Bu güzellikleri katledecek projelerinden vazgeçin!

Türkiye’nin en önemli su havzalarını barındıran Antalya’da, vadileri yok eden HES projeleri için Meclis araştırması istendi

Abone ol

Yusuf Yavuz

Türkiye’nin en önemli su havzalarını barındıran Antalya’da, vadileri yok eden HES projeleri için Meclis araştırması istendi. CHP Antalya Milletvekili Devrim Kök, Köprüçay ve Alakır vadilerinde yapımı sürdürülen HES projelerinin kentin can damarları olduğunu belirterek, “Gelişmiş ülkelerde yeni HES yatırımlarına izin verilmemekle birlikte, geçmişte izin verilenlerin de, sadece bir nehre bir ya da en fazla iki adet HES yapılmasına izin verilen 'havza' yönetmelikleri ile sıkı denetim altında ve birincil olarak doğanın korunması şartıyla gerçekleştirilmiş projelerdir. Hükümetin bir an önce Antalya için geri dönülmeyecek bir doğa katliamına yol açacak HES projelerinden vazgeçmelerini bölge halkı adına talep ediyorum. Bunun yerine eğer yapılacaksa, doğa dostu, çağdaş güneş enerjisi ve rüzgâr enerjisi projelerine yatırımlar yapılmalıdır” dedi.

CHP Antalya Milletvekili Devrim Kök, Antalya’nın da en güzel doğa harikası yerlerinin HES kıskacı altında olduğunu belirterek, TBMM Başkanlığına verdiği araştırma önergesiyle, Köprüçay ve Alakır vadileri için Meclis araştırması açılmasını istedi. Önceki gün konuyla ilgili Meclis’te bir basın toplantısı düzenleyen Kök, Alakır Nehri üzerinde bir kısmı tamamlanmış olan 8 adet HES projesinin yanısıra Köprülü Kanyon Milli Parkının ana kaynağını oluşturan Köprüçayı Nehrinde devam eden HES projesi nedeniyle doğası ve denizi ile Türkiye’nin incisi, turizmin başkenti olan Antalya’nın HES’lere kurban edildiğini dile getirdi.

“Antalya Milletvekili olarak hem Alakır, hem de Köprüçayı üzerinde yapılacak HES projeleri için Meclis Araştırma önergeleri verdim. Çünkü buralar Antalya’nın can damarları. Bir daha geri gelmeyecek doğa harikası yerler” diyen CHP’li Devrim Kök, Manavgat Değirmenözü köylülerinin de katıldığı basın toplantısında, şunları söyledi:

‘ALAKIR NEHRİ VADİYE HAYAT VERİYOR’

“Alakır Vadisi'ndeki sayısız flora ve fauna çeşitliliğine ve yöre halkıyla, onların oluşturduğu çok değerli kültürel zenginliklere hayat veren bir nehir, Alakır Nehri. Bu güne kadar 9 antik Likya şehirlerine ve ovasına bereket taşımış. İçinde nadir sedir ormanları var. 2363 yaşındaki anıt sedir ağacını barındırıyor. Bununla birlikte ‘Dibek Tabiatı Koruma Alanı’, eski su değirmenleri ve eski ahşap köprüler gibi birçok değeri içinde yaşatmaktadır. Alakır Nehri, kaynağından sahile kadar, üzerinde yapılması öngörülen ve bir kısmının da yapımına başlanan 8 adet 'hidroelektrik santrali' ile tamamen yok edilecektir. Alakır Nehri, doğa yerine borulara hapsedilecek. On binlerce yıldır doğal tüm canlı hayata, doğal yaşama verdiği hayat son bulacak. Onun suyundan kendine özgü mikro ikliminden faydalanan tüm canlılar, öncelikle de 'Kırmızı Benekli Alabalık' ve nehirde yaşayan onlarca canlı ve etrafındaki birçok bitki türü yok olacaktır. Çünkü Alakır Nehri bölgenin tek yaşam ve can damarı.

