Vatan Partisi siyasetten ne anlıyor?

Abone ol

Türkiye’nin belki de en anlamlı heykeli; bu ülkede yaşayan insanlar ilişkilerinden dolayı o kadar içli dışlı olmuştur ki hiç kimse bütünlüğü zorlasa da bölemez

(Karşıyaka Mezarlığı/ANKARA, 1. Kapı, Sivas Şehitliği).

Bu coğrafya İbrahim Peygamberden bu yana acı çekiyor. Çatışma, kan dökme, kargaşalık, bölünme, hak yeme, işkence, katliam hiç ara vermedi (Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel). Dünyanın en gözde ve en talihsiz bölgesi neresidir derseniz; parmağınız kuşkusuz bu bölgeyi gösterir. Başta dinsel ve ırksal bölünmeler bu ateşin odunu olmuştur. İnsanlar ellerinde olmayan nedenle ırkıyla ve bir anlamda ailesi nedeniyle diniyle doğuyor. Kendini ister istemez bu farklılığın içinde buluyor. Aile baskısı, çevre baskısı, çıkar hesapları sonunda bu yeni doğanı da köktenci yaparak kavgaya dâhil ediyor. Bütün bunları görmemek için kör olmak gerekiyor. Bu coğrafyada en akıllı ve çağdaş yönetimi kuran Türkiye Cumhuriyetinde bile ne yazık ki bu bölünmeler, sürtüşmeler, dışlamalar ve çatışmalar hiç eksik olmadı. Çok partili sisteme geçiş ile birlikte çatışmaların dozu arttı; çünkü politikacılar bu akan kandan beslenmenin en kestirme ve etkili yol olduğunu bulmuşlardı. Bu süreçte bazılarına göre devrimlerle, bazılarına göre darbelerle yön verilmeye çalışıldıysa da sonunda eskisinden daha kötü oldu. Her darbeden sonra köktenciler daha da güçlendi.

Bu ülkenin akıllı insanları bu çatışmadan baktı, usandı; “artık” en temel sorunlarımızın çözümüne politikanın bulaştırılmadığı, yöneticilerimizin arsızlık ve hırsızlıklarından konuşulmayan, çocukların geleceğini devletin uygar, çağdaş ve güvenli kollarında olacağı, herkesin bilgi ve becerisine göre makam ve konum aldığı bir ülke istiyor. Seçim konuşmalarına bakıyorsunuz, düşmana bile söylenemeyecek ağır ithamlarla dolu, edep, ahlak, terbiye kurallarının yanına bile uğramamış söylemler havada uçuyor. Unutmayınız! Bu konuşmaları sadece politikaya girmiş olanlar değil, büyüklerinden edep ve saygı öğrenmeyi bekleyen çocuklarımız da izliyor. Bu çirkin saldırıları izleyerek büyüyecek çocuklardan gelecekten ne beklersiniz?

Bu ülkede farklı insan yoktur; farklı görüşleri olan insanlar vardır

Vatan Partisi, bu ülkenin içindeki unsurların kız alıp verme başta olmak ve tarihten gelen sıkı ilişkileri nedeniyle ve özellikle “mezarlıkları aynı olan insanların” bölünemez topluluk olduğunun bilinciyle, başta meydanlarda etnik grup olarak bir dizi vatandaşımıza farklı sıfatlar vererek her konuşmada onları farklı vatandaşlarmış gibi sıralamalarının esas bölücülük olduğunu; bu konuda gizli görüşmeleri yürütenler hariç kimsenin hiçbir şey bilmediği açılım safsatasının esas tehlike olduğunun bilincindedir. Vatan Partisi, bu coğrafyada inancı ve ana dili farklı olanların yasa karşısında olmasa bile farklı muamele gördüğünün bilincindedir. Çünkü bir siyasi parti bir dini ya da ırkı temsilen çıkmışsa, yasalar izin verse de vermese de bunların tarafsız davranması beklenemez. Türkiye’nin şansızlığı bu illetten kaynaklanmaktadır. Çünkü bu ülke yarım yüzyıldır dini ve ırkçılığı ön plana almış siyasi partilerle idare edilmiştir. Vatan Partisi, bu tarihi çıkmazı, siyasetinden dini ve ırkı (ırk terimi insanlar için bu gün bilim dünyasından silinmiştir; ancak buradaki anlamını kendini farklı tanımlayan gruplar olarak söyleyebiliriz) tümüyle çıkarmakla, söylemlerinde bu iki hususu hiç yer vermemekle; devlet yönetiminde yapacağı planlarda bu iki unsurun hiçbir zaman yer almayacağının güvencesini vererek hükümet olmaya aday olmaktadır.

