NATO ve Avrupa Birliği'nden Türkiye ve Hollanda açıklaması

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türkiye ve Hollanda'ya tansiyonu düşürme, Avrupa Birliği de 'aşırı söylemler ve eylemler'den kaçınma çağrısı yaptı. Açıklamada, "Türkiye gerilimi artıracak açıklamalardan uzak durmalı" denildi. Öte yandan AB Komiserleri Federica Mogherini Johannes Hahn sorunlu konuların ancak açık ve doğrudan iletişim kanalları yoluyla çözülebilebileceğini belirtti. AB'nin açıklamasını değerlendiren AB Bakanı Ömer Çelik, "Burada açık ve net bir şekilde demokratik hakkını kullanmak isteyen bir tarafla demokratik hakları ihlal eden, şiddet kullanan, açık bir tabirle, insan hakları sözleşmesine riayet etmeyen ve neo-faşist uygulamalara imza atan bir taraf var. Dolayısıyla taraflara itidal tavsiye etmek doğru bir yaklaşım değil, adil bir yaklaşım değil" dedi.

Abone ol

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türkiye ve Hollanda'ya tansiyonu düşürme çağrısı yaptı, "Güçlü argümanlar ve saygı ikisi de demokrasilerimizin özündedir... Bütün NATO müttefiklerini, birbirlerine karşılıklı saygı göstermeye, sakin olmaya ve ölçülü yaklaşıma çağırıyorum. Gerilimin azaltılması ve ortamın sakinleştirilmesi adına artık bizi birleştiren şeylere yoğunlaşmamız önemli​" dedi.

AB'DEN TÜRKİYE AÇIKLAMASI

Avrupa Birliği (AB) de 'aşırı söylemler ve eylemler'den kaçınma çağrısı yaptı.

AB'nin yaptığı açıklamada, "Türkiye gerilimi artıracak açıklamalardan uzak durmalı" denildi.

AB KOMİSERLERİNDEN AÇIKLAMA

Öte yandan AB Komiserleri Federica Mogherini Johannes Hahn tarafından ortak yapılan açıklamada "Türkiye ve bazı AB üyesi ülkeler arasında son günlerde yaşanan tansiyonun ardından, konunun daha fazla tırmandırılmasından kaçınmak ve durumun sakinleşmesi için yollar bulmak gerekmektedir" açıklamasında bulunarak, sorunlu konuların ancak açık ve doğrudan iletişim kanalları yoluyla çözülebilebileceğini belirtti.

AB BAKANI'NDAN YANIT

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, "Türkiye Cumhuriyeti bakanlarına uçuş izni verilmemesi, kendi toprağımız olan konsolosluk toprağına girişimizin engellenmesi, maslahatgüzarımızın tutuklanması açık şekilde suçtur ve bu suç, Hollanda hükümeti tarafından, onun verdiği talimatlarla işlenmiştir." dedi.

Çelik, Hollanda, Almanya ve AB ülkelerinde Türk bakanlara yönelik engellemeler ile yaşanan son gelişmeler ve AB'yle ilişkiler konularında televizyon, gazete ve ajansların Ankara temsilcilerine değerlendirmelerde bulundu.

Hollanda'nın Türk bakanlara ve toplanma haklarını kullanan barışçıl vatandaşlara yönelik uygulamalarıyla demokratik hakları askıya aldığını vurgulayan Çelik, "Bu, bir siyaset krizi, Viyana Sözleşmesi'nin ihlal edilmesi anlamında bir uluslararası hukuk krizi olduğu kadar Avrupa Birliği ve Hollanda açısından da bir değerler krizine işaret ediyor." diye konuştu.

Çelik, Avrupa ülkelerinin izin verdiği diğer mitingler arasında Türkiye'nin yaptıklarının en barışçıl, entegrasyona en çok katkı sağlayan ve demokratik değerleri yükselten mitingler olduğunu kaydederek, kamu düzeninin bozulmasının söz konusu olmadığını belirtti.

