Okuma azmi engel tanımadı
Tekirdağ'da yüzde 95 bedensel engelli olan ve tek böbreği bulunan Sertuğ Bakırcı, üniversitede okumanın sevincini yaşıyor. Bakırcı: "Bir senelik bir çalışma ile üniversiteyi kazandım. Tek tercih yaptım ve hedefi 12'den vurdum"
Tekirdağ'da yüzde 95 bedensel engelli ve diyaliz hastası olan Sertuğ Bakırcı, üniversitede okumanın sevincini yaşıyor.
Doğuştan Omurga Açıklığı (Spina Bifida) hastalığı geçiren, Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) İngiliz Dili ve Edebiyatı 3'üncü sınıf öğrencisi 31 yaşındaki Bakırcı, tekerlekli sandalye ile hareket edebiliyor.
Bedensel engelli olan ve tek böbreği bulunmayan Bakırcı, okuma azmiyle dikkati çekiyor.
Bakırcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, anne karnındaki gelişim bozukluğundan kaynaklı Omurga Açıklığı (Spina Bifida) adlı hastalık nedeniyle belden aşağısının felç olduğunu belirtti.
Zaman içerisinde birtakım ameliyatlar geçirdiğini aktaran Bakırcı, "İki haftalık bir bebekken belimdeki açıklığı ameliyatla kapattılar. Şimdiye kadar 7 ameliyat oldum. Bu ameliyatlar 2 aylıkken, 6 yaşında, diğerleri ise 18 ile 25 yaşları arasında gerçekleşti. Doğuştan tek böbreğe sahibim. Yaklaşık 4 sene önce böbrek yetmezliğim de başladı." dedi.
Bakırcı, ilkokula anne ve babasının kucağında gidip geldiğini ve zorlu bir eğitim yaşamının olduğunu vurguladı.
Kendisine 9 yaşında ortezler takıldığını ve zaman içerisinde koltuk değnekleriyle okula gittiğini ifade eden Bakırcı, şunları kaydetti :
"Mahallemizde ortaokul yoktu bu yüzden uzağa gidip gelmek zordu. Evde oturmak zorunda kaldım. Ailem bana bilgisayar aldı ve ben de bilgisayarla zaman geçirmeye başladım. İki kardeşim var onlarla ilgilendim. Yapmam gereken çok ağır egzersizler de vardı. Çocukluğun verdiği heyecanla kendimi bilgisayara fazla kaptırdım. Eve kapatıldığım için de moralim bozuldu. Bundan ötesi de olmaz diye düşünüp her şeyi boş vermeye başladım. Zaman içerisinde yürüme yetimi kaybettim. Yaklaşık 14 sene evde oturdum. Lise ve ortaokulu açık öğretim yolu ile bitirdim. Pek verimli bir eğitim aldığımı söyleyemem. Kendim de pek üstüne düşmedim. Okulu bırakmak bende çok büyük travmaya sebep oldu. Birdenbire bütün çevreden kopuyorsunuz. Geleniniz, gideniniz olmuyor eve kapanıyorsunuz. Biz apartmanda oturduğumuz ve apartmanda asansör olmadığı için zor oluyordu.''
"Bir senelik bir çalışma ile üniversiteyi kazandım"
"Bir gün annem, babam öldüğü zaman ben ne olacağım? diye düşündüm." diyen Bakırcı, erkek kardeşinin de üniversiteyi kazanması ile evde iyice yalnız kaldığını anlattı.
Evde yalnız kalmak istemediğini, ders çalışıp bu yalnızlığa son vermek istediğini ifade eden Bakırcı, konuşmasına şöyle devam etti:
"Sonuçta bu düzen sonsuza kadar böyle gitmez dedim. Erkek kardeşim üniversiteyi kazandı ve Kocaeli'ye gitti. Babam da İngilizcemi geliştirmem gerektiğini söyledi. Öyle olunca ben evde tamamen yalnız kaldım. Kalemi elime aldığımda yazmaya meraklı biriyim. Bir senelik bir çalışma ile üniversiteyi kazandım. Tek tercih yaptım ve hedefi 12'den vurdum. Bölümüme ikinci sıradan girdim. Ailem bana inanıyordu. Ben de ailemin inancını boşa çıkartmamış oldum. Üniversiteye 27 yaşında başladım. Sınıf arkadaşlarımla aramda 10 yaş fark var. Üniversite şu an benim için hayatın anlamı. Evde geçen 14 seneden sonra evde kalmak istemiyorum. Tatil bile olmasın ben derslere çalışırım, sınavlara hazırlanırım."
Bakırcı, engellilere yönelik yapılan çalışmalardan memnun olduğunu ve okul bittikten sonra akademisyen olmak istediğini sözlerine ekledi.