2021'de Atlantik geriledi Asya kenetlendi
2021 Asya cephesinin kenetlendiği, Atlantik cephesinin ise gerilediği bir yıl oldu. Asya cephesine yönelik tehditlerini artıran ABD'ye karşı, Türkiye ile bölge ülkeleri ekonomik, ticari, kültürel ve askeri iş birliklerini güçlendirdi. Doğu Akdeniz başta olmak üzere Türkiye'yi kuşatmaya çalışan ABD'ye yanıtlar peş peşe geldi.
Türkiye'ye yönelttiği namluların sayısını günden güne artıran ABD, çok kutuplu dünyada mevzi kaybetmeye devam etti. Asya kucaklamasını engellemedi.
Türkiye'nin ormanlarını yakan terör örgütü PKK/PYD'ye binlerce TIR silah vermeye 2021 yılında da devam eden ABD, Türkiye ve bölge ülkelerini tehdit etme hamlelerine de hız verdi.
Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi hedefe koyan Nemesis ve Noble Dina Tatbikatlarına öncülük eden ABD, Yunanistan topraklarını ileri karakol haline çevirdi. Başta Dedeağaç olmak üzere Yunanistan'ın sınırları içine binlerce asker, yüzlerce helikopter ve tank konuşlandırdı.
Türkiye ise savaş gemileri ve sismik araştırmaları ile sahaya indi. Kıbrıs Türkü ile Türkiye'nin hak ve menfaatlerinden geri adım atılmayacağı vurgulandı.
Doğu Akdeniz’deki tehditlerin ortadan kaldırılması için KKTC’nin tanınması da 2021 yılında sık sık gündeme geldi. Vatan Partisi bu kapsamda çok sayıda adım attı. En önemli adımlardan biri Abhazya Cumhurhuriyeti’nin KKTC'yi tanıma iradesini ortaya koyması oldu.
ABD silahlı adımlarının yanı sıra Türkiye'nin iç işlerine müdahale çabası içine de girdi.
Atlantik cephesi, LGBT, insan hakları, ifade özgürlüğü gibi kavramlar üzerinden yeni yapılar kurulmasını sağladı.
Bunlarla yetinmeyip, terör tutuklusu Selahattin Demirtaş ve Sorosçu Osman Kavala üzerinden Türk yargısını yönlendirmek üzere büyükelçiler bildirisi yayınlandı.
2022 yılı bütçesinden PKK/PYD'ye 177 milyon dolar kaynak ayıran ABD, 2021 yılında en büyük kaybını Afganistan'da yaşadı. ABD Afganistan'dan kovuldu. Çin, Rusya, Türkiye ve Pakistan başta olmak üzere Asya ülkeleri Afganistan'ın yeni hükümetiyle çeşitli alanlarda iş birliği geliştirdi.
Suriye'deki barış için Astana birlikteliğini sürdüren Asya cephesinde, Afganistan'daki sürecin yanı sıra çok sayıda olumlu gelişme yaşandı. Tarihi İpek Yolu'nu canlandırmak üzere "Bakü-Tiflis-Kars" demiryolu projesi hayata geçirildi. Avrupa'dan Çin'e aylar süren yolculuk 18 güne düşürüldü.
Trenin geçtiği güzergahlardan biri olan Kafkasya'da huzur ve refahın temini için Türkiye, İran ile Rusya'nın öncülüğünde 3+3 platformu gündeme geldi.
Türkiye, Çin ve Rusya ile ilişkileri geliştirmek için de özel bir süreç işletti. Pekin ve Ankara arasındaki diplomatik ilişkilerin 50’nci yılı çeşitli etkinliklerle kutlandı. Rusya lideri Vladimir Putin ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasında sıkı diyalog inşa edildi.
Diğer yandan Vatan Partisi de Moskova ve Pekin ile iyi ilişkiler için çaba gösterdi. Yılın son ayında Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Çin’in Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin ve Rusya Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov ile görüştü. Ayrıca Abhazya heyetini kabul eden Perinçek’e bir ziyaret de Pakistan İktidar Partisi yetkilisi Ahmed Jevad’tan oldu.
Türkiye, Çin ve Rusya ile ilişkileri geliştirirken, Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Ermenistan ile de normalleşme süreci içine girdi.
Orta Asya Türk Cumhuriyetlerini de ihmal etmeyen Türkiye, Türk Konseyi'nin toplantısına ev sahipliği yaptı. 12 Kasım’daki toplantıda konseyin ismi ''Türk Devletleri Teşkilatı'' olarak değiştirildi.
Türk Cumhuriyetleriyle ilişkilerin ileriye taşınması adına Ulusal Strateji Merkezi USMER de görev üstlendi. USMER, 4 Aralık’ta ''21’inci Yüzyılda Türk Dünyasında Dil, Edebiyat ve Kültür Sempozyumu'' düzenledi. Türk dünyasını bir araya getiren sempozyumda, ''Ekonomik, güvenlik, kültürel işbirliklerini güçlendirmek adına ortak dil" geliştirme önerisi öne çıktı.