Vatan ve özgürlük şairi: Namık Kemal

Abone ol

‘Ölürsem görmeden millette ümit ettiğim feyzi/ Yazılsın seng-i kabrimde vatan mahzun ben mahzun’ diyen Namık Kemal’in 48 yıllık ömrü, özgürlük aşkını ve yurt sevgisini aşılayan müthiş bir mücadelenin adıdır

“GEZDİĞİN güzel yerler zulmün köpeklerine kaldı/ Uyan ey yaralı kükremiş aslan bu gaflet uykusundan... Hepimizin anasıdır vatan/ Herkesi iyiliğiyle besleyen/ Bastı düşman göğsüne biz sağ iken/ Arş yiğitler vatan imdadına” diyen Namık Kemal, özgürlük aşkıyla dolu bir edebiyat adamı olarak başladığı mücadelesini, gazeteci ve aydın olarak sürdürmesiyle özgün bir kimliğe kavuşan, yaşamını zulme ve esarete karşı verilmesi gereken kavga ve mücadeleye adayan bir vatan ve özgürlük kahramanıdır.

“Vatan’ı sattık bir pula/ Ne utanmaz köpekleriz” deyişiyle bugünlerin Türkiyesini de anlatan özgürlük savaşçısıdır ve aydınlanmamızın ilk büyük öncüsüdür. Vatan Şarkısı, Vatan Kasidesi, Vatan Türküsü, Vatan Manzumesi gibi yüreklere seslenip coşturan şiirleri, “İntibah, Cezmi” gibi romanları, oyunları, gazetelerde yazdığı siyasal, toplumsal ve edebi yazılarıyla dünü aydınlatırken bugüne de yol gösteren öncü bir aydındır.

“Ölürsem görmeden millette ümit ettiğim feyzi/ Yazılsın seng-i kabrimde vatan mahzun ben mahzun” diyen Namık Kemal’in 48 yıllık ömrü, özgürlük aşkını ve yurt sevgisini aşılayan müthiş bir mücadelenin adıdır. Mezarının projesini Tevfik Fikret’in çizmesi bu anlamlı yaşamın damarı damara bağlayarak mücadelesini kendisinden sonraki bir başka büyük insana devretmesi, tarihin aslında hiç de rastlantı olmayan bir gerçeğidir. Aynı gerçeklik Mustafa Kemal’in Tevfik Fikret’i “aşiyan”ında ziyaret etmesinde de apaçık görülür. Namık Kemal’in “Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini/ Yoğ imiş kurtaracak bahtı kara maderini” dizelerinde yankılanan çağrısının “Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini” diyen Mustafa Kemal’le bütünleşmesindeki kararlı yurtseverliği, özgürlük sevdası, toprağımızın yetiştirdiği bir büyük insanla buluşturur bizi.

Geniş kitlelere ulaşma gereksinmesi, “Ne sihirliymişsin ey özgürlüğün güzel yüzü/ Esaretten kurtulduk ama aşkının esiri olduk” dizeleriyle özgürlük aşkını sürdüren Namık Kemal’de tiyatro düşüncesini geliştirdi. Engels’in “Savaş tarihinde buna benzer kahramanca bir direnme örneğinin bulunabileceğini sanmıyorum” dediği, görülmemiş bir direnişin, özverili yiğitliğin adı Silistre savunmasını bir antiemperyalist bildirge gibi olan “Vatan yahut Silistre”yi yazdı. 8 Nisan 1873’te Gedikpaşa Tiyatrosu’nda ilk kez oynayan oyun İstanbul’u sarsınca tiyatroda tutuklanıp Magosa’ya sürgüne gönderildi.

YENİ KAVRAMLAR KULLANDI

Teslim olmadı. “Zalim ne kadar korkusuz da olsa, zulmün temelini biz yine de yıkarız/ Dünyanın dibine atsalar da bizi/ Yerküreyi patlatır çıkarız” dedi. Magosa zindanında “Akif Bey, Gülnihal, Zavallı Çocuk, Kara Bela” oyunlarını, makale ve şiirlerini yazdı. “Dünyada zalimin yardımcısı alçaklardır/ Köpektir insafsız avcıya hizmetten zevk alan” dedi.

“Namık Kemal, Zindandaki Şair” (Şükran Kurdakul), “Hürriyet Savaşçısı Namık Kemal” (V. Stambulov), “Vatan Diye Diye: Namık Kemal’in Yaşamından Sahneler” (Necati Cumalı), “Vatanı Sattık Bir Pula” (Hıfzı Topuz) onun için yazılanlardan birkaçı olan Namık Kemal 2 Aralık 1888’de dünyaya veda etti. Türk dilinde vatan, millet, hürriyet, vicdan, inkılâp, ihtilal, hâk-i vatan (vatan toprağı), hamiyet (vatan sevgisi), gavga-i hürriyet (hürriyet kavgası), zincir-i esaret (esaret zinciri), didarı hürriyet (özgürlüğün güzel yüzü), ümmid-i istikbal (gelecek umudu) gibi birçok kavramı kullandı. Direndi: “Israrlıyım kararlıyım can verinceye kadar halka hizmette/ Fedakârın kalır anıları daima milletin kalbinde/ Vatan sevgisinin çoğaldığı bir gün gelir de denir/ Kemal’in mezar taşı kalmadıysa adı kalmıştır.”

Öner Yağcı

Yüzünü, kimliğini ve okulunu değiştirecek Gündem Necdet Paşa neyi bekliyor? Gündem Haydi Yatağan’a Haydi Barikata! Gündem 400 ton GDO'lu mısır unu ele geçirildi Gündem