Oy çalınmasını kesin olarak nasıl önleyebiliriz?

Abone ol

Türkiye Cumhuriyeti kurulalıdan bu yana üzerine gölge düşmemiş bir seçim görülmedi. Bunların bir kısmı doğru bir kısmı çarpıtma da olabilir. Oy kaçırma, çalma, yanlış sayma ve benzeri her türlü oyun, münferit (birilerinin işgüzarlığı ile) de olabilir o anda yönetime egemen olan partinin organizasyonu ile de olabilir. Her ne kadar Yüksek Seçim Kurulu seçimlerin adil yapılmasını sağlamak için bulunuyorsa da bunu yeterince başaramadığını defalarca bir yerlere atılmış, bir yerlerde değiştirilmiş oy torbalarından anlıyoruz. Bunun sadece bizim ülkemize özgü olmadığı, dünyanın birçok demokratik ülkesinde bile bu çarpıklığın ve sahtekârlıkların yapıldığını defalarca okuyoruz. Ben, 70 yıllık yaşamım boyunca bu ülkede yapılan seçimlerdeki oyunları basından okuyarak ülkem adına hep üzüldüm. Buna kökten bir çare bulunması gerekiyordu. Aşağıdaki önerim, oy verme işleminde, sahtekârlıkların her çeşidini kesin önleyecek gibi gözüküyor hem de oy verme ve sayma işleminin gizliliğine ve tarafsızlığına gölge düşürmeden. Eğer Yüksek Seçim Kurulu bu tarafsızlığı gerçekten kesin olarak yerine getirmek istiyorsa, yönetimdeki partiler de dâhil olmak üzere partilerin hepsi bu öneriyi ciddiye alıp uygulamak istiyorlarsa, buyurun, size yıllarca çözülemeyen oy hırsızlığını kesin önleme önerim: Türkiye’de yaklaşık 200.000 (30 Mart seçimlerinde 194 bin 310) sandık var. O zaman her parti bir defaya mahsus yaptırmak kaydıyla, daha sonra kendi merkezinde sürekli koruyacağı 1’den 200.000’e kadar sayı kazınmış, 200.000 damga bulunduracaktır. Yani her damganın farklı bir numarası olacaktır. Bu damgalar parti merkezinde tamamen rastgele seçilmiş olarak mühürlü torbaların içine konacak ve seçim günü sandığın parti gözcüsü tarafından, seçim tutanağına geçecek biçimde numarası kayıt altına alınacaktır. Oy pusulaları bugünküne benzer düzende basılacak; ancak arka taraflarına öndeki sıralamaya uyumlu olarak yuvarlak halka içinde damga vurma yerleri basılacaktır. Oy pusulası seçmene verilirken parti ya da partilerin temsilcileri kendilerine ayrılmış bu yerlere ellerinde Türkiye genelinde sadece o sandığı mahsus olan sayıyı taşıyan ve sadece o gün mühürlü torbadan çıkan mühürle o anda oy pusulasını herhangi bir özel işaretlenmeye mahal vermeyecek biçimde kendilerine ayrılmış yerde mühürleyecektir. Bu mühürleme kuralı partiler için zorunlu olmayacaktır. İsteyen parti bu hakkını kullanabilecektir. Ancak bir sandık başına mühür gitmiş ise o sandığın oylarının geçerli olması için damganın (damgaların) basılması gerekecektir. Bu, bir parti de olabilir 5 parti de olabilir. Herhangi bir işaretlenmeye neden olmamak için, oy pusulasının arkasındaki damgaya ayrılmış halkalar öndeki sıralamanın aynısı olacaktır. Damga kullanma hakkı sadece bir önceki mecliste milletvekili bulunduran partilere verilecektir. Damgalar yapılınca, kâğıt üzerindeki kopyasının biri ilgili parti merkezinde biri Yüksek Seçim Kurulu’nda