Telefon dolandırıcılığına 10 yıl hapis cezası
Kendini telefonda polis olarak tanıtıp bir kişi dolandırmaya çalıştığı iddia edilen sanık O.K, "dolandırıcılık" suçundan 10 yıl hapis ve 150 bin lira adli para cezası aldı
Kendini telefonda polis olarak tanıtıp bir kişiyi dolandırmaya çalıştığı iddiasıyla sanık O.K. hakkında, ''dolandırıcılık'' suçundan 10 yıl hapis ve 150 bin lira adli para cezası verildi.
Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya tutuklu sanık O.K ile müşteki K.K ve taraf avukatları katıldı.
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık O.K, bahse konu eylemi gerçekleştiren kişinin kendisi olmadığını iddia ederek, ''Aylık gelirim 20 bin liranın üzerindedir, böyle bir şeye de ihtiyacım yoktur. Bulunduğum mahallede kırmızı tişörtlü birinin bir bayanı takip ettiğini söylediler. Bende o ara arabayı almak için sanayiye gitmiştim. Bu esnada merakla kadına da zarar verebilir diye onu takip ediyordum. Bu sırada polisler beni yakaladılar ve karakola götürdüler. Karakolu hayatımda hiç görmedim. Kadın gelerek beni teşhis etti, iftira attı. Suçsuzum, suçlamaları kabul etmiyorum.'' diye konuştu.
Müşteki K.K. de mahkemeye verdiği ifade de kendisini telefonda yönlendiren kişinin telefonunu açık tutmasını sağladığını, 12 adet burma bilezik, 2 bin 500 lira para, 5 adet yüzüğünü aldığını ve huzurda bulunan sanığa verdiğini söyledi.
Paraları verdikten sonra sanığın tekrar kendisini bankaya yönlendirdiğini ve dolar hesabını çekmesini istediğini anlatan müşteki K.K, ''Ben bankadayken banka görevlisi bana dolar hesabını çekmem için bir gün önceden söylemem gerektiğini söyledi. Bu şahsa bir gün önceden söylemem gerektiğini söyledim, o da bana 'TL olarak çek' dedi ve beni takip edip gördüğünü söyledi. Daha sonra para banka görevlilerince balya halinde geldi. Polise haber verildi ve telefonla konuşarak gidiyordum. Sonrasında sanık yakalandı.'' diye konuştu.
Müşteki K.K, toplam kaybının 60 bin lirayı bulduğunu belirterek, sanığın cezalandırılmasını istedi,
Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Parlakkılıç, esas hakkındaki mütalaasında, sanığın zincirleme olarak ''nitelikli dolandırıcılık'' suçundan cezalandırılmasını isteyerek, suçun işleniş şekli, talep edilen ceza miktarı, sanığın uslanmaz kişiliği ve asgari sınırdan uzaklaşılması gerektiğinden sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
Son sözü sorulan sanık, ''Beraatimi istiyorum.'' dedi.
Mahkeme heyeti, sanığın kendisini kamu görevlisi olarak tanıtması ve bu kurumlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği sabit olduğundan 8 yıl hapis ve 6 bin lira adli para cezasına çarptırılmasına hükmetti.
Sanığın ayrıca suç işleme kararının icrası ile ikinci kez gerçekleştirmeye çalışıp bunun teşebbüs aşamasında kalmasını dikkate alan mahkeme, sanığın cezasının 10 yıla çıkartılmasına ve adli para cezasının 7 bin 500 liraya yükseltilmesine karar verdi. Mahkeme, günlüğü 20 liradan adli para cezasını 150 bin liraya çevirerek, sanığın tutukluluk halinin de devamına hükmetti.
İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık O.K'nin 18 Mayıs 2017'de müşteki K.K'yi arayarak kendisini polis olarak tanıttığını ve ''kimlik belgenizi çalıp, adınıza kredi çekmişler ayrıca kuyumcuyu soymuşlar. Elinizdeki altınları bize getirmelisiniz, ev telefonunuzu ve cep telefonlarınızı sürekli açık tutun'' dediği belirtildi.
Müştekinin bunun üzerine 12 adet burma bileziğini ve 2 bin 500 lirasını alarak sanıkla boş arsada buluştuğu anlatılan iddianamede, sanığın müştekiyi tekrar arayarak ''Bankada dolar hesabın var, git onları çek ve dediğim yere getir'' dediği, müştekinin heyecanlı tavırları nedeniyle banka çalışanlarının polisi arayarak durumu söylediği ve yapılan takiple sanığın yakalandığı kaydedildi.
İddianamede, sanık O.K. hakkında ''dolandırıcılık'' suçundan 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası isteniyordu.