‘VADİDE BİNLERCE AĞAÇ YOK EDİLDİ’

Doğanın tüm dengesi bozulacak, yağış rejiminin negatif yönde etkilenmesiyle de kuraklık, sel, erozyon, orman yangını riskinde artış ve hastalıklar ortaya çıkacaktır. Bölge halkının geçim ve yaşam kaynağı olan tarım ve turizm yapılamaz hale gelecek. Kapalı iletim hattı boruları döşenirken, on binlerce yöreye özgü ağaç katledilecek ki şu anda binlercesi katledildi ve de katledilmeye devam edilmektedir. Kesilip yok edilen ağaçların yanı sıra, iletim hattı açılırken, etrafa gelişigüzel dökülen topraklarla, çevredeki ağaç ve bitkilerde yok edilmektedir.

ÜRETİLECEK ELEKTRİK, VADİYİ YOK ETMEYE DEĞMEYECEK ÖLÇÜDE

Yenilenebilir ve sürdürülebilir diye kamuoyunu yanıltarak sunulan bu ilkel HES'lerin üretim kapasiteleri 10MW'ın altında gösterildiğinden, 'Çevre Etki Değerlendirme' (ÇED) raporuna dahi kanunen gerek duyulmamaktadır. Alakır Nehri'nin debisi düşüktür. Üretilmesi planlanan toplam elektrik miktarı, on binlerce yılda oluşmuş bu doğa harikası vadiyi ve onun gerçek yerel sahipleri olan tüm canlı yaşantısını geri dönülmez bir şekilde tamamen yok etmeye kesinlikle değmeyecek bir miktardır.”

MİLLİ PARKIN ANA KAYNAĞINDA HUKUKSUZ HES PROJESİ SÜRÜYOR

Antalya için bir diğer yıkım projesinin ise Köprüçayı Nehri üzerinde devam eden HES projesi olduğuna değinen CHP Antalya Milletvekili Devrim Kök, Köprülü Kanyon Milli parkının ana kaynağında inşa edilen HES projesi ile ilgili yaşanan sürecin yasa ve yönetmelere aykırı olarak sürdürüldüğünü belirterek şöyle konuştu: “Bu durum hem bölgenin coğrafi yapısı bir daha geri dönülmeyecek şekilde bozulmasına, hem de bölge halkı yaşanan hukuksuzluk karşısında çaresiz bırakılmasına yol açmaktadır. Öyle ki, Proje inşaatı imar planı onaylanmadan başlanılmış, proje sonradan imar planına dâhil edilmiştir.

MANAVGAT BELEDİYESİ OLUMSUZ GÖRÜŞ VERDİ, BÜYÜKŞEHİR ONAYLADI

Manavgat Belediyesi bölgede HES yapımının olumsuz etkilerine dikkat çekerek olumsuz görüş vermesine rağmen, projeyi Antalya Büyükşehir Belediyesi onaylamıştır. Projeyi savunan Antalya Büyükşehir Meclisinde AKP’li bir meclis üyesinin projeyi anlatırken, yapılacak olan HES projesini Köprüçay Nehri dışında olarak anlatması; projenin yapılacağı yerin görülmeden ve bilgisizce onaylandığını gösteren en önemli kanıttır.

ŞİRKET LEHİNE SAVAŞ HALİNDE UYGULANAN ACELE KAMULAŞTIRMA

Firmaya, İmar planı onaylanmadan HES inşaat süreci başlattığı için Manavgat Belediyesi tarafından rekor bir ceza kesilerek inşaat 3 gün durdurulmasına rağmen firma yürütmeyi durdurma kararı aldırılarak inşaata devam edilmiştir. Bakanlık yetkisinde olan kamulaştırma yetkisi EPDK’ya verilmiştir. Acele kamulaştırma kararı: iki defa acele kamulaştırma kararı çıkartılmıştır. Savaş hallerinde alınan acele kamulaştırma kararı maalesef bu projelerde uygulanmak isteniyor. Bu durum, şirket lehine işlemlerin daha hızlı olmasını sağlayıp ve hukuki sürecin önünde büyük bir engel teşkil ediyor.

