Vatan Partisi'nden Hakan Fidan ve Abdullah Öcalan hakkında suç duyurusu
Vatan PartisiHakan Fidan ve Abdullah Öcalan hakkında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunu 20 Mayıs Çarşamba günü Vatan Partisi adına Genel Başkan Yardımcısı Sefa Koçoğlu yaptı.
13-19 Mayıs tarihleri arasında Aydınlık Gazetesi’nde yayınlanan Sakine Cansız cinayetiyle ilgili yazı dizisini kaynak olarak gösteren Vatan Partisi; “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak”, “tasarlayarak öldürmek”, “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak” ve “anayasayı ihlal” gerekçeleriyle Hakan Fidan ve Abdullah Öcalan’ın yargılanmaları talebinde bulundu.
Ankara C. Savcılığı’na
Suç Duyurusunda Bulunan: Vatan Partisi adına Genel Başkan Yardımcısı Sefa Koçoğlu Toros Sk. No: 9, Sıhhiye/Ankara Şüpheliler: 1) Hakan Fidan MİT Müsteşarı / Ankara 2) Abdullah Öcalan Hükümlü / İmralı Suç: -Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak (TCK 220), -Tasarlayarak öldürmek (TCK 82), -Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak (TCK 302), -Anayasayı ihlal (TCK 309).
Açıklamalar
Yıllardır tartışılan “Sakine Cansız suikastı” nın perde arkası, 13-19 Mayıs 2015 tarihlerinde Aydınlık gazetesinde dizi olarak yayınlandı. Somut saptamalara dayalı bu açıklamalara göre, olayın gelişimi şöyle: -11 Eylül 2011’de MİT ile PKK yöneticileri arasında Oslo’da yürütülen görüşmelerin ses kaydı kamuoyuna açıklandı. Görüşmelerde Hakan Fidan da yer alıyordu (Yeni Şafak gazetesinde 12 Ocak 2013’te yayınlanan habere göre; bu görüşmelerden ikisine PKK’yı temsilen Sakine Cansız da katılmıştı). -7 Şubat 2012’de Ankara C. Savcılığı, “MİT - KCK işbirliği” iddiasıyla MİT Müsteşarı Hakan Fidan hakkında soruşturma başlattı ve gözaltına almak istedi. -O tarihte tecrit altında bulunan Abdullah Öcalan, tecrit kaldırıldıktan sonra 23 Şubat 2013’te BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve Diyarbakır Milletvekili Altan Tan ile yaptığı görüşmede şunları söylüyor: “MİT’e 7 Şubat darbesi... Cezaevi Müdürü’ne, ‘Hakan Bey’i yalnız bırakmamak gerkir’ dedim. Sözlü, yazılı iletişime geçtim. Beş ay önce tekrar kanal açıldı, diyalog başladı”. -Nitekim, 16 Aralık 2012’de, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, İmralı’da Öcalan ile görüştü. Görüşmelerde Fidan, Öcalan’a “İslam bayrağı altında” yürütülecek açılım sürecinin çerçevesini çizmişti. -Aynı günlerde Öcalan, Tayyip Erdoğan’a mektup göndermiş ve bir tür “taahhütname” anlamına gelen bu mektup ile Öcalan, Erdoğan’a bağlılığını bildirmişti. (Zamanın Genelkurmay İstihbarat Başkanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin de, 16 Mart 2015 günü Aydınlık gazetesinde yayınlanan açıklamasında, bu mektubu kendisine Hakan Fidan’ın aktardığını belirtiyor ve şunları söylüyor: “MİT Müsteşarı Hakan Fidan bizzat söylemişti. Öcalan, Erdoğan’a bir mektup göndermiş. Mektubunda Erdoğan’a bağlılığını dile getirmiş. Sorunu ancak kendisinin çözebileceğini anlatmış. Uzun bir mektup yazmış. Bu mektuptan sonra Erdoğan’ın