"Tarafları itidale davet ediyoruz" şeklindeki açıklamalardan duyduğu rahatsızlığı dile getiren Çelik, "Burada açık ve net bir şekilde demokratik hakkını kullanmak isteyen bir tarafla demokratik hakları ihlal eden, şiddet kullanan, açık bir tabirle, insan hakları sözleşmesine riayet etmeyen ve neo-faşist uygulamalara imza atan bir taraf var. Dolayısıyla taraflara itidal tavsiye etmek doğru bir yaklaşım değil, adil bir yaklaşım değil." ifadesini kullandı.

"Bütün ülkeleri bu uygulamalara karşı göreve davet ediyoruz"

Türkiye'nin tarih boyunca bir Avrupa ülkesi olduğunu vurgulayan Çelik, "AB ile tam üyelik müzakereleri yürüten, Avrupa Konseyi üyesi, NATO üyesi ve OECD üyesi olarak açık bir şekilde bütün ülkeleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni (AİHS) tehdit eden bu uygulamalara karşı, bu söylemlere karşı göreve davet ediyoruz." dedi.

Çelik, aşırı sağcı dil kullanılmaması gerektiğini her fırsatta Avrupalı muhataplarına ilettiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hollanda'daki seçim çerçevesinde aşırı sağcı ırkçı liderin oy almasını güya engellemek üzere yapılan bu uygulamalar, neticede onun iktidara gelmesine yol açıyor. Şu anda, hiç seçime gerek yok, o aşırı sağcı, ırkçı, göçmen düşmanı lider iktidara sayısal olarak gelse de gelmese de siyasal olarak gelmiştir. Dolayısıyla şimdiki Başbakan, kendi ülkesini, Hollanda'yı aşırı sağa teslim etmiştir. Avrupa Birliği değerlerine düşman bir yaklaşıma teslim etmiştir. Burada, bütün Avrupa'nın demokratlarına, Avrupa'nın ilericilerine ve özgürlükçülerine büyük görev düşüyor. Özellikle Hollanda'daki bu neo-faşist uygulama karşısında seslerini yükseltmelidirler. Bunu kınamalıdırlar ve buna karşı ortak bir mücadele oluşturmalıdırlar."

"Hollanda hükümeti suç işlemiştir"

Demokratik hakların kullanımının Hollanda tarafından engellendiğinin altını çizen Çelik, "Türkiye Cumhuriyeti bakanlarına uçuş izni verilmemesi, kendi toprağımız olan konsolosluk toprağına girişimizin engellenmesi, maslahatgüzarımızın tutuklanması açık bir şekilde suçtur ve bu suç, Hollanda hükümeti tarafından, onun verdiği talimatlarla işlenmiştir." diye konuştu.

Türkiye ile AB'nin ortak değerleri olan demokrasi, hukuk devleti ve insan haklarının, Hollanda'da ihlal edildiğini vurgulayan Bakan Çelik, birliğin değerlerinin korunması için etkili ve hassas politika yürütmesi gerektiğine dikkati çekti.

Çelik, "Eğer bu şekilde bu geçiştirilirse, buna göz yumulursa, o zaman Avrupa Birliği açısından herhangi bir şekilde bir siyasi birlik olmaktan bahsetmek mümkün olmaz. Avrupa Ekonomik Topluluğu ya da Çelik Kömür Birliği gibi bir birliğe dönüşmüş olur. Dünya açısından da cazibesini oluşturan temel değerler birliği olma vasfını bu çerçevede kaybeder." dedi.

ulusalkanal.com.tr

Astana görüşmelerinin dördüncüsü yarın başlayacak Gündem AKP'li milletvekili Hüseyin Kocabıyık, Hollanda'ya teşekkür: Oylarımıza 2 puan katkı yaptılar Gündem Bakanlar Kurulu toplanıyor Gündem Onur Özbizerdik, gözaltına alındı Gündem