiçbirşey bilmiyor. Halka hayatı işkenceye çevirdiler.”

Avatoday sitesindeki haberin PKK'ye öfkenin hangi aşamaya vardığını göstermesi açısından önemli. Ayrıca çocuklarını örgütten geri almak için başlattıkları direniş genişleyerek devam ediyor. Kelaterzan bölgesi halkıda bu konuda sesini medyaya duyurmak isteyerek şunları söylüyor: “PKK ve PJAK’ın bu gayri ahlaki ve insanlık dışı uygulamasının medyada yayınlanmasını istiyoruz. Çünkü çocuklarımız kaçırılıyor ve haklarında bize hiç bir bilgi verilmiyor. Bunun hiç bir iyi amacı olmaz. Eğer devrim, mücadele ve çaba böyle ise yapılmasın daha iyidir.” diyerek tepkilerini dile getirdiler.

Son dönemlerde PKK tarafından onların deyimiyle "Doğu Kürdistan’da" sürekli çocuk yaşta çocuklar kaçırılıyor. "Doğu Kürdistan" halkı bu konuda PKK’ye büyük tepki gösteriyor. En son olarak Xorasan Kürtleri bu konuya ilişkin bir bildiri yayınlamıştı.

İran'da Kürtçü Komeleyî Zahmetkeş (Emekçiler) Partisi Merkez Komite Üyesi Aram Ebdula yaptığı açıklamada, "PKK Doğu Kürdistan kolu Kürdistan Özgür Yaşam Partisi’nin (PJAK) içerisinde her ne kadar Doğu Kürdistanlı kız ve erkeklerin olmasına rağmen dışarıdan bölgeye müdahale etme geleneği nedeniyle karışıklık yarattığını, bunun doğru olmadığını ve Doğu Kürdistan’ın PJAK gibi bir partiye ihtiyacı yok. Çünkü PJAK, PKK’nin kolu. Bu haliyle Kürdistan Bölgesi ve Rojava Kürdistan’ı tecrübelerini göz önünde bulundurunca PKK’nin ileride Doğu Kürdistan’da da aynı problemleri yaratacağını görüyoruz. (...) Kaçırılma ve kandırma yaklaşımını doğru bulmuyoruz. PKK özellikle çocuk ve genç yaştaki insanların hafızalarına yöneliyor, kendi saflarına katmaya çalışıyor. Bu insanlar kandırıldıkları için sadece duygusal boyutta katılım sağlıyorlar." dedi. PKK dört ülkede kendisi dışındaki tüm örgütlere yönelik husumet beslediği ve şiddete başvurarak sindirmeye çalıştığı görülüyor. Türkiye bu konuda yeterince tecrübeye sahip. PKK'nin 1980 öncesi ve sonrası kendisi dışındaki kürtçü örgütlere yönelik şiddet uyguladığını ve çoğunu bitirdiğini söyleyebiliriz.

 Çocuk yaşta eline silah verilenlerin çoğunun çatışmalarda hayatlarını kaybetmelerinde acemiliklerininde payı büyük. PKK'nin kadroları, tecrübeli silahlı elemanları savaşmak istemiyor ve cepheye gitmemek için yollar arıyor. Çünkü çatışmalarda ölüm dışında seçenekleri bulunmuyor.

HALKA DÖNÜK SİNDİRME HAREKETLERİ

PKK'nin kısmi denetimindeki Şengal'de (Sincar) halka yönelik sindirme eylemlerinin artması üzerine halkta tepki başladı. Irak Ordusunun Harekatı sonrası mevzi kaybeden örgüt, TSK'nın operasyonları ile iyice bunalmış durumda. Pençe-Kilit Harekatının hedefindeki Gara, Metina, Avaşin - Basyan yenilgisinin ardından PKK alan hakimiyetini bir bütün olarak kaybetmemek için rakiplerine yönelik cinayetleri arttırdı.

Bu konuda açıklamalarda bulunan Ezidi Xeyrî Zîban şunları söyledi: “Şengal’de işlenen cinayetlerden dolayı Şengal halkı kendi topraklarına dönüş yapmaktan korkuyor. Şengal’de özgürlük talep eden göstericiler ve aktivistler katlediliyor. Özellikle Ezdi aktivistlerin hayatları tehdit altındadır. Yakın bir zamanda Kürdistan Demokrat Partisi (PDK) kadrosu Ehmed Husên adındaki bir kişi Xanesor’da öldürüldü. İki gün önce, Cemîl Silêman adında başka bir kişi daha öldürüldü. Bu olaylar Şengal’de özgürlük isteyen herkesin katledilebileceğini gösteriyor” dedi.

Aynı konuda konuşan Ezidi milletvekili Mehma Xelîl : “Şengal’de barış ve uzlaşma talep eden herkes katlediliyor. Bu tehlikeli gidişata bir çözüm bulunması gerekiyor.” diyerek bölgede PKK'nin saldığı korkuyu dile getiriyor.

Amerikan emperyalizmi, İsrail siyonist devleti bölgede kaldığı müddetçe sorunlar bitmeyecektir. Emperyalizm bütünlüklü yapılara düşmandır. Üniter devlete, birleşik güçlü örgütlere, partilere kesinlikle iyi gözle bakmaz. Kendisiyle işbirliği içindeki örgütlerin bile çok parçalı olmasını ister.

Türkiye'de ise PKK hala HDP/DBP ve destekçileri aracılığıyla ülke sathında faaliyetlerini devam ettiriyor. HDP ve onun yedeğindeki DBP'nin kapatılmaması örgütü moral olarak olumlu yönde etkiliyor. Peki, PKK hangi kanalla çocukları kaçırıyordu? Bunun yanıtı annelerin feryatlarında açıkça HDP denilerek veriliyor.

Eğer dört ülke el ele verirse ne PKK kalır ve ne de çocuklar kaçırılır. Oyalayıcı siyasetler ilk önce ülkemize zarar verir ve zararın neresinden dönülürse kardır.

Tüm yazılarını göster