Bu ülkenin insanlarının çoğu, bu ülkede, din ve ırk tanımlarını ve yandaşlığını bırakmış, insanı sadece insan olarak gören, laik, sosyal ve sözde değil özde demokrat, çıkar çevreleri ile kol kola girmemiş, yürüdüğü yolda ve geçmişinde çeteleri, cemaatleri, yurtiçi ve yurtdışı şer güçlerini yanına almamış, bağımsız bir devlet yapısı ve bunu kuracak hükümetler istiyor. İstiyor da gerekli onayı ve yardımı veriyor mu? Kuşkulu. Daha doğrusunu öğrenmemiz için 7 Haziran 2015’i beklememiz gerekiyor.

Vatan Partisi, önder olarak bildiği Atatürk’ün “yurtta sulh, cihanda sulh” buyruğuna uygun olarak komşularımızla en üst düzeyde, komşuluk ilkelerine uygun olarak iyi ilişkiler kurulmasını ve emperyalistlerin kirli oyunlarına alet olmamayı ödünsüz politikası olarak belirlemiştir. Şu anda Libya, Mısır, Filistin, Yemen, Suriye, Irak, Afganistan, İran politikalarını büyük hata olarak nitelendirmekte; bu politikaların hem bu ülkelere hem de ülkemize zarar verdiğine inanmaktadır. Bu nedenle, Vatan Partisi yetkilileri, İran, Irak, Suriye en üst düzey devlet yetkilileri ile görüşmüş ve yakında Mısır yetkilileri ile de görüşme karara bağlanmıştır. Rusya, Ukrayna, Bulgaristan ile ilişkilerimizin geliştirilmesine özel bir önem vermektedir. Vatan Partisi, bu coğrafyada, komşu ülkelerle, tarihten gelen dostluk ve kardeşlik ilişkilerimize gölge düşürmeden, emperyalistlerin aleti olmadan, iç işlerine karışmadan, gerek duyduklarında laiklik ve uygarlık atılımlarımızı ve deneyimlerimizi öğreterek ilişkilerini sürdürmek amacındadır. Enerji merkezi olması nedeniyle bu bölgedeki emperyalist oyunlara kesin alet olmamayı, dostlarımızı da bu oyunlardan korumayı amaçlamıştır. Vatan Partisi, geçmişte bu kimliklerin kavgasını bire bir vermiş; ancak daha sonra aklın yolu birdir diyen, laik, demokratik ve sosyal devlet kavramı altında bir araya gelmiş her kesimden insanın, ülkenin bölünmezliğinde, Atatürk Devrimlerinin sürdürülmesinde kararlı bir yönetim modeliyle halkımızın karşısına çıkmış bulunmaktadır. Dünya görüşü, siyasi eğilimi ve inancı ne olursa olsun, sağduyulu; çatışmadan, yolsuzluktan, hukuksuzluktan bıkmış insanlarımızın bu fırsatı iyi değerlendireceğine inanıyoruz. Belirli barajların aşılmasını, kimden ve neden başkalarından bekliyorsunuz? Denemeden öğrenemezsiniz…

Prof. Dr. Ali Demirsoy

ulusalkanal.com.tr

Kemal Kılıçdaroğlu'ndan HDP değerlendirmesi: Barajı aşacak gibi görünüyor Gündem Genç şarkıcı silahlı saldırıya uğradı Gündem Vatan Partisi heyeti Mısır'a gidiyor! Gündem Vatan Partisi Hakkari adayı köy köy geziyor: Yurttaşlar birlik ve kardeşlik istiyor Gündem