Mısır'da bir garip seçim hikayesi

26-28 Mart’da düzenlenecek Cumhurbaşkanlığı seçimlerini izlemek üzere Kahire’ye vardık. Hava sıcaklığı 35 dereceye dayanmış durumda. Havalimanını şehir merkezine bağlayan yol, iki taraflı olarak El-Sisi’nin posterleri ile süslenmiş

Abone ol

“REİS BİZİM HERŞEYİMİZ”

Taksi şöförüne posterlerle ilgili ne düşündüğünü sorduğumuzda, bir an için direksiyonu bırakıp iki eliyle gökyüzünü işaret ediyor ve “Reis bizim her şeyimiz” diyor gülerek.

Az sonra yol için ödenecek ücret pazarlığına giriştiğimizde, “Reis” döneminde benzin fiyatlarının 2 katına çıktığından dem vuruyor şoförümüz.

Akşamüstüne doğru Kahire’deki gazetecilerin gayrı resmi toplantı noktası olan Hürriyet Palace’a uğruyoruz.

Hürriyet, gazetecilerin yanı sıra şehrin siyasetle ilgilenen isimlerinin uğrak yerlerinin başından geliyor. Mısır’ın önde gelen gazetelerinden Al Youm El Seba’da çalışan dostumuza, şehrin dört bir yanına asılı Sisi posterlerini soruyoruz; şaka yollu verilen “ Kahire artık El-Sisi’nin İnstagram sayfası” cevabı Mısır’da seçim öncesi atmosferi özetliyor.

Seçimlerdeki diğer aday Musa Mustafa Musa’nın seçim karargahında dahi, El-Sisi’nin dev bir seçim afişi asılı.

Kahire Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi dersi veren bir diğer dostumuz, Mısır’da yükselen güvenlik kaygısının seçimlerde belirleyici olduğunu ve her şeye rağmen El-Sisi’ye halk desteğinin, özellikle alt gelir gruplarında sürdüğünü ifade ediyor.

İHVAN’A KARŞI SİSİ

Ertesi gün, seçimlerde El-Sisi’ye destek vereceğini açıklayan Tagammu Partisi’ni ziyaret ediyoruz.

Mısır’da, sosyalist ve Nasırist geleneğin temsilcisi olan Tagammu’nun tarihi 1960’lara dayanıyor. 2011 sonrası Mısır Parlamentosu’na seçilmeyi başarmışlar.

Partinin liderliğini yapan Saied Abd El-All’a, El-Sisi’ye verdikleri desteğin sebebini şu ifadelerle açıklıyor: “Mısır ekonomik ve askeri anlamda hassas bir geçiş sürecinden geçiyor. El-Sisi, 2011 sonrası zayıflayan devleti adeta yeniden inşa etmeye çalışıyor. Tagammu olarak El-Sisi’nin ekonomi politikasında eleştirdiğimiz noktalar var fakat özellikle İhvan tehlikesinin bertaraf edilmesi, ülkenin ve devletin bütünlüğünün korunması noktasında kendisini destekliyoruz”

Partinin ideologlarından Mohammed Farag ise El-Sisi’nin, ABD’nin bölgede uygulamak istediği “Yaratıcı Anarşi” planına karşı durduğunu vurguluyor. “Büyük Ortadoğu Projesi’nin başarısızlığa uğramasını sağlayan nedenlerden biride Mısır halkının, ordu ile beraber İhvan’ı devirmesi oldu” değerlendirmesinde bulunuyor.

Tagammu’nun siyasi bürosunu temsilen Dr.Hany Hussein ise, El-Sisi ile beraber, başta Afrika olmak üzere Mısır’ın uluslararası arenada tekrar aktif bir rol oynamaya başladığının altını çiziyor.

Mısırlı dostlarımız Türkiye’nin, Suriye’de düzenlediği operasyona sohbetimizin başında çekincelerle yaklaşsalar da, kendilerine sunduğumuz YPG/ABD ilişkisini içeren ABD Savunma Bakanlığı raporu sonrası fikirleri değişiyor. Türkiye’nin, Afrin’de düzenlediği operasyonun, Suriye topraklarını ilhak için değil teröristlerden temizlemek için gerçekleştirildiğinin altını çiziyoruz. Türk ordusuna ve Türkiye’nin milli bütünlüğüne saygıyla baktıklarını ifade ediyorlar.

Mısır solunun, Suudi Arabistan’la olan ilişkiler konusunda çok net olmadığı anlaşılıyor. Riyad’ın, Mısır ekonomisinde oynadığı önemli rolün altını çiziyorlar fakat Suudların, Selefi yaklaşımını ağır bir dille eleştirmekten de geri kalmıyorlar.

Türkiye ve İran’a ise yaklaşımları mesafeli olsa da, geleceğe dönük umutları var.

ANKARA-TAHRAM-KAHİRE EKSENİ MÜMKÜN MÜ?

Ankara-Tahran ve Kahire ilişkileri konusunda görüş almak üzere Al Ahram Gazetesi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin önemli isimlerinden Beshir Abdel Fattah’ın kapısını çalıyoruz.

Fattah, Türkiye’yi yakından tanıyan bir isim. Mehmet Ali Talat’ın, KKTC Cumhurbaşkanı seçilmesi sonrası, Cemil Çiçek vasıtasıyla, kendisi ile Arap dünyasında ilk röportajı yapan gazeteci olduğunu belirtiyor. O dönemde Ahram bu röportajı şu başlıkla veriyor : “KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Arap dünyasında ilk röportajı Ahram’a verdi”. Röportajın yayımlandığı gün, Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan büyükelçilerinin Ahram’a geldiklerini ve neden KKTC’yi meşru bir devlet gibi gösteren ifadeler kullandıkları konusunda hesap sormaya kalkıştıklarını hatırlıyor.

Gazetenin içişlerine karışamazsınız cevabını verdiğini ifade ediyor, büyük bir gururla.

Türkiye’nin İhvan kartından vazgeçmesi halinde, Mısır’ın Akdeniz’deki gaz rezervleri konusunda Türkiye ile anlaşabileceğini ima eden ifadeler kullanıyor.

Diğer yandan İran’ın Körfez ülkelerini “korkutan” siyasetlerini eleştiriyor.

Fattah ,“İran ve Mısır tarihin hiçbir döneminde düşman olmadı, siyasi çizgideki ufak değişiklikleri iki ülkeyi tekrar birbirine yakınlaştırabilir” değerlendirmesinde bulunuyor

"Ankara-Kahire-Tahran hattında şu an yaşananlar bir medya savaşından ibaret, herhangi bir siyasi temeli yok. Mısır askeri doktrininde Türkiye ve İran asla düşman kategorisinde olmadı. Asıl düşmanımız İsrail ve bu düşmana karşı birlik olmalıyız” ifadeleri ile birlik mesajı veriyor Fattah.

Mısır’da seçimler yaklaşırken, siyasi tansiyon ve diğer yandan hava sıcaklığı yükselmeye devam ediyor.

Av. Onur Sinan Güzaltan

ulusal.com.tr

ABD Rus diplomatları sınır dışı edecek Dünya Gabriel Avrupa ve Amerika'yı uyardı Dünya Mısır'da devlet başkanlığı seçimi için oy verme süreci başladı Dünya Riyad'a füze saldırısı Dünya