tavrı değişmiş. Edindiğim bilgilere göre, bu mektubun yazılmasında MİT’in de rolü olmuş. Hatta ‘şöyle şöyle yazarsan Erdoğan’ın hoşuna gider’ bile denilmiş”). -Alevi kökenli olan ve AKP işbirliği ile “İslam bayrağı altında” yürütülecek açılım sürecine karşı çıkan Sakine Cansız, tehdit altında olduğu için Kandil’e gitmeye karar verir. Gerekli pasaport işlemlerini tamamlamak için 6 Ocak 2013’te Paris’e geçer. Bu seyahatinde kendisine MİT görevlisi Ömer Güney eşlik etmektedir. -9 Ocak 2013’te Sakine Cansız ve iki arkadaşı, Fidan Doğan ve Leyla Söylemez Paris’te öldürüldüler. Bu cinayetlerin sorumlusu olarak MİT’le yakın ilşki içinde bulunan Ömer Güney yakalandı. -11 Ocak 2013’te İmralı’ya giden MİT heyeti, Abdullah Öcalan’la 4 saat görüşüyor. Görüşmenin gündeminde 2 gün önce işlenen “Sakine Cansız suikastı” da var. -Cinayetten bir yıl sonra, cinayet zanlısı Ömer Güney’in iki MİT mensubu ile yaptığı görüşmenin ses kaydı internete sızdı. Ses kayıtlarında Ömer Güney, aralarında Sakine Cansız’ın da bulunduğu PKK’lılara ilişkin cinayet planlarını anlatıyordu. Söz konusu yayınlar dikkatle incelendiği zaman da görulmektedir ki; Hakan Fidan ile Abdullah Öcalan yaptıkları görüşmeler ve diğer temaslarla Türkiye’nin toprak bütünlüğüne yönelik planlarda rol almışlardır. Öcalan’ın ‘MİT ile özerkliği planlıyoruz’ mealindeki açıklamaları da bunu doğrulamaktadır. Planlanan ‘yeni Anayasa’ değişiklikleri dahi Abdullah Öcalan ile görüşülmüştür. Öcalan ile 3 Ocak 2013 - 6 Eylül 2014 tarihleri arasında yapılan görüşmeler ve buna ilşkin bilgiler, bu bölünme sürecine Sakine Cansız cinayetiyle hız verildiğini göstermektedir. Basında günlerce yer alan ve birer örneği ekte sunulan bu yayınlarda yer alan olgular resen soruşturulması gereken ağır suçlardır. Adı geçen şüpheliler, soruşturmada saptanacak diğer faillerle birikte suç işlemek amacıyla örgüt kurmuşlardır ve bu örgütü yönetmektedirler. TCK’nun 220/5. maddesine göre; “Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır”. Dolayısıyla, her iki şüpheli de diğer suçlar ve faillerle birlikte “Sakine Cansız suikastı”ndan da sorumludurlar. İsnat olunan fiiller Milli İstihbarat Teşkilatı’nın yasa ile tanımlanan meşru görevleri kapsamında değildir. Bu nedenle, şüphelilerden Hakan Fidan’ın MİT Müsteşarı olması, 2937 sayılı yasanın Değişik 26. Maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektirmez.
Sonuç ve İstem: Açıklanan sebepler ve resen saptanacak sair nedenlerle, şüpheliler Hakan Fidan ve Abdullah Öcalan hakkında soruşturma açılarak, soruşturmada saptanacak diğer faillerle birlikte; TCK’nun 309. maddesi uyarınca “Anayasayı ihlal”, TCK’nun 302. maddesi uyarınca “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak”, TCK’nun 220. maddesi uyarınca “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” ve TCK’nun 82. maddesi uyarınca “tasarlayarak öldürme” suçlarından cezalandırılmalarını talep ediyoruz. Saygılarımızla. 20.05.2015 Vatan Partisi adına Genel Başkan Yardımcısı Sefa Koçoğlu
ulusalkanal.com.tr