Koronavirüs nedeniyle okullar tatil edilecek mi? Bakan Koca'dan önemli açıklama
Sağlık Bakanı Koca, okulların tatil edilip edilmemesiyle ilgili Milli Eğitim Bakanlığıyla önümüzdeki günlerde görüşüleceğini bildirdi
AK Parti Ordu Milletvekili Şenel Yediyıldız başkanlığında toplanan TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu'nda konuşan Sağlık BakanıFahrettin Koca, yeni tip koronavirüse (Kovid -19) karşı yürütülen çalışmalara ilişkin bilgilendirme yaptı.
Pandemi ile ilgili güncelledikleri ve hazırlıklı olmayı esas kılan bir genelgenin Resmi Gazete'de her yıl yayınlandığını dile getiren Koca, "Geçen yılın eylül-ekim ayında da bu genelge doğrultusunda bütün bakanlıkların ve ilgili birimlerin devrede olduğu, neler yapılması gerektiğinin planlandığı bir genel pandemi kurulundan bahsediyorum. Tüm illerde 24-25 Eylül 2019'da bütün hazırlık ve faaliyet planlarının değerlendirme toplantısı yapılmıştı. Bu, korona ile ilgisi olmayan herhangi olabilecek bir salgın durumunda Türkiye ne yapmalıyı planlayan bir eylem planı." diye konuştu.
Dünya Sağlık Örgütü'nün Çin ofisinin Wuhan'da 31 Aralık'ta ilk pnömoni vakasını bildirdiğini, devamında 6 Ocak'ta hızla Halk Sağlığı bünyesinde 15 kişinin yer aldığı bir operasyon merkezi oluşturduklarını, olağan gelişmeleri anlık takip etmeye başladıklarını anlatan Koca, ayrıca bu dönemde var olan Bilim Kurulunu da aktif hale getirdiklerini, süreçte de kurulu genişlettiklerini belirtti.
Koca, süreç yönetiminde Bilim Kurulunun çalışmalarının, kurumlara yönelik yapılması gerekenlerin, deniz, hava ve kara hudut kapılarında, sağlık kuruluşlarında uygulanması gerekenlerin ve vatandaşa yönelik bir süreç yönetiminin planlandığını dile getirdi.
Sadece bakanlık bünyesinde çalışan akademisyenler değil bütün üniversitelerden, ülkenin birikimi olan, yetkin olduğu bilinen kişilerden oluşan bir Bilim Kurulunun oluşturulduğunu dile getiren Koca, kurulun, 15 Ocak'ta hızla bir rehber hazırladığını, bu rehberde enfeksiyona ilişkin bilgilerin yer aldığını, bunların da her geçen gün güncellendiğini ifade etti.
Koca, bu rehberde, vaka tanımı, vakanın yönetimi, enfeksiyon kontrol ve izolasyonların nasıl olması gerektiği, müracaat eden hastaların şüpheli olma durumu, hangi hastaya nasıl davranılması gerektiğine yönelik bilgilerin bulunduğunu söyledi.
Havaalanlarına ve ülkenin çeşitli şehirlerinde belirlenen alanlara termal kameralar yerleştirildiğini dile getiren Koca, termal kameralara ilişkin eleştirilerin bulunduğunu, ancak bilimin geldiği noktada böyle bir durumda yapılması gereken ilk eylemlerden bir tanesinin bu olduğunu belirtti.
Türkiye'nin termal kamera uygulamasına başladığı bir dönemde birçok ülkenin genel olarak uygulamadığı gibi daha bir hafta öncesine kadar ABD'nin Güney Kore'den gelen yolcular için termal kamera koyulup koyulmaması yönünde tartışma yaptığını aktaran Koca, "Ne kadar erken dönemde bu konuyu önemsediğimizi belirtmek istiyorum." diye konuştu.
Çin ile bütün uçuşların 5 Şubat'ta durdurulduğunu anımsatan Koca, "O dönemde Çin ile uçuşlarını durduran ülke yok gibiydi. Hele Avrupa ülkeleri hiç uygulamadı. Halen uygulamadıklarını görüyoruz." bilgisini paylaştı.
