Çerçeve anlaşma sağlanması İsrail'i telaşlandırdı
İran'ın nükleer programına ilişkin P5+1 ülkeleri ile yaptığı çerçeve anlaşmaya karşı tavrını açıkça ortaya koyan İsrail, "İran ile varılacak nihai anlaşmanın, İsrail'in var olma hakkının açıkça tanınmasını içermesini" istedi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf ise İsrail'e "Bu sadece nükleer konularda bir anlaşma" yanıtını verdi.
İran ile P5+1 ülkeleri arasındaki nükleer görüşmelerde ön mutabakt sağlanması İsrail'i telaşlandırdı. Müzakerelere en başıdan beri karşı çıkan İsrail, nihai anlaşmada "İsrail'in var olma hakkının açıkça tanınmasını" istedi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, "İran ile varılacak nihai anlaşma, İsrail'in var olma hakkını açıkça tanımalı" dedi.
Netanyahu'nun sözleri ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf'e soruldu. Harf, "Bu, sadece nükleer konularda bir anlaşma. Biz bunu diğer konulardan kasıtlı olarak ayrı tuttuk. Nükleer konu, tek başına zaten oldukça karmaşık bir konu. Bu anlaşma, diğer konuları da ele alan bir anlaşma değil ve ele almamalı da" diye konuştu.
Öte yandan, çevçeve anlaşmayla ilgili uzmanlardan ilk yorumlar da gelmeye başladı. Rusya’daki Kurçatov Nükleer Araştırmalar Enstitüsü uzmanı Andrey Gagarinski, ABD Başkanı Obama’nın Ortadoğu’da siyasi zafere ihtiyaç duyduğu için İran ile anlaştığını söyledi.
Anlaşmaya rağmen İran’ın silah amaçlı nükleer programını sürdürebileceğini belirten Gagarinski, "İran tüm nükleer kozlarını açmış olmuyor. ABD bunu bilmesine rağmen taviz vererek anlaşmaya ‘evet’ demiştir." ifadelerini kullandı. Gagarinski, İran’ın Fordo’daki gelişmiş tesiste isterse yüzde 90 seviyesinde zenginleştirilmiş uranyum üretilebileceğini belirtti.
ulusalkanal.com.tr