‘Cumhuriyet’e zaafı vardı’
Cumhuriyet gazetesi soruşturmasında tanık olarak ifade veren Latif Erdoğan’ın , Fetullah Gülen’in Cumhuriyet gazetesine özel bir zaafı olduğunu belirten açıklaması iddianemede yer buldu.
Cumhuriyet gazetesi iddianamesinde, Latif Erdoğan ve Hüseyin Gülerce gibi bir dönem Fetullah Gülen’e yakın olan isimlerin tanıklar arasında yer alması dikkat çekti. Latif Erdoğan, Gülen’in Cumhuriyet gazetesine özel bir zaafı olduğunu iddia etti.
Cumhuriyet gazetesi yöneticilerinin tutuklu bulunduğu soruşturmada hazırlanan iddianameye 17 tanık ifadesi konuldu. İfadeler iddianamenin “Yayın politikası değişimi ve Cumhuriyet gazetesi eski yazarları ile diğer yazarların tasfiye sürecini anlatan tanık beyanları” başlığı altında aktarıldı. Gazete çalışanları, eski ve mevcut yazarlar ile eski Cumhuriyet Vakfı yöneticilerinin yanısıra, bir dönem Gülen’e yakın olan Latif Erdoğan ve Hüseyin Gülerce de tanıklar arasında yer aldı. 07 Aralık 2016’da ifade veren Latif Erdoğan, Fetullah Gülen’in Cumhuriyet gazetesine yönelik özel bir zaafı olduğunu savundu. İddianamede, Latif Erdoğan’ın iddiaları şöyle aktarıldı: “Gülen’in başından beri Cumhuriyet gazetesine özel bir zaafı olduğunu, ‘bir zamanlar sağ cenahtan Peyami Safa’nın baş yazılar yazdığı bir gazete neden solcuların elinde olsun ki’ diye düşündüğünü, yapılacak bir operasyonla bu gazetenin solculara bırakılmaması gerektiğini çok önceden beri sohbetlerde sıklıkla ifade ettiğini, Cumhuriyet gazetesi kemikleşmiş bir kadro ile çıktığı ve cemaat içinde yetişmiş eleman sayısı az olduğu için bunun tek yolunun içeriden insan kazanmak olduğunu, her ne kadar Cumhuriyet gazetesi Gülen’e uzak ve zıt gibi görünse de Gülen’in devlete yapacağı operasyon için en elverişli gazete vasfı taşıdığını, zira Cumhuriyet’in bürokrasi tarafından kabul görmüş bir gazete olduğunu, Cumhuriyet’in sıradan bir gazete olmadığını, FETÖ mensuplarının dahi Zaman gazetesini açık bir şekilde okuması yasaklanmış iken Cumhuriyet’in güvenle devletin her kurumuna, özellikle de orduya girebilecek TSK mensupları tarafından okunabilecek bir gazete olması sebebiyle tercih edildiğini, Atatürkçü-laik çizgideki insanlarla Gülen cemaatini aynı çizgide buluşturmayı hedefleyen ve ortak düşman algısı yaratan üst aklın önemli olduğunu beyan ettiği görülmüştür.”
‘İSTİFA ETTİM’
İddianamede, gazetenin eski Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız’ın ifadesi de yer aldı. Aydın Engin ve Nuray Mert gibi yazarların gazeteye geleceğinin duyulması üzerine itiraz ettiğini belirten Yıldız, daha sonra istifa etmek zorunda kaldığını anlattı. Yıldız, “Genel yayın yönetmeni olduğu tarihlerde Gülen cemaatiyle bağlantılı herhangi bir kişi veya kurumdan reklam, sponsorluk gibi bir anlaşma yapılmadığını, sonradan yapılıp yapılmadığını da bilmediğini” söyledi. Aydınlık