Portakal'ın Ulusal Jürisi Basınla Buluştu
50. Altın Portakal Film Festivali'nin Ulusal Uzun Metraj Film Jürisi basın toplantısıyla kamuoyuna tanıtıldı.
Portakal'ın Ulusal Jürisi Basınla Buluştu Haber: Devrim Dönmez
AKSAV Şeref Kurulu Üyesi ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın'ın jüri üyelerini tek tek tanıttığı toplantıda basın mensuplarının soruları cevaplandı. Toplantıda Kültür Bakanlığı'nın festivale ayırdığı bütçe ve yine Bakanlığın filmleri destekleme payının yetersizliği gibi konular ön plana çıktı.
50. Altın Portakal Film Festivalinde Ulusal Uzun Metraj Yarışma Filmlerinin Jüri Üyeleri kentte bulunan bir otelin toplantı salonunda bugün yapılan basın toplantısıyla kamuoyuna tanıtıldı. Antalya Kültür Sanata Vakfı Şeref Kurulu Üyesi ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın'ın başkanlık ettiği toplantıya jüri üyelerinin tamamı, çok sayıda gazeteci ve sinema eleştirmeni katıldı. Başkan Akaydın jüri üyelerini ve Ulusal Yarışma Filmlerini tanıtmasının ardından Jüri Başkanı Sinema Sanatçısı Türkan Şoray konuştu. Bu yılki festivalde çok onurlu bir görev üstlendiklerini söyleyen Şoray, Jüride sinema filmleri bilgisi, kültürü ve birikimiyle değerli üyelerin yer aldığını, izleyecekleri filmleri en iyi şekilde değerlendireceklerine inandığını kaydetti. Filmleri seçerken çok zorlanacaklarını vurgulayan Şoray, Türk Sineması'nın giderek çok iyi yerlere geldiğini, çok özgün, bireysel, farklı sinema ve çok ilginç sinemacıların varlığından söz etti. Altın Portakal Film Festivali'nin diğer festivallere katılan filmleri yarışma dışı bırakması özelliğinin altını çizen Şoray, bu özelliği yeni sinemacıların önünü açma adına önemli bulduğunu ifade etti. Bu yılda festival kapsamında yarışacak olan uzun metrajlı ulusal filmlerinden çoğunun yeni sinemacıların ilk filmleri olduğunu belirten Şoray, Bundan sonra ödül alan filmlerin daha da önünü açmak için, filmin dağıtım şirketleri aracılığıyla daha çok izleyiciye ulaşmasının sağlanması gerektiğini söyledi Şoray; "Ödül alan filmin seyirciye ulaşması çok önemli. Bu festival filmin adını ve seyirciyle buluşmasını sağlıyor ama orada kalmamalı diye düşünüyorum. Bunun bağlantısı dağıtım şirketleriyle ve hangi sinemalarda oynayacağı sağlanmalı. Maalesef ki festivallerde kazanan filmlere bakıyoruz, sinema sanat olduğu kadar ticari bir olay, seyirciye ulaşacak sanat yönünden, gişede yapacak ki bir sonraki filme devam edebilsin yönetmen de yapımcıda. Dağıtımı çok önemli 200 sinemada oynamalı kazanan filmler ama böyle bir şansları olduğunu pek zannetmiyorum. Ben üzülüyorum. İnşallah giderek buna da çare bulunacak" diye konuştu.
"Filmleri izlerken hangi kriterlere öncelik veriyorsunuz?" sorusunu Şoray, hikayeye, yönetmenin bu hikayeyi nasıl anlattığına, oyuncuların bunu nasıl aktardığına baktıklarını söyleyerek yanıtladı. Bir hikayeyi herkesin farklı anlatacağını belirten Şoray, "Filmde beni ne kadar etkilediği, hikayenin tadının bize nasıl geçtiği önemli. Genel görseli, müziği, ışığı da değerlendirilecek" diye konuştu.
Aydınlık Gazetesi Köşe Yazarı Mehmet Faraç'ın "Hükümet'in bu festivale gerekli desteği veriyor mu? Önceki yıllara göre bir düşüş var mı?" sorusunun üzerine Büyükşehir Belediyesi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, "Ben belediye başkanı olmadan önceki son yıl, 2008'de 7 milyon 700 bin lira devlet katkısı var. Türk Tanıtma Fonu ve Kültür Bakanlığı fonlarından kaynaklanan. Biz belediyeyi alınca 2009'da bu 2 buçuk milyona indi ama bunun yarısı bir önceki dönemin borçlarını kapatmak üzere resen alacaklılara yatırıldı. Biz bunun 1 milyon 200 bin lira aldık teşekkür ettik Bakanımıza, indirime rağmen. Sonra 800 bin-500 bin rakamlarından bu sene 250 bin liraya indi. Ama bu henüz vaat döneminde. Bu AKSAV'ın kasasına girmedi henüz ama girecek" diye konuştu. Yine Mehmet Faraç tarafından sorulan 'festivalin maliyetinin ne kadar olduğu' sorusu üzerine Akaydın, 2008 maliyetinin 28 milyon lira olduğunu, kendilerinin ise 5-6 milyon liraya yapabildiklerini söyledi. Akaydın, bu yıl ki festival maliyetinin ise yine 5-6 milyon arasında olabileceğini belirtti.
