İsmet Özçelik yazdı: AKP'de kim kimi kandırıyor

Aydınlıkgazetesi yazarlarından İsmet Özçelik'in yazısı şu şekilde:

16 Nisan halk oylaması öncesinde merak dorukta. AKP’lisi, CHP’lisi, MHP’lisi, Vatan Partilisi sonucu merak ediyor.

Halkla teması olan AKP’liler 16 Nisan’da yapılacak halk oylaması için karamsar. “Hayır” oylarının önde olduğunu düşünüyorlar. Eski bakanlar da benzer tahliller yapıyor. Başbakan Binali Yıldırım’la yaptıkları kahvaltıda gözlemlerini anlatmışlar. “Halk bizden uzaklaşıyor. Hayır’lar önde” demişler.

Başbakan Yıldırım itiraz etmiş. Kendilerindeki adresin farklı olduğunu söylemiş.

KAHVALTI SONRASI TOPLANTI

O kahvaltı sonrası bazı bakanlar birlikte bir büroda toplanmışlar. Ankara’nın ünlü bir lokantasından yemekler söylenmiş. Hem hasret gidermişler, hem sohbeti sürdürmüşler. “Başbakan hayal görüyor” ifadeleri kullanılmış. Kıdemli AKP’li eski bir bakan, “Birileri Başbakanı kandırıyor” uyarısında bulunmuş. Bu görüş genel kabul görmüş.

Bu işte bir tuhaflık olduğu kesin. Erdoğan’a kimsenin kötü bir şey söylemediği, söyleyemediği bildiriliyor. Aynı şey Başbakan Yıldırım için de konuşuluyor.

Bugünlerde, “AKP’de kim kimi kandırıyor?” tartışması yaşanıyor.

YURTDIŞI KAMPANYA

Almanya, Hollanda, ... krizi umutlandırmıştı. Seçim kampanyasını yürütenler “Krizi sürdürelim” demişlerdi. Bakanlara “Yurtdışı ziyaret programları hazırlayın” talimatı verilmişti. Avrupa’da çıkarılacak krizle içerdeki kararsızların “Evet”e yönlendirilmesi planlanmıştı.

Tutmadı. Umutlar çabuk tükendi. Avrupa’daki AKP teşkilatlarının “İşler kötüye gidiyor” raporu verdiği vurgulanıyor. Türk bakanların Avrupa ülkelerindeki aciz durumu içerde de ters tepti. Avrupa seferlerinden vazgeçildi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Kaya için “Avrupa’yı dize getiren kadın” pankartları asılsa da herkes gülümsüyor.

Dışişleri koridorlarında ise “Evet için Türkiye’nin itibarı sıfırlandı” sesleri duyuluyor!

***

‘EVET’Çİ İŞADAMLARI

İşadamları da “Evet”ci, “Hayır”cı diye bölünmüş durumda. Gelişmelerden kaygı duyan işadamları doğrudan olmasa da dolaylı olarak rahtsızlıklarını dillendiriyor. Ama bir de “Evet” diye yerli yersiz ortaya çıkanlar var.

Hepsi AKP döneminde servetlerine servet kattılar. Devlet garantisi ile yurt dışından kredi aldılar. Emekleriyle değil, AKP desteğiyle büyüdüler.

Futbol Zirvesi’nde TFF Başkanı Yıldırım Demirören konuşmasını, “Sayın Cumhurbaşkanım daha güçlü bir Türkiye için 17 Nisan sabahı ‘Evet’ diyen bir Türkiye’ye uyanmak dileğiyle saygılarımı sunuyorum, teşekkür ederim” diyerek bitirdi.

Herkes şaşkındı.

2 gün sonra Demirören grubunun Türkpetrol’ü bünyesine kattığı ilan edildi. Şaşkınlık geçti.

Anlayacağınız AKP iktidarında hızla zenginleşenler “Evet”ci, diğerleri “Türkiyeci”..!

***

İMZACILAR!

AKP iktidara geldikten sonra bazı bürokratlar hızla yükseldi. Uzmanlıktan müsteşar yardımcılığına, şube müdürlüğünden genel müdür yardımcılıklarına gelenler oldu.

Bunlara bürokraside “imzacılar” deniyor.

İmza atmakta çok cesurlar. Dost tavsiyelerine kulak tıkıyorlar. “Bakın bu işin yarını da var. Attığınız imzalar günün birinde karşınıza çıkar. Mübaşirler mahkeme koridorunda, makamınızla değil ‘sanık ...’ diye çağırır” uyarılarına, “Artık kaderimizi AKP ile birleştirdik. Bu saatten sonra dönüş yok” diye yanıt veriyorlar.

İmza attıkça yükseliyorlar. “Aslansın, kaplansın, ...” denilerek istedikleri her şeyi yaptırıyorlar.

Bunlardan bazıları geçen dönemde hapislere düştü. Ancak “konuşurum” diye tehdit edince şimdilik hapisten kurtuldular. Ama önümüzdeki dönemde ne olur kimse bilmiyor.

UMARIZ DERS OLUR!

Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla Amerika’da tutuklandı. Dosyasına konanlara bakılırsa başı çok ağrıyacağa benziyor. O da AKP döneminde hızla yükselenlerden.

Amerika Türkiye’yi birilerinin çıkarı için atılan imzalarla sıkıştırıyor. Kabak da başkasının başında patlıyor.

Umarız bütün bürokratlara ders olur!

ulusalkanal.com.tr