AKPM kararında Türkiye'ye bu 'öneriler'de bulunuldu

Türkiye için "siyasi denetim" kararı veren Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin Ankara'ya 35 maddelik de önerilerde bulundu. Öneriler arasında özellikle iki başlık dikkat çekiyor. Türkiye'den açılıma geri dönülmesi ve FETÖ'ye yönelik operasyonlara son verilmesi isteniyor.

Abone ol

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin Türkiye'ye karşı aldığı "siyasi denetim"kararının perde arkasında terör örgütleri PKK ve FETÖ'ye yönelik operasyonların durdurulması var.

Strazburg'da yapılan toplantıda "siyasi denetim" kararının yanı sıra 35 maddelik öneriler de sıralandı. HDP'lilerin de "evet" oyu verdiği önerilerde terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonların durdurulması ve açılıma geri dönülmesi isteniyr. HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının iade edilmesine ve tutuklu vekillerin serbest bırakılması da maddeler arasında.

Terör örgütü PKK ile ilgili önerilerde HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın hapis istemiyle yargılanmasının kabul edilemez olduğu belirtiliyor. Eş başkanları serbest bırakma çağrısı yapılıyor.

Öneriler arasında dikkat çeken diğer başlık da Fethullahçı Terör Örgütü ile ilgili. OHAL'in bir an önce kaldırılması, tutuklanan FETÖ'cülerin serbest bırakılması ve tüm haklarının iade edilmesi vurguları yapılıyor. FETÖ şüphelilerin mallarına el konulması eleştiriliyor. Giyabi yargılamada vatandaşlıktan çıkarma maddesinin kaldırılması isteniyor.

Kararda Türkiye'ye şu 'öneriler'de bulunuldu:

- Bu nedenle OHAL’in süresi ve etkileri kesin olarak sınırlanmalı ve mümkün olan en kısa zamanda kaldırılmalıdır.

- TBMM üyelerinin ve uluslararası parlamento heyetlerinin tutuklu milletvekillerini ziyaret etmesine izin verilmelidir.

- Dokunulmazlığı kaldırılan milletvekillerinin dokunulmazlığı Venedik Komisyonu sonuçlarıyla uyumlu olarak geri verilmelidir.

- Gerekli süreçlerden ve adil bir yargılamadan sonra hüküm giymemişlerse tutuklanan milletvekilleri serbest bırakılmalıdır.

- Kamu görevlilerinin KHK’lar ile toplu olarak tasfiye edilmesi sonlandırılmalıdır. Bu masumiyet karinesine saygılı bireysel davalar üzerinde hareket eden prosedürleri tersine çevirmektedir.

- OHAL Önlemlerini Araştırma Komisyonu’nun hızla ve gerekli insan kaynağı ve mali kaynaklarla işine başlaması için gerekli tüm adımlar atılmalı. Hızlı, bağımsız ve şeffaf kararlar alması sağlanmalıdır.

- Özellikle gözaltı süresi ve avukatlara aktif erişim konularında OHAL’in prosedürlerinin eksiklerinin kapatılması gerekmektedir.

- Gıyabi yargılamada vatandaşlıktan çıkarmayı öngören madde feshedilmelidir. Bu madde uluslararası yasal araçlara aykırıdır ve vatansızlıkla sonuçlanabilir.

- KHK’lar mülklere el konmasının geçici olacağı şekilde değiştirilmelidir. El koyma OHAL süresinin sonunda nihai yargıya taşınmalı ve Avrupa İnsan Hakları Bildirgesinin 6.1 Maddesi ile uyumlu olmalıdır.

- Avrupa İnsan Hakları Bildirgesi Protokolünün (ETS No.9) 2. Maddesinde öngörüldüğü üzere eğitim hakkı tamamen korunmalıdır.

- Terörle mücadelede görev alan emniyet görevlilerinin yasal muafiyetini öngören 2016 tarihli yasa geri çekilmeli, hukuksuz eylem iddialarının soruşturmalarının etkili bir biçimde yapılması sağlanmalı, kötü muameleler ve orantısız güç kullanımı dahil olmak üzere sorumlular hesap vermelidir.

- Ceza muafiyetleri ile mücadele için etkili ve bağımsız bir şikayet mekanizması oluşturulmalıdır.

- Gecikme olmadan İşkence ve İnsani Olmayan ya da Aşağılayıcı Davranış veya Cezaların Engellenmesi Komitesinin hazırladığı raporların yayınlanmasına izin verilmelidir.

- (150’yi aşan) tüm tutuklu gazeteciler ve insan hakları savunucuları serbest bırakılmalıdır.

- Muhaliflerin suçlu duruma düşürülmesi konusundaki kabul edilemez politikalara bir son verilmeli, basın özgürlüğü korunmalı, yargı sisteminin, özellikle de savcıların ve sulh hakimlerinin bu konu ile ilgili tavrı ve uygulamaları denetlenmeli, yasama Anayasa ile daha uyumlu olmalıdır.

- Terörle mücadele kanunu Avrupa İnsan Hakları Bildirgesi ile daha uyumlu bir biçimde yorumlanacak ve uygulanacak şekilde değiştirilmelidir.

- Basına, akademisyenlere, STK’lara karşı terör örgütü ile “bağlantı” konusundaki muallak iddialar temelinde kanıt ve mahkeme kararı olmadan kapsamlı önlemler uygulanmasından kaçınılmalıdır.

- Basın özgürlüğü ve çoğulculuğu destekleyen bir ortam yaratılmalı, özellikle TRT’nin editöryal bağımsızlığı güçlendirilmeli ve medyanın kurallara uymasını izlemek üzere etkili bir izleme mekanizması sağlanmalıdır.

- OHAL kanunu altında kesinlikle gerekli olmadıkça parlamenter prosedürleri baypas eden OHAL KHK’larının çıkarılması durdurulmalıdır.

- Gerekli prosedürel garantiler verilerek adil yargılanma sağlanmalıdır.

HABER: DAMLA İNCE

ulusalkanal.com.tr

Saadet Partisi'nden Abdullah Gül açıklaması Gündem CHP referandum sonuçlarını AİHM'e taşıyacak Gündem Albatros arazisi satıldı Gündem Galataport inşaatı mühürlendi Gündem