Elli yıllık acının onuru

Abdullah Gürgün Yazar gurguna@hotmail.com

12 Mart 1971, Viyana.

Bir acı haber: Türkiye'de bir karabasan. Amerikancı Faşist generaller yönetime el koydu. Bağımsızlık, demokrasi, özgürlük mücadelesi veren binlerce kişi hapislere dolduruldu. Baskılar, eziyetler, işkenceler, cinayetler... İşçi, köylü, emekçi, öğrenci demeden eziyor Amerikan buldozerleri...

Üç beş devrimciyiz Viyana'da. Darbeye karşı harekete geçiyoruz. Soğuk, karlı, karanlık sokaklarda fırtına gibi esiyoruz. Afişliyoruz, en çok da büyükelçiliğin olduğu caddeyi ve çevre sokakları. Kalabalık caddelerde bildiriler dağıtıyoruz. Toplantılar, gösteriler düzenliyoruz.

Engelleyemiyoruz.

6 Mayıs 1972 Viyana.

Bir acı haber daha: Gençlik önderlerinden Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan asılarak öldürüldüler. Halkımızın kalbine gömüldüler. Yas tutmadık hiçbir zaman. Onurla taşıdık omuzlarımızda acımızı yaygara yapmadan.

Türkiye'de faşizmin durduramadığı arkadaşlarımızdan gizli basılmış yayınları getirme yollarını bulmuşuz. Üç fidanın son sözleri de ulaşıyor bize bir süre sonra.

Bir broşür hazırlıyoruz. Dağıtıyoruz. Tüm Avrupa'da Emperyalizme ve Faşizme karşı mücadele eden yurtseverlere ulaştırıyoruz.

Deniz Gezmiş:

“Yaşasın, Türk Halkının bağımsızlığı! Yaşasın, Marksizmin ve Leninizmin Yüce İdeolojisi! Yaşasın, Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi, kahrolsun emperyalizm!”

Yusuf Aslan:

“Ben, halkımızın bağımsızlığı için bir defa ve şerefle ölüyorum. Fakat, bizi asan sizler, şerefsizliğinizle hergün öleceksiniz! Biz halkımızın hizmetindeyiz. Sizler Amerika'nın hizmetindesiniz. Yaşasın Devrimciler! Kahrolsun Faşizm!”

Hüseyin İnan:

“Ben, hiçbir şahsi çıkar gözetmeden, halkın mutluluğu için savaştım. Bu bayrağı bu ana kadar şerefle taşıdım, bundan sonra da bu bayrağı Türkiye halkına emanet ediyorum… Yaşasın işçiler ve köylüler! Kahrolsun Faşizm!”

O tarihten sonra her 6 Mayıs'ta bir kez daha anıyoruz aklımızda ve yüreğimizde hiç yaşlanmadan yaşayıp giden Türk devriminin fedailerini.

Tam elli yıllık sonsuz hasret, sevgi, saygı, minnet duygularıyla anıyoruz onları. Onlar fikirleriyle, anılarıyla, ülküleriyle, mücadeleleriyle ve son sözleriyle hep aramızdalar.

“Yaşasın, Türk Halkının bağımsızlığı!"

"Biz halkımızın hizmetindeyiz. Sizler Amerika'nın hizmetindesiniz."

"Bu bayrağı bu ana kadar şerefle taşıdım, bundan sonra da bu bayrağı Türkiye halkına emanet ediyorum…"

Onlar, genç yaşta kendilerini devrimin şanlı yolunda, halkın bağımsızlığı için şerefle feda eden gençlerimiz, elli yıldır tüm halkımızın aklında ve yüreğinde gurur ve onurla yaşıyorlar.

Katilleri?!. Onları asanlar ise şerefsizlikleriyle, halkın nefreti içinde her gün ölüyorlar.

Amerikan Emperyalizmine uşaklık, tetikçilik yapanlar ülke tarihinin sayfalarında kara birer leke olarak yerlerini alacaklar.

Onlara; Deniz, Yusuf, Hüseyin ve binlerce gencin Samsun'dan Ankara'ya Mustafa Kemal Atatürk Yürüyüşü yaparken haykırdıkları ve elli yıldır yoldaşlarımızı anımsayarak yinelediğimiz vazgeçilmez sloganımızla karşılık verelim.

YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ VE GERÇEKTEN DEMOKRATİK TÜRKİYE!

Tüm yazılarını göster