Koca, İran'da bu salgının Kum ve Meşhed kentinden başladığını da anımsatarak, şu ifadelere yer verdi:
"Çin, Hubey eyaletini erken dönemde karantinaya aldı. Giriş çıkışları kapattı, son derece önemliydi ve iyi bir adımdı. Benzeri Kum ve Meşhed için de yapılmalıydı ama yapılmadı. O dönemde Sağlık Bakanı ile bizzat ben de görüşerek erken dönemde bu tedbirin alınması gerektiğini, değilse İran'ı ve bölgeyi ciddi anlamda etkileyeceğini ısrarla söyledik. Ertesi gün büyükelçiyi çağırarak yine söyledik. Bakan yardımcım, bakan yardımcısı ile görüşerek 'Alınmayacaksa bu önlem, sınırları kapatıyoruz' dedik. Devamında da erken dönemde hızla sınırları kapattık. İran geç bildirmiş oldu. Biz bildikten sonra da 23 Şubat'ta kara, hava dahil olmak üzere sınırları kapattık. Bir gün önce karayoluyla geçiş yapanların sayısı 3 bin 500'ü geçiyordu. Buradan gidenler de 4 bine yakındı. Hava yoluyla da bir o kadar. İran ile çok yoğun bir ilişkimizin ve trafiğimizin olduğunu gördük. Eğer o dönemde bu katı kurallar uygulanmasaydı, sadece 3 gün gecikilmiş olsaydı, girecek insan sayısı 20 binden aşağı olmazdı. Şu an Tahran'da bir yetkilinin 3'te biri enfekte dediğini de düşünürsek, o 20 bin kişinin ne kadarının bu salgınla Türkiye'ye giriş yapacağını, hızla nasıl yayılacağını, ülkeyi nasıl etkileyeceğini siz tahmin edin."
İtalya'nın genel anlamda koronavirüs konusunda önlem almadığını, Avrupa'nın da İtalya ile ilişkilerini kesmediğini belirten Koca, "Avrupa tedbirlerini almakta geç kalıyor. Halen geç kalmaya devam ediyor diye ısrarla söylüyorum. Hiçbir tedbir almadı, hiçbir geçişe sınırlama getirmedi. Her geçen gün Avrupa'da sayının yükseldiğini görüyoruz. Giderek İskandinav ülkelerinde de bu sayı artmaya başladı. Şu an İtalya büyük bir sorun yaşıyor ama Almanya önümüzdeki günler daha büyük sorun yaşayacak, Fransa daha daha büyük sorun yaşayacak, İsviçre dahil olmak üzere diğer ülkelerde bu sorun giderek katlanıyor olacak." ifadelerini kullandı.
Koca, komisyon başkanı Şenel Yediyıldız'ın "Türkiye'de bu salgın yok" dediğini belirterek, şunları kaydetti:
"Ben öyle demiyorum. Bu salgının şu anda Türkiye'de olma ihtimali çok yüksek. Şu an sadece şunu söyleyebiliriz, bu virüs tespit edilebilmiş değil. Bu salonda şu an 100 kişiye yakın kişiyiz, sarılık ya da hepatit taşıyıcı yok demem ne kadar doğru değilse, tetkik yaparak bunu söylemem gerekiyorsa, aynı şekilde bu anlamda tespit edilmiş koronavirüs olmadığını, yani tanı ve teşhis konmadığını ama bu şu anda tahlil yapılırken bile karşımıza çıkabilir veya 3 saat sonra bir gün sonra çıkabilir. Bunu, toplumu bir şeye alıştırmak için söylemediğimden emin olun. İşin gerçekliği bu. Yurt dışına yoğun gidip gelen insanımız var. Oradan enfeksiyonu almadığını, herhangi bir hastalık bulgusu olan kişiyle temas etmediğini kim söyleyebilir."
Sorunun küresel olduğunu ancak mücadelenin ulusal olduğunu belirten Koca, bu küresel sorunun ancak vatandaşla birlikte çözülebileceğini ifade etti.
"Mevsimsel gribe karşı alınacak tedbirler koronavirüse karşı da alınmalı"
Yurt dışındaki vatandaşların bulundukları bölgede, evlerine kendilerini kapatmalarını, mümkün mertebe dışarı çıkmamalarını, çıkılacaksa da maske kullanmalarını söyleyen Koca, bu vatandaşlardan Türkiye'ye gelmek isteyenlerin 14 gün boyunca, belirtilen şartları uygulaması gerektiğini vurguladı.
Koca, şu ana kadar 2 bin 900 çalışılan tetkik sayısının bulunduğunu belirtti.
Mevsimsel gribe karşı alınacak tedbirlerin koronavirüse karşı da alınması gerektiğini dile getiren Koca, "Biz bu dönemde vatandaşımızı mevsimsel grip açısından da bilgilendirelim diye karar kıldık. Akademisyen arkadaşlarımız, hocalarımız birçok yerde bu bilgilendirmeyi yaptı." diye konuştu.
