Tekmeci saldırganı karşısında görünce hıçkıra hıçkıra ağladı
İstanbul'da belediye otobüsünde yolculuk yapan hemşire Ayşegül Terzi’ye şort giydiği için tekme atan ve çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanan güvenlik görevlisi Abdullah Çakıroğlu yargılanmaya başladı. Çakıroğlu'nu duruşma salonunda gören hemşire Ayşegül Terzi hıçkıra hıçkıra ağladı
Milliyet'ten Gökhan Karakaş'ın haberine göre, İstanbul'da belediye otobüsünde yolculuk yapan hemşire Ayşegül Terzi’ye şort giydiği için tekme atan ve çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanan güvenlik görevlisi Abdullah Çakıroğlu yargılanmaya başladı. Anadalu Adalet sarayı'nda görüyen duruşmaya getirilen Çakıroğlu'nu duruşma salonunda gören hemşire Ayşegül terzi hıçkıra hıçkıra ağladı.
9 YILA KADAR HAPİSLE YARGILANIYOR
Çakıroğlu hakkında "İnanç düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme", "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama", "Kasten yaralama" ve "Hakaret" suçlarından toplamda 2 yıl 7 aydan 9 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
İSTANBBUL BAROSU KADIN HAKLARI MERKEZİ AVUKATLARI, AYŞEGÜL TERZİ'NİN DAVASINI ÜSTLENDİ
İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi, kadına yönelik her türlü insan hakları ihlallerinde, ulusal ve uluslararası mevzuatta kadının insan haklarına ilişkin düzenlemelerin yaşama geçirilmesini sağlamanın amaçları ve yasal görevlerinin arasında olduğunu belirtti.
Kadın Hakları Merkezi'nden şu açıklama yapıldı:
İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak: Kadına yönelik her türlü insan hakları ihlallerinde, ulusal ve uluslararası mevzuatta kadının insan haklarına ilişkin düzenlemelerin yaşama geçirilmesini sağlamak amaçlarımız ve yasal görevlerimiz arasındadır.
Yargılaması yapılan suç, kadının insan haklarının ihlaline yönelik, toplumsal cinsiyetçi bakış açısı ile ayrımcılık içeren ve tüm kadınların yaşam tarzlarına müdahale, cinsiyete yönelik aşağılama, kadınlara karşı halkı kin ve düşmanlığa tahrik, inanç, düşünce ve kanaat hürriyetlerine eylemli saldırı teşkil etmekle bireysel olmaktan çıkmış, kadınlara karşı yalnızca kadın oldukları için uygulanan ve toplumda infial uyandıran bir şiddettir.Bu kapsamda suçtan zarar gören ve görecek olan tüm kadınlarımız adına merkezimiz avukatlarınca dava üstlenildiği gibi ayrıca Baro Yönetimimizin görevlendirmesi ile Merkezimizce davaya müdahale talebimiz de sunulmuştur.
Sanığın, kadın ile erkeğin kalıplaşmış rollerine dayalı önyargılar, geleneksel bütün uygulamalar, kadın ve erkeklerin sosyal ve kültürel davranış kalıpları, cinslerden birinin aşağılığı fikrine dayalı TOPLUMSAL CİNSİYET BAKIŞ AÇISI İLE TÜM KADINLARA KARŞI başta yaşam hakkı olmak üzere Anayasal en temel insan haklarını ihlal TEHDİDİNDEBULUNDUĞU VE BULUNMAYA DEVAMLA DAHALEN TEHLİKE ARZ ETTİĞİ ortadadır.
İstanbul Sözleşmesi gereği taraf devletlerin:
“ÖNYARGI, ÖRF ve ADET, GELENEK VE HER TÜRLÜ AYRIMCI UYGULAMALARI YOK ETMEK AMACIYLA TOPLUMSAL KALIPLAŞMIŞ ROLLERİN DEĞİŞTİRİLMESİNE YÖNELİK TEDBİRLER ALMAK, CEZAİ İŞLEMLERDE KÜLTÜR, ÖRF VE ADET, DİN, GELENEK VEYA SÖZDE “NAMUS”UN ŞİDDET EYLEMLERİNİN BİR GEREKÇESİ OLARAK KABUL EDİLMEMESİNİ GÜVENCE ALTINA ALMAK, DURUMUN CİDDİYETİNİN VE ŞİDDETİN TEKRARLANMASI RİSKİNE KARŞI GEREKEN YASAL VEYA DİĞER TEDBİRLERİ ALMAK” yükümlülüğü vardır.
ANAYASAMIZIN DEĞİŞTİRİLMESİ TEKLİF DAHİ EDİLEMEZ MADDELERİ GEREĞİ:
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ, İNSAN HAKLARINA SAYGILI, ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNE BAĞLI, DEMOKRATİK, LÂİK VE SOSYAL BİR HUKUK DEVLETİDİR”. Bu olayla bir kez daha görülmüştür ki inanç, düşünce, yaşam tarzı özgürlüğü olan “LAİKLİK, TÜM KADINLARIN İNSAN HAKLARININ TEMİNATIDIR”
Bu hükme aykırı eylem ve söylemlerle gerçekleştirilen başta Anayasa’mıza aykırı bu suçun yargılanma sonucu verilecek hüküm, TÜM KADINLARIMIZIN, LAİK, DEMOKRATİK, ÇAĞDAŞ hukuk devleti esaslı Anayasa’mıza ve kanunlarımıza dayanan en temel insan haklarının korunmasının da emsal kararı olacaktır.
ulusalkanal.com.tr