bir tanesi de noterlikte kayıt altına alınacak; benzerinin yapılması önlenecektir. Bu durumda örneğin Erzincan’ın Kemaliye İlçesi’nin Yuva Köyü’ndeki sandıkta A partisinin örneğin 5131, B partisinin 154, C partisinin 50325 numaralı damgaları ile oy pusulasının güvenirliği kayıt altına alanmış olacaktır. Hiç kimse daha önce bu pusulayı hazırlayamayacağı gibi, daha sonra da bir yenisini düzenleyemeyecektir. Hiç kimse hangi sandıkta hangi numarayı taşıyan damganın kullanılacağını bilemeyeceği için, o anda bu kadar çok sayıda damgayı hiç kimse yanında bulunduramayacağı için, daha önce evet basılmış o pusulalarının yandaşlara dağıtılmasının hiçbir anlamı kalmayacaktır. Bu yöntem sandık başındaki dalaverelerin tümünü bir çırpıda önleyecektir. Ancak sandık başına gelinceye kadar yapılan dalaverelerin önlenmesi nasıl olacaktır? Örneğin bir insanı birkaç sandığa yazma; başka yerde birden çok oy kullandırma gibi. Bunun önlenmesi de mümkün, bir defaya mahsus biraz pahalı olabilir. Öyle ki: Hepimizin TC kimlik numarası olan bir dijital kimliğimiz (nüfus kâğıdımız) var. Özellikle lokantalarda seyyar post makineleri banka işlemlerinin tümünü aynı anda yapabilmektedir. Seçim sandığının yanında bulunan özel post makinasına oy kullanırken sokup, o anda kimlik numaramızı YÜKSEK SEÇİM KURULU’nun merkezdeki seçmeye yetkili olanların bankasıyla anında karşılaştırıp, aynı kimlik numarası ile bir başka oy kullanılmış ise o kişiye oy kullandırılmaz, oy kullanma hakkı askıya alınır ve gerekli işlemin yapılmasına girişilir. Bu post makinasının bir cep telefonu aracılığıyla merkeze bağlanması da sağlanabilir. Eğer bu yöntem uygulanabilirse, bir kişinin illa daha önce tespit edilmiş bir sandıkta oy kullanması da gerekmeyebilir. Seçim günü istediği sandıkta da oyunu bu elektronik kimlik kartı ile kullanabilir. Eğer demokrasiden kasıt gerçekten dürüstlük ve tarafsızlık anlaşılıyorsa, bir defa yapılacak küçük bir harcama ile yılların bu ayıbından kurtulabiliriz. Böyle bir önerinin dikkate alınıp alınmaması partilerimizin demokrasiden ve seçim namusundan ne anlayıp ne almadıklarının da bir teyidi olacaktır. Vatan Partisine oylarınızla yetki verilirse, ilk yapacağı girişim, demokrasimize her zaman gölge düşüren ve şaibeli yapan bu seçim ve oylama sistemini, bir daha gündeme gelmemek üzere, yukarıda önerdiğimiz biçimde değiştirme olacaktır.

Prof. Dr. Ali Demirsoy

Değerli Kardeşim Türkiye’de demokrasiye inancımızı sarsan, her dönemde gündeme gelen “Oy Hırsızlığına” kesin bir çözüm için ilişikte önerimiz bulunmaktadır. Bu gün olmaz ise yarın benzeri devreye girecektir. Bu ülkede hemen hemen hiç kimse temiz bir seçim yapıldığı izlenimi taşımıyor. Şaibesiz bir demokraside yaşamanın mutluluğunu tatmanız için öneriye oylarınızla destek vermenizi bekliyoruz.

ulusalkanal.com.tr

Bir proje de benden Medya 'Oyum boşa gider' diyenlere hatırlatma Medya İkinci 19 Mayıs! Medya Seçime kimler hile karıştırmak istiyor? Seçimlerde hile yapılabilir mi? Medya