'Yargıyı yanıltma pazarlığı' mektubunu avukat taşımış
FETÖ üyeliği suçundan hükümlü iş adamının, koğuş arkadaşının aynı suçtan tutuklu eşine yargıyı yanıltmak için kaleme aldığı mektubu avukat kızı aracılığıyla ulaştırdığı iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması görüldü.
Eskişehir'de, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hükümlü iş adamının, koğuş arkadaşı tarafından aynı suçtan tutuklu eşine yargıyı yanıltmak için kaleme alınan mektubu avukat kızı aracığıyla ulaştırdığı iddiasıyla açılan davanın görülmesine başlandı.
Eskişehir 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın ilk duruşmasında, cezaevinde bulunan hükümlü iş adamı Yalçın Ercan ve tutuksuz yargılanan kızı Büşra Nur Ç. ile avukatları hazır bulundu.
FETÖ üyesi olduğu suçlamalarını reddeden Büşra Nur Ç, beraatini istedi.
Mektubu babası Yalçın Ercan'ın kendisine verdiğini itiraf eden sanık, "İçinde ne yazdığını bilmiyordum. Bir karı kocanın arasındaki özel durumdur diye düşünerek mektubu açmadım." dedi.
Sanık Büşra Nur Ç, olay günü cezaevine babasını ziyarete gittiğini ileri sürerek, "Babamın koğuş arkadaşı Semih A, karısına mektup yollamak istemiş. Babam da teslim etmemi söyledi. Cezaevinden Semih A'nın eşi Tuğba A. ile görüşme talebinde bulundum. Görüşmede de mektubu verdim. Zaten her yer camla çevrili bir yerde görüşüyoruz. Gizliden vermedim. Masanın üstüne koydum. Tuğba A. da mektubu aldı." diye konuştu.
"Hukuksal Bakış Derneğini avukat arkadaşım önerdi"
Mahkeme Başkanının, "Eskişehir Hukuksal Bakış Derneğine neden üye oldunuz?" sorusuna Büşra Nur Ç, "Avukat arkadaşım İlyas Özkan bu derneği bana önermişti. Derneğin faaliyetlerini anlatmıştı. Üye olmamı istedi. Ben de üye oldum. Yani Hukuksal Bakış Derneğini avukat arkadaşım önerdi. Daha sonra KHK ile kapatıldığını öğrendim." ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, duruşmayı dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için 5 Mart'a erteledi.
İddianameden
Büşra Nur Ç'nin bazı toplantılarına babasıyla katıldığı, FETÖ/PDY ile iltisakı ve irtibatı nedeniyle KHK ile kapatılan Eskişehir Hukuksal Bakış Derneği üyesi de olduğu belirtilen iddianamede, söz konusu mektuba atıfta bulunuldu.
İddianamede, tutuklu sanık Semih A'nın aynı infaz kurumunda tutuklu eşi Tuğba A'ya yazdığı mektupta, "Hani nişanlıyken bir süre senin üzerine hat kullanmıştım. Düşündüm ki o tarihlerde senin hattını kullandığımı söylesem. Sen o numarayı resmi yerlerde kendi adına vermiş miydin? Eğer vermişsen benim kullandığımı ispat edemezler. Bana mahrem imam suçlaması atılıyor. Ankara KOM'da hard diskte çıkmış. Bana gelen tutukluluk devamında birkaç kişi var. Onların suçlaması da aynı. Sanırım dosya veya devam bu minvale çekilmeye çalışılıyor. Bu suçlama ile yargılananlara 12 yıl veriliyor. Görünen o şu anda. Sende böyle bir suçlama var mı? Tutukluluk devamında isimler ve varsa suçlamalar bu yönde mi? İnşallah geçecek bunlar. Seni çok seviyorum." ifadelerine yer verildiği belirtildi.
Mektubun, yargıyı yanıltmak amacıyla yazıldığının anlaşıldığı vurgulanan iddianamede, Büşra Nur Ç. ve babası Yalçın Ercan'ın suçlarına uyan kanun maddelerine istinaden cezalandırılması talep edildi.