DAVASI SÜREN HES İNŞATI BİTME AŞAMASINA GELDİ

Burada kamulaştırma usulleri bile uygulanmıyor. Şirket karşılıklı satın alma yolunu kullanarak ve köylüyü kamulaştırma olursa araziniz değersizleşir diyerek vatandaşı çaresiz bırakıyor. Yetkililerde bu duruma sessiz kalıyor. İmar planı kabul edilmeden inşaata başlanılan projesinin baraj kısmının Isparta santral kısmının Antalya il sınırlarında olmasından dolayı hukuki ve idari süreç yavaş işlemektedir. Ancak bu davalar daha devam ederken yapılan HES inşaatı ise neredeyse bitmek üzeredir.

‘MİLLİ PARK ALANININ DARALTILMASI GÜNDEMDE’

Yapılan HES inşaatı sebebiyle çıkan hafriyat Köprüçay nehir yatağına dökülüyor. ÇED raporunda nehir dere yatağına hafriyat dökülmez taahhüdü bulunmasına rağmen, sonradan eklemelerle hafriyat dökümü de kılıflanıyor. Nehir yatağı daraltılıyor. Bu durum ilerde olacak sel taşkınlarının artmasına ve selin verdiği zararların daha da büyümesine yol açacaktır. Bölgeyle özdeşleşmiş birçok nar ağacı hafriyat dökümü proje kapsamında yol yapımı için kesilmiştir. Köprüçayı Nehrinde yeni HES projelerin de olması Köprülü Kanyon Milli Parkı’nı da etkileyecektir. Milli park alanının daraltması da gündemde. Bölgede HES ile İlgili kanunlar değiştirilerek veya istisna maddeler koyularak HES yapımına yasal zemin hazırlanıyor.

ÇALTEPE KÖYÜNDE YENİ BİR HES DAHA PLANLANIYOR

Yine Değirmenözü Köyünde köy sınırlarına mevcut devam eden HES inşaatının 2 km güneyinde Değirmenözü Devret mevkiinde Regülatör ve HES planlaması yapıldı. Buradan su tekrar boruya alınarak 12 km aşağıda Çaltepe köyünde üçüncü bir HES projesi planlanıyor. Bununla ilgili Bakanlık raporunda bölgede HES ve baraj yapılmaması doğal yapının bozulmasının köprülü kanyon milli parkını etkileyeceği raporlarla tespit edilmesine rağmen çalışmalar devam ediyor.

‘KATLİAM PROJELERİNDEN BİR AN ÖNCE VAZGEÇİLSİN’

Ancak bu rapora rağmen bölgede HES inşaatlarının yapımı mahkeme kararları beklenmeden hızla devam etmektedir. Günümüzde, gelişmiş ülkelerde yeni HES yatırımlarına izin verilmemekle birlikte, geçmişte izin verilenlerin de, sadece bir nehre bir ya da en fazla iki adet HES yapılmasına izin verilen 'havza' yönetmelikleri ile sıkı denetim altında ve birincil olarak doğanın korunması şartıyla gerçekleştirilmiş projelerdir. Hükümetin bir an önce Antalya için geri dönülmeyecek bir doğa katliamına yol açacak HES projelerinden vaz geçmelerini bölge halkı adına talep ediyorum. Bunun yerine eğer yapılacaksa, doğa dostu, çağdaş güneş enerjisi ve rüzgâr enerjisi projelerine yatırımlar yapılmalıdır.

Katili kardeşi çıktı Yurt Çanakkale’de 518 kaçak göçmen yakalandı Yurt Antalya’da 15 kaçak göçmen yakalandı Yurt Tarsus’ta şüpheli ölüm Yurt