Bakan Koca, karantina için 25 hastaneyi belirlediklerini, devamında bunun sayısının 101'e çıkarıldığını, bütün hastanelerde nasıl davranmasıyla ilgili algoritma geliştirildiğini belirtti.
Koca "Bu salgın bir yerde görüldüğünde eğer yeterli tedbirleri almazsanız kişisel izolasyon yöntemleri devreye girmezse vatandaşınızla bütünlük içinde mücadeleyi yapmazsanız başarılı olma şansınız olmaz. Onun için sorun küresel, çözüm ulusal. Vatandaşımızla birlikte çözmeliyiz." değerlendirmesini yaptı.
"Bu süreçte bu enfeksiyonun dışarıdan geleceğini düşünüyoruz veya gelmiş olduğunu düşünüyoruz. Tespit edemediğimizi söylüyoruz ama bugün yarın tespit etmeyeceğimiz anlamına gelmez." diyen Koca, Avrupa başta olmak üzere dünyada seyahat öyküsü olan herkesin şüpheli olmaya başladığını vurguladı.
Koca, "O nedenle vatandaşımızın yurt dışına zorunlu olmadıkça çıkmaması. 'Risksiz bir ülke var.' Asla inanmayın. Yarın riskli olabilir. Olma potansiyeli daha yüksek. Yurt dışı geçmişi olan vatandaşımızın 14 gün kendisini evde izole etmesini hassasiyetle istiyoruz. Önümüzdeki bir aylık zaman dilimini özellikle bu anlamda daha farklı geçirmemiz gerekiyor. Daha az temaslı, yurt dışına mümkün mertebe gidilmeyen, mümkün mertebe evde kendisini izole eden ve yaşlılarla özellikle temas içinde olmayan bir dönemi geçirmemiz gerekiyor." dedi.
Açıklamalarının ardından milletvekillerinin sorularına cevap veren Koca, sağlık üzerinden politikanın, hiçbir siyasetçiye şifa olmayacağını söyledi.
"Önümüzde ciddi bir sorun var. Bu sorunla toplum olarak birlikte, 82 milyon olarak mücadele etmemiz gerekiyor." diyen Koca, bu nedenle herkesin vatandaşı panik havasına sokmadan, tedbiri elden bırakmadan üzerine düşeni yapması gerektiğini belirtti.
"Cumhurbaşkanımız süreci hassasiyetle takip ediyor"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, süreci başından beri hassasiyetle takip ettiğini dile getiren Koca, bu noktada vatandaşın sağlığı için alınması gereken kararların, özellikle Bilim Kurulunun önerileri doğrultusunda alınması talimatıyla hareket ettiklerini bildirdi.
Koca, şu an için TBMM'den bir taleplerinin bulunmadığını belirterek, "Umumi Hıfzıssıhha Kanunumuz, bu anlamda yapılması gereken şeyler noktasında, bir pandemi anında birçok şeyi yapmamıza imkan veriyor." dedi.
Bakanlıklarla sürekli iletişim halinde olduklarını söyleyen Koca, bugünden itibaren kısa süre içinde Kültür ve Turizm, Milli Eğitim, Ticaret ile Gençlik ve Spor bakanlarının, tartışılması gereken konuları Bilim Kurulu toplantısında ele alacaklarını ifade etti.
Koca, bu hassasiyeti bakanların katılımıyla oluşturmak istediklerini bildirdi.
Tıbbi bir ifadeyle herhangi bir koronavirüs tespiti yapılmadığını, tanı konulmadığını bildiren Koca, "Tanısı konulamadığı için değil, tanı almamıştır." diye konuştu.
"Avrupa daha büyük risk oluşturmaya başladı"
İran'da yaygın bir enfeksiyon olduğunu belirten Koca, "İran'dan etkilenmedik ve etkilenmeyeceğimizi düşünüyorum fakat Avrupa bu anlamda daha büyük risk oluşturmaya başladı. Çünkü orayla sınırları kapatmış değilsiniz, ilişkilerinizi koparmış değilsiniz." ifadelerini kullandı.
ABD vatandaşı bir kişinin, Avusturya'dan enfeksiyonu kaptığını ve Türkiye üzerinden transit yolcu olarak ABD'ye gittiğini anlatan Koca, "Bu yolcu, iki gün İstanbul'da da kalabilirdi, birçok kimseyle temas da edebilirdi. Dolayısıyla bu anlamda risk büyük." diye konuştu.
"Dünyada korkunç bir panik havası var"
Tıbbi maskelere ilişkin değerlendirmede bulunan Koca, "Dünyada korkunç bir panik havası var. İki hafta önce Avrupa'da panik havası yoktu ama şimdi Avrupa'dan dönenlere sorun, korkunç bir panik havası var." dedi.
