Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM'deki grup toplantısında konuştu
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'deki grup toplantısında partililere hitap etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan gündemdeki konularla ilgili önemli açıklamalar yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, AİHM'nin Demirtaş kararı ile ilgili ''Çifte standarttır hatta iki yüzlülüktür.'' dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ak Parti Grup Toplantısında konuştu. Gündemi değerlendiren Erdoğan hem dış hem de iç siyaset konusunda önemli mesajlar verdi. İç siyasette Erdoğan'ın konuşmasında Kemal Kılıçdaroğlu'nun son açıklamaları geniş yer tuttu. Dış siyasette ise beklendiği üzere ABD yaptırımları ve Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkileri konu başlıkları arasında yer aldı.
Cumhurbaşkanı'nın konuşmasından satır başları şu şekilde:
"ABD VE AVRUPA İLE OLAN MÜNASEBETLERİMİZDE YENİ BİR SAYFA AÇMAYI ARZU EDİYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni yılda ABD ve Avrupa ile olan münasebetlerimizde yeni bir sayfa açmayı arzu ediyoruz. Çok yönlü siyasi, ekonomik ve askeri işbirliklerimizi ABD ile köklü bağlantılarımızın alternatifi olarak görmüyoruz. AB'nin de Türkiye'yi kendinden uzaklaştıran stratejik körlükten biran önce kurtulmasını ümit ediyoruz." diye konuştu.
Erdoğan, "İstisnasını bir kenara bıraksak bile, Selahaddin Demirtaş’la ilgili hüküm, aynı mahkemenin mesela İspanya’daki Batasuna Partisi kararındaki gerekçelerle açıkça çelişmektedir." dedi.
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNE BURS VE KREDİ MÜJDESİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2021'de öğrencilere lisans düzeyinde 650, yüksek lisans düzeyinde 1300, doktora düzeyinde 1950 lira kredi veya burs verileceğini bildirdi.
Erdoğan,Ocak ayında 452 bin öğrencinin hesabına burs, 1 milyon 11 bin öğrencinin hesabına kredi olarak bu tutarlar yatırılacağını açıkladı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, KEMAL KILIÇDAROĞLU'NUN VERGİ ÖNERİSİ HAKKINDA KONUŞTU
Bu ülkede hiç kimsenin CHP'nin keyfine göre hareket etme, CHP'nin istediği gibi davranma mecburiyeti olmadığını vurgulayan Erdoğan, sunları kaydetti:
"Hepsini bir kenara bıraktık, hiç değilse, bu toplumu millet yapan hasletlerin başında gelen dayanışma, yardımlaşma, paylaşma ruhumuza saygı gösterseler, ona da razıyız. Allah rızası için iş yapmak nedir, milletin gönlünü kazanmak nedir bilmeyenler, salgın döneminde yapılan hayırlı işleri lekelemek için adeta canhıraş bir çaba içinde. Kendilerinden bu üstün gayretin en azından bir kısmını, ülkenin hayrına işlere hasretmelerini bekliyoruz. Çünkü biz 2023 hedeflerimizin karşısına çok daha iddialı hedeflerle, 2053 vizyonumuzun karşısına çok daha geniş vizyonlarla, 2071 hayalimizin karşısına çok daha büyük hayallerle çıkan bir muhalefet görmek istiyoruz. Proje üretmek yerine başkalarının projelerine payandalık etmek, kendi hayalini kurmak yerine başkalarının hayalinde figüran olmak bizim asla itibar veya takdir edeceğimiz bir siyaset tarzı değildir. Kendi partilerinin içini bir ur gibi sardığı anlaşılan taciz, tecavüz, hırsızlık vakalarına karşı erdemli bir duruş sergilemek yerine, yalan ve iftira çıtasını yükselterek gündem saptırmaya çalışanlar beyhude yere çırpınıyor.
CHP'nin eğer azıcık ar, haya duygusu varsa tüm bu taciz, tecavüz, hırsızlık iddialarından temizlenmeden milletin karşısına çıkmaması lazımdır. Gün geçmiyor ki bir taciz, tecavüz, hırsızlık olayı duymayalım. Ondan sonra utanmadan, sıkılmadan, arlanmadan çıkıyor ne diyor? 'Bizim başkanlarımız şöyle temizdir, böyle temizdir. Şöyle başarılıdır, böyle başarılıdır.' Şu anda adliye adliye dolaşıyorlar. Bunun neresi temiz? Çık açık, net kendini bir check et. Hem ruhsal hem de fiziki olarak ciddi manada bir check-up'tan geçmesi lazım. Milletimiz, daha muhalefetteyken böylesine derin ahlaki zafiyetler içine düşenlerin, Allah göstermesin, iktidarı ele geçirirse neler yapabileceğini, geçmişteki örneklerinden zaten biliyor. Gerçi dün söyledikleri her şeyi bugün inkar edenlere ne desek boş, onun da farkındayız. Ama milletimize olan saygımız gereği, bu gerçekleri her fırsatta ifade etmek mecburiyetindeyiz. Bu zihniyetin geçmişteki faşizan uygulamalarını da tacizden tecavüze, hırsızlıktan iftiraya varan tüm çarpıklıklarını da bıkmadan, usanmadan yüzlerine vurmayı sürdüreceğiz. Ne kadar bağırırlarsa bağırsınlar, tepeden tırnağa her yerlerini saran taciz, tecavüz, hırsızlık rezilliklerinin hesabını vermekten kurtulamayacaklar."
