Merkez Bankası Başkanı'ndan açıklama
Yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 8,7'ye yükseltildi. Açıklama Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya'dan geldi. Çetinkaya, "Enflasyonda iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşumuzu sürdüreceğiz" dedi.
Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, yılın üçüncü Enflasyon Raporu'nu sunuşunda, enflasyon öngörüsündeki 0.2 puanlık artışın gıda kaynaklı olduğunu söyledi.
Merkez Bankası'nın Nisan ayında açıklanan yılın ikinci Enflasyon Raporu'nda, 2017 yılı sonuna ilişkin enflasyon öngörüsü, birinci rapordaki yüzde 8.0'den yüzde 8.5'e ve 2018 sonu enflasyon öngörüsü de yüzde 6.0'dan yüzde 6.4'e yükseltilmişti. Böylece, yeni yıla yüzde "5.0 enflasyon hedefi"yle başlayan Merkez Bankası, enflasyon öngörüsünü iki raporda toplam 0.7 puan artırmış oldu. Türkiye'de temel enflasyon verisi olarak kabul edilen tüketici fiyatları endeksi yılın ilk yarısında yüzde 5.89 artışla yıllık hedefi geride bıraktı.
Çetinkaya sunumda, "Enflasyonda belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasında sıkılaştırmayı sürdüreceğiz. İhtiyaç duyulması halinde parasal sıkılaştırma yapılabilecek" dedi.
Çetinkaya, küresel iktisadi faaliyete ilişkin olumlu görünümün belirginleşmesine karşın küresel enflasyon oranlarının halen düşük düzeylerde seyretmesinin risk iştahını desteklediğini hatırlattı ve ekledi: "Gelişmiş ülke merkez bankalarının açıklamaları piyasalarda kısa dönemli dalgalanmalara yol açsa da küresel para politikalarındaki normalleşme sürecinin ılımlı olacağı beklentisi korunuyor."
Yurt içi iktisadi görünüme değinen Çetinkaya, para politikasındaki sıkı duruşun da etkisiyle, döviz kuru oynaklığı ve risk primi göstergelerinin, Ocak ayı sonuna göre diğer gelişmekte olan ülkelere kıyasla daha olumlu bir seyir izlediğine işaret etti ve şu değerlendirmeyi yaptı:
"Öncü göstergeler iktisadi faaliyetteki toparlanmanın ikinci çeyrekte de gücünü koruduğuna işaret ediyor.
"Ayrıca, ekonomideki toparlanmanın sektörel yayılımının arttığı yönünde sinyaller alınıyor.
"İç talepte iyileşme gözlenirken Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisi sürüyor.
"Alınan destekleyici teşvik ve tedbirlerin katkısıyla iktisadi faaliyetin gücünü korumaya devam etmesini bekliyoruz."
Murat Çetinkaya, Para Politikası Kurulu’nda, parasal sıkılaştırmanın güçlendirilmesi kararını anlatırken şöyle dedi:
"İkinci çeyreğin başlarında, küresel finansal koşullarda göreli iyileşme gözlendiğini ancak döviz piyasasındaki hareketliliğin kısmen devam ettiği görüldü.
"Türk lirasındaki değer kaybının gecikmeli etkileriyle ithalat fiyatlarındaki yükseliş ve gıda fiyatlarındaki artışın da etkisiyle yükselen enflasyonun fiyatlama davranışlarına dair risk oluşturduğu değerlendirmesiyle, Nisan ayı PPK toplantısında, parasal sıkılaştırmanın güçlendirilmesine karar verdik ve Geç Likidite Penceresinden (GLP) borç verme faiz oranını yüzde 11.75’ten yüzde 12.25’e yükselttik.
"Ayrıca, bu dönemde sistemin fonlama ihtiyacının büyük bir kısmını GLP’den sağlamaya devam ettik.
"Haziran ve Temmuz aylarında, küresel ekonomiye dair büyüme tahminlerinin yukarı yönlü güncellenmesinin ve düşen oynaklıkların risk iştahını desteklediğini gözledik; ancak fiyatlama davranışlarına dair risklerin devam ettiğine dikkat çekerek para politikasındaki sıkı duruşumuzu sürdürdük."
Çetinkaya, konuşmasında küresel risk iştahının olumlu seyretmesi sonucunda orta ve uzun vadeli kur takası getirilerinde bir önceki Rapor dönemine göre sınırlı bir gerileme gözlediklerini söyledi.