Benzer şekilde son birkaç haftadır bölgede İran'dan sonra yoğun bir panik havasının oluştuğunu, tıbbi maskelere ilişkin tahminlerin üstünde sayılarla talep oluştuğunu belirten Koca, şöyle devam etti:
"Bakıyorsunuz ülkenin nüfusu belli. İstediği tıbbi maske milyonlarla ifade edilerek talep ediliyor. Rakamın da ölçüsü yok. Tıbbi maske üreten 3 ülkeden biriyiz. Bu süreçte her geçen gün iç piyasaya fiyatı yükselten hatta iç piyasaya bakmayan, sürekli dışarıyla bağlantıları kuran bir üretici yaklaşımı gelişti. Bunun üzerine 'ön izni vermedikçe ihracatına da izin vermiyoruz.' dedik.
Vatandaşımızın ihtiyacı her şeyden daha önemli. Vatandaşımızın kolay maske ve benzeri malzemelere yeterince erişimi sağlanabilirse, bu durumda fazlasını ihraç etmenin yolunu açarız. Üreticiler bu noktada gayret içinde olurlarsa ihracatın önü açılır ama bu gayret, doygunluk oluşmadığı müddetçe bu ihracatın olmayacağını bilmiş olalım. Önce vatandaşımız kolay erişebilir olsun. Çünkü bu üretimi yeterince yapacak kapasiteye sahibiz."
Tıbbi maske fiyatlarındaki artışa dikkati çeken Koca, "Bu sıra dışı ve vatandaşımızın ihtiyacını gidermekten uzak yaklaşımın devre dışı kalması gerekiyor. Piyasa doymadan bu ihracatın önü açılmayacak." dedi.
"Somut, yüz güldüren ilaç tedavisi yok"
Bakan Koca, koronavirüs konusunda somut, yüz güldüren bir ilaç tedavisinin bulunmadığına işaret ederek, "Hem antiviral hem de klorokin gibi, bu ilaçlarla ilgili bakanlık olarak yeterince stoklarımızı oluşturduk." ifadesini kullandı.
Türkiye'de yaşlı nüfusun yüksek olmamasına rağmen yoğun bakım yatak sayısının dünya ortalamasının üzerinde olduğunu söyleyen Koca, "Bu nedenle yoğun bakım yataklarımızı daha uygun kullanabilir olmalıyız. Her geçen gün yoğun bakım yataklarını kısmi artırıyoruz, palyatif yatak sayısını daha da fazla artırıyoruz." diye konuştu.
"65 yaş ve üstü vatandaşımızın dışarı çıkmaması lazım"
Sağlık Bakanı Koca, koronavirüs konusunda en büyük sorunun yaşlılarla ilgili olduğunu belirterek, "Bu noktada daha katı davranılması gerektiğinden yanayım. 65 yaş ve üstü vatandaşlarımızın aslında zorunlu olarak dışarı çıkmaması lazım." dedi.
Hastalığı bulunan, risk grubunda olan yaşlıların, mümkün mertebe dışarı çıkmaması gerektiğini vurgulayan Koca, "Bilim Kurulu, hasta olanların maske takmasını öneriyor. Hasta olmayanların maske takması önerilmiyor biliyorsunuz ama bu yaş grubuyla ilgili maskeye kadar gidilebilir diye düşünüyorum. Çünkü maskeyi de çok kullandığınızda bunun da bir enfeksiyon kaynağı olma durumu var. Bu nedenle bu işte mümkün mertebe dışarı çıkmamak..." diye konuştu.
"Maryland Valisinin açıklaması yönlendirici"
ABD'nin Maryland Valisinin, "Türkiye'den dönen 80'li yaşlardaki bir kadında yeni tip koronavirüs tespit edildiğine" yönelik iddiasına yanıt veren Koca, "Vali, '80'li yaş' diyor ama hastane başhekimi '86 yaş' diyor. Son iki haftada Türkiye'den 86 yaşında ABD'ye giden bir kişi var. Bu kişi de Tiran üzerinden transit yolcu. Amerikalı, Türk değil. Avrupa ile önümüzdeki dönemde bu sorunları daha çok yaşayacağız. Çünkü Avrupa kaynaklı enfeksiyon çok yayılıyor." ifadelerini kullandı.
Valinin açıklamasının ne kadar yönlendirici olduğuna çok şaşırdığını söyleyen Koca, "Bunu vatandaşımızın takdirine bırakıyorum. Valinin açıklaması 'Dünyada Türkiye kaynaklı ilk vaka.' diye. Başhekim başka bir açıklama yapıyor. Bu enfeksiyonun Avrupa'da görülme ihtimali, Türkiye'den daha fazla ama o Türkiye'yi ifade ederek kullanıyor." diye konuştu.
