Aşkname, bestelenen Yaşar Nuri Öztürk’ün şiirini yorumladı

Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk'ün derin anlamlar barındıran "Sen Yoksan" adlı şiiri, müziğin sihirli dokunuşuyla yeniden hayat buldu.

Abone ol

Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk'ün derin anlamlar barındıran "Sen Yoksan" adlı şiiri, müziğin sihirli dokunuşuyla yeniden hayat buldu. Eserin arkasında, İTÜ TMDK Müzikoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Atilla Coşkun Toksoy,İTÜ TMDK Çalgı Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Ayşegül Kostak Toksoy,İÜ İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü Öğretim üyesi ve Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk (YNÖ) Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Öğr. Ü. Mustafa Tahir Öztürk ve 2015 yılında kurulan Aşkname grubunun büyük emeği oldu.

Müzikoloji ve çalgı eğitimi alanlarında akademik kariyerlerini sürdüren Atilla Coşkun Toksoy ve Ayşegül Kostak Toksoy, sanatla eğitimi bir araya getirerek genç nesillere ilham veriyor. Aynı zamanda müziğin derinliklerinde gezinen bu iki akademisyen, sanatçı kimlikleriyle de birçok projeye imza atmış. Mustafa Tahir Öztürk ise İlahiyat Fakültesi'nde öğretim üyeliği yaparken, YNÖ Vakfı'nın Yönetim Kurulu Başkanı olarak babasının mirasını yaşatıyor ve sanatı, akademik hayatıyla harmanlıyor.

Dijital İçerik Üreticisi Yeşim Mutlu'nun Atilla Coşkun Toksoy, Ayşegül Kostak Toksoy ve Mustafa Tahir Öztürk'le gerçekleştirilen röportaj şu şekilde:

Yeşim: "Sen Yoksan" şiirinin bestelenme süreci nasıl başladı?

Mustafa: Atilla ile tanışmamız, 1991 yılında İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Temel Bilimler bölümünde sınıf arkadaşı olarak başladı. Bu arkadaşlık,ilerleyen yıllarda güçlü bir dostluğa dönüştü. Hatta konservatuar yıllarımızda arkadaş çevremiz, bizden "ayrılmaz ikili" olarak bahsederdi. Müzikoloji Yüksek Lisans sürecimiz de Prof. Yalçın Tura'nın öğrencisi olarak birlikte geçti. İsterseniz Ayşegül'le tanışmamızı da sevgili eşi Atilla anlatsın.

Atilla: Yüksek Lisans'ta İngilizce hazırlık programındayken, Mustafa ve ben, bir İTÜ TMDK projesi olan, sanat yönetmenliğini rahmetli Altan Günbay'ın,müzik direktörlüğünü rahmetli Doç. Serdar Öztürk'ün üstlendiği "Yunus Emre" müzikalinde rol almıştık. Müzikalin orkestra kadrosundaki zarif kanuni hanım, Ayşegül önce arkadaşımız, sonra da benim hayat arkadaşım oldu. Sen Yoksan'ın ilk ortaya çıkışı ise 1995 yılına dayanıyor. O dönemde, Mustafa ile müzik albümü projem üzerine yoğunlaşmıştık. Bir gün Mustafa, rahmetli Yaşar hocamızın"Sen Yoksan" şiirini getirdi. Şiiri bestelemek için birlikte çalışmaya başladık. O günkü imkânlarımızla basit bir demo kaydettik. Hatta bu kaydı da rahmetli Prof. Dr. Selahattin İçli hocamıza dinletme şansı bulduk. Kendisi bize beğenilerini ilettiğinde çok mutlu olmuştuk.

Mustafa: Eserin ilk demo hali, bizim akademik kariyerimize odaklanmamız ve o günün olumsuz piyasa koşulları yüzünden bir süre uykuya daldı. Parçanın şu anki haline gelişi, sevgili Ayşegül'ün dokunuşu ile gerçekleşti. Burada sözü Ayşegül'e bırakayım.

Ayşegül: Atilla ve Mustafa'nın besteledikleri bu güzel şiirin melodisini ilk dinlediğimde beni çok etkilemişti. Besteci olarak parçaya birtakım katkılar yapabileceğimi düşündüm ve parçanın bazı yerlerine dokunuşlarda bulundum. Şarkı, yeni bölümlerin eklenmesiyle daha uzun soluklu bir hale geldi. Böylece şarkı, 2005 yılında son halini almış oldu.

Yeşim: Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk'ün "Sen Yoksan" şiirini seçme sebebiniz nedir? Bu şiir sizin için ne ifade ediyor?

Atilla: Sen Yoksan şiiri, edebî ve felsefi yönü çok kuvvetli bir şiir. Şiirin güçlü olması ve şairin Yaşar Nuri Öztürk gibi dünya ölçeğinde bir düşünür olması sebebiyle, bugünden baktığımda şunu rahatlıkla söyleyebiliyorum: Böyle bir şiiri besteleme cüretini gösteren gençlik halimizi çok cesaretli buluyorum. (Gülüşmeler) Tabi bu cesaretin temelinde, şiirle kurduğumuz derin gönül bağı var.

