Türkiye Barolar Birliği'nden Cerattepe açıklaması: Artvinlinin davası Türkiye'nin davasıdır

Artvin Cerattepe'de madencilik faaliyetlerine karşı Artvin halkının mücadelesi devam ediyor. Maden şirketi yetkilileri, jandarma ve polis eşliğinde iş makineleri ve konteynerler ile bölgeye geldi. İş makinelerin bölgeye girmesine izin vermeyen halka, biber gazı ve sis bombası ile müdahale edildi. Artvinliler bölgedeki bekleyişlerini sürdürüyor. Öte yandan Türkiye Barolar Birliği konuyla ilgili bir açıklama yaptı.

Abone ol

Artvin'in Cerattepe bölgesinde maden yapılmasına karşı direniş sürüyor. Polis 2 bin kişiye biber gazı ve sis bombası ile müdahale etti.

Konuyla ilgili olarak Türkiye Barolar Birliği'nden yapılan açıklamada, "Hukuki süreç henüz sonuçlanmamışken, yaşam alanlarını savunmaya çalışan Artvinlilere yönelik müdahale kabul edilemez" denildi.

AÇIKLAMANIN TAMAMI ŞU ŞEKİLDE:

Artvin Cerattepe bölgesinde yapılması planlanan madencilik faaliyetleri ve bu kapsamda çevrecilerin madene karşı yürüttüğü haklı ve takdire şayan mücadelesi, güvenlik güçlerinin her an artan müdahale tehdidi nedeniyle vahim boyutlara ulaşmıştır.

Artvin’in madenle imtihanı 25 yılı aşkın bir tarihe sahiptir. Uzun bir süreden beri çadır nöbeti tutarak yaşam alanlarına sahip çıkan, şiddete başvurmaksızın demokratik haklarını kullanan Artvin halkı, ülkenin pek çok noktasından getirilen çevik kuvvetlerle takviye edilen güvenlik güçlerinin şiddetine maruz bırakılmaktadır.

Oysa; Artvin Cerattepe’de yapılması planlanan "Cerrattepe Bakır Madeni" projesi için verilen 18.07.2013 tarihli ÇED olumlu kararını iptal eden Rize İdare Mahkemesi, çok kesin ifadelerle, “planlanan bu maden faaliyetinin hayata geçirilmesinin Artvin ilini yöre sakinleri açısından yaşam alanı olmaktan çıkaracağını, bu bölgede maden arama projesi ile bu projenin etkisi altında bulunan yaşam alanları ve koruma altındaki alanların bir arada olamayacağı kanaatine varılmış” olduğunu belirtmiştir. Yani Rize İdare Mahkemesi “Ya madeni tercih edin ya da Artvin’i tercih edin” demiştir.

Rize İdare Mahkemesinin kararı bu kadar açıkken ve yasalara aykırı biçimde yeniden alınan ÇED Raporunun iptali için açılan Türkiye'nin en yoğun katılımlı çevre davası halen devam ederken; yani başlatılan hukuki süreç henüz sonuçlanmamışken, çevik kuvvet ekiplerinin, maden arama projesinin yok edici etkilerine karşı yaşam alanlarını savunmaya çalışan Artvinlilere müdahale etmesi kabul edilemez.

Kaldı ki Artvin halkı; “çevre korunmasını devlet ve halk birlikte yapar” hükmünü içeren Anayasamızın 56. Maddesinde açıkça yazan anayasal bir hakkını kullanarak görevini yerine getirmektedir.

Bize göre bu bağlamda asıl görev, “enerji - ekonomi ve çevre üçlüsünü, hukukun üstünlüğü ilkesinin sağlayacağı güvence ve denge terazisiyle tartılarak yaşama geçirilmesi suretiyle ve birini diğeri uğruna feda etmeden, dengede tutabilme becerisini gösterebilmektir.

Biz, Türkiye Barolar Birliği olarak; tıpkı daha önce Artvin’de düzenlenen “Hukuk Demokrasi Ve Çevre Mitingi”nde de belirttiğimiz gibi, "Bu davada ve bu haklı direnişte Artvin halkının yanında kararlılıkla yer almaya devam edeceğimizin” bilinmesini istiyoruz.

Ülkemizin geleceği açısından hayati önemi haiz olan bu hususları tüm kamuoyunun dikkatine sunmayı, Türkiye Barolar Birliği adına onurlu bir görev addediyoruz.

Unutmayalım ki, Artvinlinin davası Türkiye'nin davasıdır.

ulusalkanal.com.tr

Erdoğan'dan kazandığı tazminata "Haram para" diyen Aksoy beraat etti Gündem Teröristler camiye patlayıcı saklamış Gündem Fırtına obüsleri IŞİD'i de vuruyor Gündem TGB, "terörist Obama" davasından beraat etti Gündem