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
"Ne diyor; 'Uyuşturucu kaçakçılarına, organ mafyasına vergi'. Bu ne demek biliyor musunuz; 'Uyuşturucu satıcılığı yapabilirisiniz, organ mafyası olarak örgütler kurabilirsiniz'. Ya sen ne yapıyorsun, farkında mısın? Bu ne sapkınlıktır. İstikametini tamamen şaşırmış."
''
KİMSENİN İNANCIMIZA, MEŞREBİMİZE, KÜLTÜRÜMÜZE EL VE DİL UZATMASINA MÜSAADE ETMEYİZ
''
Erdoğan, "Biz, hayatımız boyunca kimsenin kökeniyle, inancıyla, meşrebiyle, kültürüyle, hayat biçimiyle uğraşmadık, uğraşmayız. Ancak kimsenin de inancımıza, meşrebimize, kültürümüze el ve dil uzatmasına müsaade etmeyiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "CHP'nin kafasında, 1940'ların faşist uygulamalarına geri dönüş gibi bir hesap varsa, peşinen bunun yanlış olduğunu söylüyoruz." diye konuştu.
Erdoğan, "Milletin böyle bir talebi yokken, ideolojik, turistik, ticari hesaplarla dini sembollerimize sataşılmasını art niyetli buluyoruz." ifadelerini kullandı.
''AİHM'NİN KARARI ÇİFTE STANDARTTIR HATTA İKİ YÜZLÜLÜKTÜR''
Cumhurbaşkanı Erdoğan AİHM'nin Selahattin Demiştaş kararı ile ilgili şu sözleri sarf etti:
''Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Selahattin Demirtaş ile ilgili kararına da değinmek istiyorum. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bizim mahkemelerimizin yerine geçecek şekilde karar veremez. Sadece burada verilen kararlar mahkemelerimizce değerlendirilir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bu kararı iç hukuk yolları tüketilmeden istisnai bir uygulama yapmıştır. İstisnasını bir kenara bıraksak bile, Selahaddin Demirtaş’la ilgili hüküm, aynı mahkemenin mesela İspanya’daki Batasuna Partisi kararındaki gerekçelerle açıkça çelişmektedir. Bu adımlar siyasidir bunun da gerekçesini biliyoruz. AİHM'in kararı çifte standarttır, hatta iki yüzlülüktür.''
''Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye nezninde saygı görmek istiyorsa dönüp kendini sorgulamalıdır. PKK ile içli dışlı olan siyasetçi maskeli bir kişi olduğunu hatırlatmak isterim. AİHM böyle bir teröristi savunmanın arkasında olduğunu bilmelidir. Bu şahıs siyasi görevleri sebebiyle değil terörle arasına mesafe koyamadığı onlarca kişinin ölümüne yol açtığı için milletimizin gözünde suçludur. Kürt kardeşlerimizi sokağa döken ve ölümüne neden olan odur. Ey AİHM sen anlamasan da biz anlatmaya devam edeceğiz. Aynı mahkemenin FETÖ davaları için de takınacağı tavır şimdiden belli olmaya başladı. Bu mahkemenin FETÖ ile ilgili olarak aynı yaklaşımı sergilememesini temenni ediyoruz. Bunca çifte standarda tahammül etmek zorunda olmadığımızın da bilinmesini isterim.''
''
MİLLETİMİZİN DEĞERLERİNE, TARİHİNE, KÜLTÜRÜNE YÖNELİK TERBİYESİZLİĞİ, SALDIRIYI HOŞ GÖREMEYİZ.
''
Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadelerini kullandı:
"Ülkemizi geriye değil ileriye doğru götürecek her hizmetin başımızın üzerinde yeri vardır. Ama milletimizin değerlerine, tarihine, kültürüne yönelik terbiyesizliği, saldırıyı da hoş göremeyiz."
Erdoğan, "17-25 darbe girişimini hukuk kılıfına sokmaya çalışanın da, 15 Temmuz darbe girişimine 'tiyatro' diyenin de gerisinde aynı silüet, aynı zihniyet vardır." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Kendi ülkesine ve halkına husumeti siyasetinin merkezine oturtan zihniyeti, ona sufle verenlerle birlikte tarihe gömmek boynumuzun borcudur. Bu zihniyetin temsilcisi olan zat, ülkemize yurt dışı ve yurt içinden kaynak kazandırmak için zaman zaman başvurduğumuz Varlık Barışı uygulamasını uyuşturucu, fuhuş ve organ ticaretiyle irtibatlandıracak kadar alçaldı ve düştü."