"Adalet Bakanlığı ile cezaevlerini görüşeceğiz"
Bakan Koca, cezaevlerinde alınması gereken tedbirlere ilişkin Adalet Bakanlığı ile görüşeceklerini belirterek, "Yeni mahkumların eskilerle aynı ortama alınmaması gibi yaklaşımlar... İran'da görülebilirliğinin sebebi bu oldu. Yeni mahkum, eskilerle buluşturuldu. Dolayısıyla bizim bu anlamda da o teması önlememiz önemli." dedi.
Koca, 14 gün kuralının kişiye bırakılmamasından yana olduğunu dile getirerek şunları söyledi:
"Bununla ilgili de dün geniş, uzun süreli bir toplantımız oldu. Dışarıdan gelen herkesin mutlak eve, evdeyken de hiç olmazsa halk sağlığı sorumluluğunda mutlaka her gün aranması, 1'inci, 3'üncü, 7'nci ve 14'üncü günde gidilip görülmesi, 14'üncü günde sağlıklı ise 'Buyurun dışarı çıkabilirsiniz.' gibi bir katılığa gitmek istiyorum. Bütün yurt dışı için. Bilim Kurulundan bu çıkarsa bunu da uygulamış oluruz."
Yurt dışına çıkışlarla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir genelge yayınlayacağını belirten Koca, "Özellikle kamu personelinin yurt dışına bu dönemde gidişini zorunlu olmadıkça çıkmamak şeklinde. Bugün muhtemelen yayınlanabilir." ifadesini kullandı.
Ulusal tıbbi kongrelerle ilgili "Sayıca kaç kişiye kadar sınırlamalıyız?" konusunu Bilim Kurulunda tartışacaklarını söyleyen Koca, "Temelde uluslararasına izin yok ama ulusal olan, uluslararası katılımı olmayan kongreler için de sayıda bir sınırlama yapmak istiyoruz. Mesela ABD 50 kişi ve üzerini yasakladı. Benzer şekilde biz de bir sayı belirleyerek tartışmak istiyoruz. Bunu önümüzdeki 1-2 gün içinde açıklamış oluruz." dedi.
"Eğitimle ilgili görüşeceğiz"
Bakan Koca, bir milletvekilinin "Okullarda nisan ayında bir haftalık tatilin iki hafta yapılacağıyla ilgili sosyal medyada paylaşımlar var. Bu konuda bir açıklama yapabilir misiniz?" sorusu üzerine de "Milli eğitimle ilgili biz zaten önümüzdeki günlerde görüşmüş olacağız. Orada tartışmış oluruz." dedi.
Devletin yapılması gerekeni, birçok ülkenin yapmadığı kadar yaptığını dile getiren Koca, şunları kaydetti:
"Virüs komşu ülkeleri, Avrupa'yı, toplam 114 ülkeyi sardı. Bu ana kadar ki başarımız, elimizde olmayan faktörlerle devam etmeyebilir. Kontrolümüz altında olmayan değişkenler ve faktörler var, Avrupa örneğinde verdiğim gibi... Vaka görülmesi mümkündür. Yayılmasını önlemek bizim elimizde. Hepimiz görevlerimizi yapar, sorunla kurallara göre mücadele edersek ikinci büyük başarıyı elde edebiliriz. Dünya bununla kıyaslanmayacak kadar büyük salgınlar gördü. Koronavirüs salgınında şu ana kadar ölüm oranı çok düşüktür fakat bizim için her hayat çok büyük değere sahiptir. Kaygının büyüklüğü dünyada vakanın büyüklüğünden kat kat fazladır. Bu küresel soruna karşı tek tek bireyler olarak ulusal bir mücadele vermeliyiz. Riskler somut, kurallar çok basit, uyarsak bu riski ortadan kaldırabiliriz. Sorun küresel, mücadele ulusal, riskler somut, kurallar basit."
Sağlık Bakanı Koca'nın, komisyondaki bilgilendirmesi 3 saat sürdü. Koca'nın, komisyon salonuna girişinin ardından milletvekilleriyle tokalaşmaması ve elini göğsüne götürerek selamlaması dikkati çekti.
AK Parti Kayseri Milletvekili İsmail Tamer'in, "Sayın Bakanım, tokalaşma yok değil mi?" diye sorması üzerine Koca, "Evet, kalbimizdesiniz." dedi.