Mustafa: Yaşar Hoca'nın aynı zamanda babam olması, benim için, bu şiiri besteleyenlerden olmamı daha da anlamlı hale getiriyor. Halkımızın büyük kısmı Yaşar Hoca'nın şair tarafını pek bilmez. Fakat Yaşar Hoca, yazı yazma serüvenine edebiyatla, şiirle başlamıştır. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Yaşar Hoca'nın şiirleri edebi ve felsefî açıdan çok özel şiirlerdir. Babam, hayattayken şiirin bestelendiğini biliyordu. Fakat bu haliyle dinleyememişti. Her ne kadar fizik dünyada olmasa da babamın bu şarkıyı duyduğundan ve mutlu olduğundan eminim.

Yeşim: Bu projede kimlerle çalıştınız?

Atilla: Yaşar Nuri Hocanın bu şiirini ben, Mustafa ve Ayşegül birlikte besteledik. Düzenleme, Ayşegül'e ait. Parçanın kaydında tüm Aşkname grubu yer aldı. Sıralamam gerekirse; parçayı ben seslendirdim; kanunda Ayşegül Kostak Toksoy, kemençede Hatice Doğan Sevinç, klarnette Ercan Yalazan, gitarda ben, bas gitarda Tunç Volkan Konya, perküsyonda Türker Çolak ve misafir sanatçı olarak udda Buse Sever yer aldı. Mustafa Tahir Öztürk, hem yapımcı hem de süpervizör olarak görev aldı. Klip yönetmenimiz ise genç kuşaktan Egecan İnce. Ama en büyük teşekkür, Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk (YNÖ) Vakfı'na. Bize çok değerli katkı sundular.

Mustafa: Müsaadenizle bir hususa değinmek istiyorum. "Sen Yoksan" projesi içerisinde yer alan kişilerin müzisyenlik taraflarının yanında hepsinin akademisyen ya da eğitimci olmaları, bu projeyi daha da özel kılmaktadır zannımca.

Yeşim: Aşkname'nin bu eseri yorumlamasında özel bir sebep var mı? Onların yorumu esere nasıl bir boyut kattı?

Mustafa : Tabii ki var. Zira parçanın solisti, bestecilerinden ikisi, düzenleme sahibi olan Ayşegül ve Atilla, Aşkname grubunun kurucularıdır. Aşkname'nin müzikal çizgisi, çoğunlukla Türk Makam Müziği anlayışı içerisinde, Batı popüler müziğinin enstrümanları desteğiyle harmanlanmış bir yerde durmaktadır. Aşkname'nin müzikal çizgisi, parçanın yapısı ve düzenlemesiyle çok uyum sağladı.

Ayşegül: Aşkname'nin enstrümantal yapısı, Türk makam çeşnilerini özgürce kullanabilme şansını sağlıyor. Bu da şarkının duygu zenginliği ve yoğunluğunun en güzel şekilde ortaya konmasına imkan veriyor.

Atilla: Benim için, Aşkname'nin bu parçayı yorumlamasının çok daha kişisel bir sebebi var. Birincisi, dünya çapında bir düşünür olan Yaşar Hoca'nın düşünceleri ve yaptıklarıyla yolumuzu aydınlatmasına karşı bir vefa ve teşekkür. İkincisi, Yaşar Hoca'nın ölümsüz hatırasına bir saygı duruşu. Aşkname'nin abisi olarak, benimle bu duyguyla hareket edip emek veren tüm arkadaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim.

Yeşim: Bu projeden sonra benzer projeler planlıyor musunuz? Yaşar Hoca'nın başka şiirlerini bestelemeyi düşünüyor musunuz?

Atilla: Aşkname olarak, kadim dostum Mustafa'yla uzun zamandır tasarladığımız projelerde işbirliği yapmaya devam edeceğiz. Ayrıca, Aşkname olarak YNÖ Vakfı'na elimizden gelen desteği sürdürüp projelerinde yer alacağız.

Ayşegül: İleride Yaşar Hoca'nın şiirleriyle ilgili sürprizlerimiz de olacak inşallah.

Yeşim: Son olarak, dinleyicilerin "Sen Yoksan" adlı eseri dijital platformlarda dinlemesi için neler söylemek istersiniz?

Atilla: Bizi sosyal medya hesaplarımızda takip etmeleri ve eseri dijital platformlarda dinleyerek destek vermeleri bizleri çok mutlu edecektir.

Ayşegül: Bu söyleşi ve desteğiniz için size çok teşekkür ediyoruz.

Mustafa: Aşkla kalın, Aşkname'de kalın, hoşça kalın…

Kulağımda "Sen Yoksan" tınısıyla güzel duygularla ayrılıyorum üç dostun arasından. Sanat, dostluk, müzik hep bizimle olsun.

Kaynak: Yeşim Mutlu/ Haberler.com

“Adalar’da Caz” Elif Çağlar Jazz & Groove’un Açılış Konseriyle Başladı! Kültür Sanat Celal Karaca Sanat Hayatı’nda Kültür Sanat Çin'in "Şiirsel Dans Draması" büyük ilgi topladı Kültür Sanat Küçükçiftlik Bahçe Sineması 2 Temmuz’da Başlıyor! Kültür Sanat