Prof. Dr. Türk'ten Kanal İstanbul çıkışı: Türkiye'nin akla ve bilime dayalı projelere ihtiyacı var

Eski Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, Kanal İstanbul'un Türkiye’ye hiçbir yarar sağlamayacağını, hatta Türkiye için sakıncalar doğuracak gerçek bir ‘çılgın proje’ olduğunu söyledi. Prof. Dr. Türk, 'Oysa Türkiye’nin akla ve bilime dayalı projelere ihtiyacı var' dedi.

Abone ol

Hikmet Sami Türk, alternatif bir kanal açılmasının, İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının hukukî statüsünü düzenleyen 20 Temmuz 1936 tarihli Montrö Boğazlar Sözleşmesi açısından değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Montrö Sözleşmesinin ilgili maddelerini özetleyen Prof. Dr. Türk, “Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin İstanbul Kanalı hakkında uygulanıp uygulanmayacağı, kanalın açılmasıyla gündeme gelecek en önemli uluslararası hukuk sorunu olacaktır” dedi.

‘MONTRÖ'YÜ TARTIŞILIR HALE GETİRİR’

Ancak sözleşme uygulansa da uygulanmasa da sonuç Türkiye açısından olumsuzdu: “Uygulandığı takdirde, oradaki sınırlamalar İstanbul Kanalı hakkında da geçerli olacak, örneğin geçiş için Sözleşme’nin I. ekinde öngörülenlerden başka hiçbir resim ve harç, hiçbir ücret alınamayacaktır. Geçişin ücretli olması durumunda ise İstanbul Boğazı'ndan ücretsiz geçiş olanağı varken, ücret ödeyerek kanaldan geçmek, çok istisnai durumlar dışında tercih edilecek bir yol değildir. Bu, İstanbul Kanalı için yapılacak yatırımın rantabl olmayacağı anlamına gelir.

“Montrö Boğazlar Sözleşmesi, İstanbul Kanalı hakkında uygulanmadığı takdirde bu, açılan kanalla sözleşmenin delinmesi, başka bir deyişle, dolanılması demektir. 83 yıllık sözleşmeyi tartışılır hale getirecek durum budur.”

Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni tartışılır hale getirmenin en vahimi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, şözleşmeye ilişkin şu özet bilgiyi verdi:

YETKİLER TÜRK HÜKÜMETİ'NE GEÇTİ

83 yıl önce imzalanan bu Sözleşme ile 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Barış Antlaşması ekindeki aynı tarihli Boğazlar Rejimine İlişkin Sözleşme uyarınca kurulmuş olan Uluslararası Komisyonun yetkileri Türk Hükümeti'ne geçmiştir (m. 24).

GEÇİŞ SERBESTLİĞİ

Montrö Sözleşmesi, Boğazlarda denizden geçiş ve gidiş-geliş serbestliği ilkesine dayanır (m. 1). Barış zamanında ticaret gemileri, bayrak ve yükü ne olursa olsun, gündüz ve gece, hiçbir işleme tabi olmadan boğazlardan geçiş ve gidiş-geliş serbestliğinden tam olarak yararlanırlar. Bu gemiler, boğazlardan hiçbir limanda durmaksızın transit olarak geçerlerse sözleşmenin 1. ekinde öngörülen resim veya harçlardan başka hiçbir resim ve harca tabi değildirler. Kılavuzluk ve römorkaj isteğe bağlıdır (m. 2). Savaş zamanında Türkiye savaşan değilse, ticaret gemileri, bayrak ve yükü ne olursa olsun, aynı koşullar içinde boğazlardan geçiş ve gidiş-geliş serbestliğinden yararlanırlar (m.4).

TÜRKİYE SAVAŞAN TARAFTAYSA…

Savaş zamanında Türkiye savaşan ise, Türkiye ile savaş durumundaki bir ülkeye ilintili olmayan ticaret gemileri, düşmana hiçbir biçimde yardım etmemek koşuluyla, boğazlardan geçiş ve gidiş-geliş serbestliğinden yararlanırlar. Bu gemiler, boğazlara gündüz girer ve her geçiş Türk makamlarınca gösterilecek yoldan yapılır (m. 5).

KIYISI BULANMAYAN ÜLKELERE KISITLAMA

Savaş gemilerinin Boğazlardan geçişi de, Montrö Sözleşmesi’nde suüstü ve denizaltı gemiler, Karadeniz’de kıyısı bulunan ve bulunmayan devletlere ait gemiler için ayrıntılı hükümlerle düzenlenmiştir. Savaş gemilerinin Boğazlardan geçmesi için Türkiye Hükümetine diplomatik yoldan önbildirimde bulunulması gerekir. Ön bildirimin 8 günlük normal süresi, Karadeniz’de kıyısı bulunmayan devletler için 15 güne çıkarılabilir (m. 13). Boğazlarda transit olarak bulunabilecek tüm yabancı deniz kuvvetlerinin en yüksek tonaj toplamı 15.000 tonu geçemez (m. 14). Aydınlık

Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda FETÖ operasyonu Gündem Jandarma Genel Komutanlığı'nda FETÖ operasyonu: 36 gözaltı Gündem Resmi Gazete'de yayınlandı! O alanlar riskli alan ilan edildi Gündem Avukat Rahmi Özkan'ın acı günü! Torunu toprağa verildi Gündem