TGB Genel Sekreteri Özgür Bursalı yazdı: İstiklal Yürüyüşü hızlanıyor!

Abone ol

26 Ekim 2017 tarihinde Türkiye’nin 81 ilinden gelen Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyesi üniversite temsilcileriyle Samsun’dan başlayan, ardından Amasya, Erzurum ve Sivas’ta devam eden yürüyüş, on binlerle birlikte Anıtkabir’de tamamlandı. 29 Ekim 2017 günü, Ankara’nın kalbinde, Birinci Meclis önünden, Anıtkabir’ e gerçekleştirdiğimiz İstiklal Yürüyüşü, pek çok açıdan Türkiye açısından yeni bir dönemin kanlı canlı tarifidir.

İstiklal Yürüyüşü 26 Ekim’ 2017de Başlamadı!

İstiklal Yürüyüşü’nün 26 Ekim 2017 günü başladığını söylemek, sanıyoruz eksik bir anlatım olacaktır. 24 Temmuz 2015 tarihi, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ABD’nin kara kuvveti PKK terör örgütüne karşı başlattığı operasyonları başlattığı an, İstiklal Yürüyüşü’nün yeniden ilk adımı atılmış oldu. Dün Samsun’dan atılan ilk adım, bugün Çukurca’da, Kato’da, El-Bab’da, İdlib’de, Cerablus’ta atılıyor. Elbette Türk Milleti’nin, Türkiye’nin milli kurumlarının, gençliğinin verdiği uzun yıllara yayılan ısrarlı Vatan ve Cumhuriyet direnci, bu düzlemde verilen büyük mücadele, bugünün Türkiye’nin üzerine oturduğu haklı zemini yaratan biricik tarihsel etkendir.

Arkada bıraktığımız 29 Ekim, kuşkusuz sıradan faaliyetlerle kutlanılacak, rutin törenlerle ele alınacak bir gün değildi. Nasıl bir dönemden geçtik ve geçiyoruz? Kısa zaman önce şehir merkezlerimizde bombaların patlatıldığı, doğu ve güneydoğuda çukurlar, hendekler kazılarak Türkiye’ye savaş ilan edildiği, Mehmetçiğimizin, polisimizin, korucularımızın terör örgütünü o çukurlara gömdüğü bir dönem…

Sınırımızın karşı tarafında tankların dizildiği, açıktan binlerce tır dolusu silahın Türkiye’ye karşı kullanılmak üzere terör örgütlerine ABD tarafından teslim edildiği bir dönem… Güneyde bölücü terör kantonlarıyla savaşın en canlı haliyle devam ettiği, içerde Vatanımıza ve Cumhuriyetimize karşı ABD ve FETÖ eliyle bir 15 Temmuz işgal girişiminin ezildiği, kalıntılarıyla halen mücadelenin sürdüğü bir dönem…

Türkiye’nin önüne Amerikancı projelerin dayatıldığı, renk renk, çeşit çeşit, uluslararası kurumların, CIA menşeili Türkiye düşmanı derneklerin kaos ve baskı ortamı yaratmak istediği bir siyasi atmosfer…

İşte apaçık savaş koşulları.

İstiklal Yürüyüşü Ne Anlatıyor?

İstiklal Yürüyüşü’nde yalnızca bu savaş anlatılmadı. Bu savaştan başarıyla çıkmanın formülü anlatıldı. Yürüyüşün rotası da gelişigüzel seçilmedi, bu formüle uygun bilinçli bir tercihle Samsun’dan başlatıldı, Anıtkabir’de sonlandırıldı.

Dün Amasya’da “milletin azim ve kararlılığına” yapılan vurgu, bugün yeniden birinci meclis önündeydi. Dün Erzurum’da ifade edilen “manda ve himaye kabul olunamaz” duruşu, bugün Amerikancılara karşı Ulus’tan Tandoğan’a, Ankara’nın güzel caddelerinde yankılandı. Dün Sivas’ta “vatan bir bütündür, parçalanamaz” iradesi, Aslanlı Yolda bir kez daha on binlerce kişiyle hayat buldu. Vatan savaşında başarının parolasını İstiklal Yürüyüşünde bir kez daha ilan ettik. Türkiye ancak milli bir programla, açtığı yeni ufuklara ulaşabilir. Atatürk’e ve cumhuriyet değerlerine sarıldıkça özgürleşir. Ürettikçe ve Suriye başta olmak üzere komşularıyla bölgedeki bölücü teröre karşı tereddütsüz birleştikçe nefes alır. İstiklal Yürüyüşü bu programı anlatıyor.

İstiklal yürüyüşü, iç cephede birliği anlatıyor. Türkiye’nin bu süreçte Atatürksüz bir müfredat yapma şansı yoktur, savaşamaz diyor! Nikâh kıyma yetkisini müftülere vererek milleti dinsel, mezhepsel ayrılıklar yaratma şansı yoktur, bölersiniz diyor! İncirlik terör üssünün daha fazla açık kalma şansı yoktur, içerde düşman karargâhı barınamaz diyor!

Bu yürüyüş, savaş koşullarında kararlı ve tutarlı tavrın geleceğimiz açısından ne kadar kritik olduğunu anlatıyor.

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ

Savaşan Cumhuriyetin Kararlı Gençliği

Türkiye bugün her açıdan yenidünyadaki onurlu yerini alıyor. Türkiye Gençlik Birliği de bu savaşta başından beri mevziidedir. Kurulduğu günden bugüne, cephedeki savaşın, üniversitelerde ve meydanlarda bozguncuları ezerek halk desteğini pekiştiriyor, güçlendiriyor. Bu açıdan 29 Ekim 2017 günü tarihsel önemdedir.

Vatan savaşının rengini üniversitelere veriyor. Türkiye’ye, vatanın birliğine ve bağımsızlığına yönelen her türlü girişme karşı on binlerce öğrenciyi ayağa kaldırıyor. Kısa zaman önce, neo-liberal, ulus devlet düşmanı, emperyalist şımarıklığın pompalandığı kürsülerin devriliği üniversitelerde, fakülte koridorlarında, vatansever, Atatürkçü gençliğin rüzgârını estiriyor. Cumhuriyet değerlerine, kurumlarına sahip çıkıyor.

Türkiye yalnızca Suriye’nin kuzeyinde değil, üniversitelerde de savaşıyor. Bu kararlı çizgi, Türkiye Gençlik Birliği’ni Batman Üniversitesi’nden, Trakya Üniversitesi’ne kadar büyütüyor. Bu tutarlı tavır, Türkiye’nin doğusunu batısını, farklı siyasi gelenekten, kültürden gelen gençlerini Atatürk’te birleştiriyor. Bu kuvvetle cumhuriyeti yıktırmadık, vatanı böldürmedik. Savaşan Türkiye Cumhuriyeti’nin kararlı gençliği bütün olanaklarıyla ve enerjisiyle savaşın merkezindedir.

İstiklal Yürüyüşümüz hızlanıyor.

Özgür Bursalı

TGB Genel Sekreteri

Osman Kavala FETÖ'den tutuklandı Gündem Avukat Kudbettin Kaya öldürüldü! Kudbettin Kaya kimdir? Gündem Oyuncak arabaya uzaktan kumandalı bomba düzeneği kurmuşlar Gündem Pekin, Londra'ya ulaşacak Gündem