İstanbul'da seçim iptal mi edilecek? Erdoğan'dan açıklama
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İstanbul’da tespit edilenler usulsüzlük noktasında şaibe getiriyor. Aslında samimi bir davranış olsa, bu iptale götürür" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı, gündemi değerlendirdi
“Aslında samimi bir davranış olsa, bu iptale götürür”
Teşkilatların içerisinde, sandıklarda tam manasıyla hakimiyette, eksiklikler kusurlar olmuş olabileceğini söyleyen Erdoğan, bu konuda çok iddialı konuşamayacağını belirterek, “Ama şunu bilmemiz lazım, son bir yasal düzenlemeyle, bir defa sandık kurulları, sandık başkanları kamu görevlilerinden oluşur. Burada, öyle şeyler olur ki, birinci derecede İstanbul’da, bakıyorsunuz, belediyenin personeli, işçi sandık kurulu başkanı olmuş. Bazı yerlerde asker üye. TSK’da görevli, sivil personel de olsa, orada sandık kurulu başkanı olamaz. Bunları tespit etmiş durumda arkadaşlarımız. Tabi bunlar, işe usulsüzlük noktasında şaibe getiriyor. Tabi, aslında samimi bir davranış olsa, bu iptale götürür.” şeklinde konuştu.
“Kendine göre bir algı operasyonu yapmak suretiyle güya bu işi lehine çevirecek”
Büyükçekmece’de adaylarının Mevlüt Uysal’ın aynı zamanda hukukçu olduğunu belirten Erdoğan, “Şimdi, Mevlüt Bey bana öyle şeyler söylüyor ki ben tabi şaşırdım. Ben Mevlüt’e kendime inandığım kadar inanırım. Diyor ki mesela boş arazide, apartman var, orada seçmen başka yerden taşıma sistemiyle getirilmiş, adres orası gösteriliyor. Onu geç, iki katlı bir bina. Bina dört kat gösterilmiş, dört kat gösterilen binada seçmenler... İşte bunlar, ciddi manada, seçime ciddi manada bir şaibenin karıştığının ispatları. Ve bunu da tevsik ediyorlar.” dedi.
Erdoğan şöyle devam etti:
“Şimdi bu tevsik edildikten sonra... Orada bir defa, birinci derecede, İlçe Seçim Kurulu, seçimin yenilenmesini getiriyor. İki, aynı zamanda Büyükşehir’i getiriyor. Büyükşehir’de fark daha büyük. Benzer şeylerin Maltepe’de olduğu da söyleniyor. Şimdi, geçersiz oylar noktasındaki çalışmalarda da buna benzer birçok şeyler vardır, bilemiyorum. Şimdi mesela, bugün açıklama yapıyor muhalefetin başındaki zat...
Benim için, İçişleri Bakanıyla, Adalet Bakanıyla ne görüştün diyor... Ya ben bu ülkenin Cumhurbaşkanıyım. Ve şu anda devletin başıyım. İçişleri Bakanı da, Adalet Bakanı da benim kabinemin üyeleri. Ben onlarla her zaman her yerde her şeyi görüşebilirim ya. Ne görüştüğümü ben sana mı anlatacağım? Kaldı ki ben aynı zamanda bu partinin genel başkanıyım. Öyle de bir özelliğim var.
Böyle cahilane, hiç düşünmeden, böyle kendine göre bir algı operasyonu yapmak suretiyle güya bu işi lehine çevirecek. Böyle bir saçmalık olur mu ya? Geçenlerde bir açıklaması var, o da enteresan. ‘O benim cumhurbaşkanım değil’ diyor. Şimdi ben cumhurun başkanıyım. Ve cumhurun başkanı olmam da yeni anayasa değişikliğiyle tevsik edilmiş.
Ne diyor bu? Yeni Anayasa değişikliğiyle hem partisinin hem cumhurun başı olur, faaliyetlerini beraber yürütür diyor. Şimdi herhalde bu, bir defa anayasa değişikliğinden bile herhalde haberi yok ki, bunu kalkıp bu şekilde söyleyebiliyor.”
Kaynak: TRT Haber