Hükümet yetkililerinin festivale katılması konusunda davet edilip edilmedikleri ile ilgili soruyu Akaydın, başkanlığının ilk yıllarında bizzat giderek davetiyeleri elden ulaştırdığını, sonraları davetiyelerin özel kuryelerle gönderildiğini belirterek "o nezaketi hep gösterdik" diye yanıtladı.
Jüri üyesi Şükrü Avşar da bir filmin gişe mi yapması yoksa ödül mü almasının önemli olduğu ile ilgili gelen soru üzerine değerlendirmelerde bulundu. Festival kapsamında izlediği filmlerde ticari bir şey göremediğini söyleyen Avşar, Türkiye'de 183 salon olduğunu, filmlerin giderek arttığını belirtti. Bu doğrultuda sinema filmlerin seçilerek salonlara girdiğini kaydeden Avşar, özellikle Kültür ve Turizm Bakanlığının destek verdiği filmlerin gişelerde çok iş yapmadığı görüşünü dile getirdi. Bunun nedenini de düşük miktardaki destekle çok iyi film yapmanın mümkün olmayacağı olarak belirten Avşar; "Bakanlık 200 bin lira para veriyor, 'bununla film yap' diyor. Sinema gönül işi, maddi bütçesi olması gerekiyor ancak 200 bin lira ile film yapılırsa maalesef olamıyor. Daha çok film desteklenmek yerine daha az film desteklenmeli ama daha fazla destek verilmeli" ifadelerini kullandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın destek konusunu gözden geçirmesi gerektiğini belirten Avşar, filme desteğin 750 bin lira- 1 milyon liranın altında olmaması gerektiğini ifade etti.
Jüri Üyesi Yönetmen, Senarist Reis Çelik de festivallerin, Türkiye'deki sanatsal gelişmelerin politikacıların çok dibinde ve onların parmağının ucunda olmaması gerektiğini belirterek,"ondan uzaklaşması gerekiyor ki bağımsız kalabilsin ve kendi başına yürüyebilsin" ifadelerini kullandı.
Ulusal Kanal Kültür Sanat Muhabiri Behlül Süphan Toker'in 'genç sinemacıların filmlere bakış açısı' ile ilgili sorusu üzerine, Genç yönetmenlerin ilk filmlerinin bu tür festivallerle özel olarak desteklenmesinin gerekli olduğunu belirten Oyuncu Mahir Günşıray, başka festivale katılmama şartının kaldırılması gerektiğini söyledi. Türkiye'de az sayıda ve önemli festivaller olduğunu söyleyen Günşıray, "Adana'da 8 ödül alan bir film, Antalya'da niye 8 ödül almasın. Ben bunda bir sakınca görmüyorum. Hatta genç yönetmenlere de destek olacağı kanaatindeyim. Çünkü ben yönetmen olsam oturup hesap yapmak zorunda kalırım, önce oraya mı gitse, buraya mı gitse? diye. Çok zor durumda kalınıyor. Zaten kaç tane film var, kaç tane festival var? Ama ben oyuncu ve tiyatro da da yönetmen olarak, Türk sinemasını çok olumlu bir noktada ilerlediğini görüyorum" diye konuştu.
"Bu sene Antalya Film Festivali akil mi yoksa çapulcu mu" sorusuna öncelikle yanıt veren Başkan Akaydın, çapulcu kelimesinin kulağına hoş geldiğini söyledi. Ardından soruyu yanıtlayan Prof. Dr. Feride Çiçekoğlu da gençlerin çapulculuğu üstlenen filmlerini gördüklerini anlattı. Bir taraf olmak ve toplu halde hareket etme alışkanlığından çıkan, kendisi için karar veren yeni bir kuşağın geldiğine dikkat çeken Çiçekoğlu, "Özellikle kısa filmlerde çok güzel çapulcu filmler izleyeceğiz, bunlar bu süreç içinde uzun filmlere de yansıyacaktır" diye konuştu.
AKSAV Şeref Kurulu Üyesi Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın ve Jüri Üyelerinin basına toplu fotoğraf vermesinin ardından toplantı son buldu.
50. Altın Portakal Film Festivali'nin Ulusal Uzun Metraj Film Jürisi şu isimlerden oluşuyor;
Jüri Başkanı Türkan Şoray, jüri üyeleri yönetmenler Reis Çelik ve Ümit Ünal, yapımcı Şükrü Avşar, oyuncu Mahir Günşiray, Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Sinema Bölüm Başkanı Prof. Dr. Feride Çiçekoğlu, sinema yazarı Burçak Evren ve CNNTürk Programlar Koordinatörü ve gazeteci Aslı Öymen, opera sanatçısı Rahman Altın, görüntü yönetmeni Zekeriya Kurtuluş.
Fotoğraf: İbrahim Koçak
ulusalkanal.com.tr