Son dönemde, uyguladıkları sıkı para politikasının da etkisiyle Türkiye’nin ima edilen döviz kuru oynaklığı gerileme eğilimini sürdürerek diğer gelişmekte olan ülkelerin ortalamasına yaklaştığını belirten Çetinkaya, son aylarda küresel risk iştahındaki olumlu seyir ve yaşanan maliyet yönlü gelişmelerin sınırlayıcı etkisine rağmen, enflasyonun düşmesine yönelik bir eğilim görmediklerini vurguladı.
Bu nedenle, enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşu sürdüreceklerini ifade eden Çetinkaya, “Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeleri yakından izlemekteyiz. İhtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapabileceğimizi de ifade etmek istiyorum” dedi.
Konuşmasında tahminlerine temel oluşturan makroekonomik görünüme ve varsayımlara değinen Çetinkaya, yakın dönem enflasyon gelişmelerini özetledi.
Çetinkaya, tüketici enflasyonunun Haziran ayında yüzde 10.9 ile Nisan Enflasyon Raporu tahminleriyle uyumlu olduğuna dikkat çekti.
İşlenmemiş gıda ve alkol-tütün dışı tüketici enflasyonunun ise enerji fiyatlarının petrol fiyatlarındaki düşüşe bağlı olarak öngörülenden daha olumlu seyretmesiyle düştüğünü söyleyen Çetinkaya, "Tüketici enflasyonunun tahminlerin üst sınırına yakın gerçekleşmesi, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki yüksek artışlardan kaynaklandı" dedi.
Tüketici enflasyonunun Aralık ayından itibaren yukarı yönlü bir seyir izlediğini hatırlatan Çetinkaya, bu gelişmede etkili olan faktörleri, "İlki Türk lirasında sepet bazında yüzde 25’lere ulaşan değer kaybı; ikincisi gıda fiyatlarında arz koşullarının da etkisiyle meydana gelen ivmelenme ve üçüncüsü petrol fiyatındaki artıştı" diye sıraladı.
Nisan ayında yüzde 12’ye yaklaşan tüketici enflasyonunun, izleyen iki ayda sınırlı ölçüde yavaşladığını belirten Murat Çetinkaya şöyle dedi:
"Son dönemde petrol fiyatları gerilerken, Türk lirası bir miktar değerlendi.
"Mart ayından başlayarak enerji enflasyonu düştü.
"Döviz kurundaki bu görünüm ile birlikte dayanıklı tüketim malı gibi kalemlerde fiyat artışları hız kesti.
"Diğer taraftan Türk lirasındaki birikimli değer kaybının enflasyon üzerindeki gecikmeli etkileri, giyim ve dayanıklı dışı (diğer) temel mallar kanalıyla devam etti.
"İkinci çeyrekte enflasyonun yüksek seyrinde öne çıkan bir diğer unsur da gıda fiyatları oldu.
"Gıda enflasyonu temelde taze meyve ve sebze grubu öncülüğünde, geçen yıldan gelen düşük bazın da etkisiyle, olumsuz bir seyir izledi.
"Bunun yanında kırmızı et fiyatlarında yüksek oranlı artış, gerek doğrudan gerekse yemek hizmetleri kanalıyla tüketici enflasyonu üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturdu.
"Neticede, alt gruplar geneline yayılan fiyat artışları sonucunda, gıda yıllık enflasyonu Nisan Enflasyon Raporu’nda varsayılan patikanın üzerinde gerçekleşmiş bulunuyor."
Bu dönemde enflasyon eğiliminin yavaşlamasına karşın yüksek seviyelerde kaldığını belirten Çetinkaya; açıklanan verilere göre iktisadi faaliyetteki toparlanmanın ikinci çeyrekte güçlendiğine ve sektörel yayılımının bir önceki döneme kıyasla arttığına dikkat çekti.
Maliye politikası, uygulamaya konan tedbir ve teşvikler ile kamu yatırım ve tüketim harcamalarının iktisadi büyümeyi desteklediğini dile getiren Çetinkaya, makroihtiyati politikalar ve kamu teşvikleriyle tüketici kredilerindeki canlanmanın, tüketici güven endekslerindeki iyileşmenin tüketim talebinin artığına işaret etiğini söyledi.
Başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere, yurt dışı talep koşullarındaki olumlu seyir ile net ihracatın büyümeye katkısının arttığını belirten Çetinkaya, “Mal ihracatındaki artışın cari açıktaki bozulmayı yavaşlattığı, çekirdek cari açık göstergelerinde ise iyileşme sağladığını görüyoruz. Mal ihracatındaki güçlü seyrin cari dengeye olumlu katkı vermeye devam etmesini bekliyoruz” dedi.
Murat Çetinkaya, “enflasyonun önemli tetikleyicilerinden” nitelemesiyle enerji ile ithalat ve gıda fiyatlarına da saydığı konuşmasında bunlarla ilgili gelişmeleri sıraladı.
Çetinkaya enflasyon raporu öngörüleriyle ilgili farklılığı şöyle anlattı:
“2017 yılı ikinci çeyreğinde yükselen gıda enflasyonu yüzde 14.34 ile Nisan Enflasyon Raporu öngörülerimizin bir miktar üzerinde gerçekleşti. Gıda enflasyonundaki bu yükseliş, büyük ölçüde işlenmemiş gıda grubundan kaynaklandı. Gıda enflasyonundaki mevcut durum ve Temmuz-Aralık dönemlerine ilişkin geçmiş gıda enflasyonu gerçekleşmeleri Nisan Enflasyon Raporu’nda verilen yılsonu gıda enflasyonu varsayımının yukarı yönlü güncellenmesi gerektiğine işaret etmekte. Öte yandan, gıda komitesi kapsamında alınacak tedbirlerin önümüzdeki dönemde gıda enflasyonundaki yükselişi kademeli olarak sınırlamaya başlayacağını değerlendiriyoruz. Bu çerçevede, gıda enflasyonu varsayımımızı 2017 yılsonu için yüzde 10 olarak belirlerken 2018 yıl sonu için ise yüzde 7 olarak koruduk.”
Çetinkaya açıklamasının sonunda şunları söyledi:
"Enflasyonu düşürmeye odaklı ve sıkı bir politika duruşu altında, enflasyonun yüzde 5’lik hedefe kademeli olarak yakınsayacağını;
"2017 yıl sonunda yüzde 8.7 olarak gerçekleşeceğini;
"2018 yıl sonunda ise yüzde 6.4’e geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını öngörüyoruz.
"Bu çerçevede enflasyonun,
"yüzde 70 olasılıkla, 2017 yılı sonunda yüzde 7.8 ile yüzde 9.6 aralığında (orta noktası yüzde 8.7),
"2018 yılı sonunda ise yüzde 4.7 ile yüzde 8.1 aralığında (orta noktası yüzde 6.4) gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz."
Murat Çetinkaya, 2017 yıl sonu enflasyon tahmininin Nisan Enflasyon Raporu’na göre 0.2 puan yükselişini;
"İktisadi faaliyet görünümündeki iyileşmeye bağlı olarak yukarı yönlü güncellenen çıktı açığı 2017 yıl sonu tahminine 0.2 puan artırıcı yönde etki yaptı.
"Tahminler üzerinde etkili olan bir diğer unsur, 2017 yılı gıda enflasyonu tahminlerinin yüzde 9’dan yüzde 10’a güncellenmesi oldu.
"Söz konusu güncelleme, bir önceki Rapor dönemine göre 2017 yıl sonu enflasyon tahminine 0.2 puan ekledi" diye açıkladı.
Petrol fiyatlarındaki düşüşün ve Türk lirası cinsi ithalat fiyatlarının 2017 yıl sonu enflasyon tahminini 0.1 puan aşağı çektiğine değinen Çetinkaya, tütün ürünlerinde otomatik vergi artışının gerçekleşmemesi ile alkol-tütün ürünlerinin yıl sonu tüketici enflasyonuna etkisinin bir önceki Enflasyon Raporu tahminine göre 0.1 puan düşürücü yönde olduğunu vurguladı ve sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu çerçevede, Nisan Enflasyon Raporu’nda yüzde 8.5 olarak açıkladığımız 2017 yıl sonu tüketici enflasyonu tahminimizi yüzde 8.7’ye yükselttik.
"Diğer taraftan, 2018 yıl sonu tüketici enflasyonu tahminini ise yüzde 6.4 olarak koruduk.
"Çıktı açığındaki kapanmanın 2018 yıl sonu enflasyonunu 0.1 puan artıracağını, Türk lirası cinsi ithalat fiyatlarına dair varsayımlardaki güncellemenin ise söz konusu etkiyi telafi edeceğini tahmin ediyoruz"