PKK para akladı, MASAK sakladı

PKK-FETÖ işbirliğinin bir kanıtı daha ortaya çıktı. PKK’nın Hakkari Esendere Gümrük Kapısı’ndan yaptığı hayali ihracatla ilgili “kara para” soruşturmasının daha sonra FETÖ operasyonlarında açığa görevden alınan bürokratlar tarafından kapatıldığı belirlendi. Bunun için sahte tutanak tutulurken, olaya MASAK dahil bütün yetkililerin sessiz kalması dikkat çekti.

Olay şöyle gelişti:

ANKARA’DAKİ SORUŞTURMA

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Esendere’den yapılan hayali ihracattan alınan haksız KDV iadesini “kara para” kabul edilerek bu haksız iadelerle ilgili MASAK’tan kara para soruşturması yapılmasını talep etti. Savcı, PKK terörünün finansmanına giden kara paranın izinin sürülmesini istedi.

MASAK DEVREDE

Aydınlık'ın haberine göre, savcılığın bu talebi üzerine MASAK kara para incelemesi başlattı. 07/02/2011 tarihli ve 1 sayılı soruşturma raporunu yazan Başmüfettiş Murat Şanlı ve Ali Ortapolat görevlendirildi. Adı geçen müfettişler yürüttükleri kara para soruşturmasında PKK’nın kara parasının akladığını, PKK’nın Romanya ayağındaki bir firmaya para transferi yaptığını ortaya çıkardı.

MÜFETTİŞLER ALINDI

Bunun üzerine olayı soruşturan müfettişler sürpriz bir şekilde görevden alındı. Yerlerine Başmüfettişler Şükrü Yabancıoğlu, Soner Tutal, Ahmet Arslantaş, Mehmet Ali Aydoğan, Ali Temiz ve Müfettiş Osman Uslu atandı. Yeni atanan müfettişler daha önceki müfettişlerin tam aksi yönde bir rapor hazırladı. 12/04/2013 tarihli ve 2013-İNCR-GM-2013-01 sayılı raporda, PKK’lı şirketlere “kara para aklama” değil, “vergi suçu” (mali suç) öngörüldü. Buna uygun ceza önerildi.

UYGUN DAVRANILMADI

Hazırlanan raporla Ankara Cumhuriyet Savcılığının suç olarak kabul edip soruşturulmasını MASAK’dan talep ettiği ve PKK’nın finansmanına gittiği ortaya çıkarılan hayali ihracat ve bu hayali ihracattan alınan haksız KDV iadeleri ile ilgili suç ortadan kaldırılmış oldu. Durum böyle olunca, terörü finanse eden para hareketleri ve yurt dışı transferleri de incelenme gereği duymadı.

Örneğin, Esendere’den hayali ihracat yapılmasını organize ettiği iddia edilen Şükrü Haftçı ve Halil İbrahim Haftçı’nın bankalardaki hesaplarına giren/çıkan çok ciddi miktarlardaki TL ve döviz cinsi paraların kaynağı ve bu paraların nerelerde kullanıldığı, aktarıldığı incelenmedi. Yasin Haftçı’nın kardeşinin MKE’de çalışan sıradan bir işçi ve babasının da emekli olmasına rağmen kullandıkları BMW, Audi ve Mercedes marka çok lüks araçları hangi yasal gelirle aldıkları sorgulanmadı.

RAPORU UYGUN BULDU

PKK terör örgütünün finansmanına giden kara para ve PKK’ya Romanya’da lojistik destek veren kişilere giden para transferleri incelenmedi. Hayali ihracattan haksız KDV iadesi alındığı ve bu haksız KDV ile PKK’nın finanse edilmesi soruşturma ve rapor dışında bırakıldı. Oysa ki Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yapılan hayali ihracattan alınan haksız KDV iadesinin ve bu haksız iadelerle PKK terörünün finanse edilip edilmediğinin, suç gelirinin aklanıp aklanmadığının ortaya çıkarılmasını yani kara paranın izinin sürülmesini istemişti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın emri ile alınan MASAK onayına uymadı. Ama MASAK Başkan Yardımcısı Faruk Elieyioğlu ve ekibi bu raporu uygun bulunup işleme koydu. MASAK’taki ekip daha sonra FETÖ ile ilişkili bulunup görevden alındı.

FETÖ’CÜLER DE AKLANDI

Hazırlanan son raporla daha önce “hayali ihracat suçu yok” dedikleri için haklarında dava açılan üst düzey bürokratlar da kurtarıldı. 02.08.2013 tarihli 212/03 sayılı soruşturma raporda “...Ülkemizden İran’a yapılan ihracatlara ilişkin hemen hemen hiçbir sağlıklı bilgi alınamayacağı, alınacak bilgilerin doğruluğundan hareketle yapılacak yorum ve değerlendirmelerin ise hatalı ve haksız yargılar oluşturulmasına yol açabileceği...” değerlendirmesinde bulunarak 5607 sayılı yasada 3/14, 4/1 ve 4/4’ncü maddelerinde açıkça suç sayılan hayali ihracat suçlarını ve bu suçları işleyen PKK firmalarının kaçakçılık suçlarını ve bu kaçakçılıklara göz yuman kamu görevlileri de akladı. Bu konuda suçlanan isimler FETÖ’cü olarak bilinen isimlerdi. Bunların birçoğu 15 Temmuz sonrası açığa alındı, memuriyetten uzaklaştırıldı.

TUTANAKLA OYNAYIP SAHTE BELGE ÜRETTİLER

Müfettişlerin kara para aklama suçunu kapatmak için sahte tutanak tuttukları da ortaya çıktı. Görevden alınan müfettişlerin yerine atanan ve şu anda FETÖ ile ilişkili olduğu gerekçesiyle açıkta bulunan Başmüfettiş Şükrü Yabancıoğlu’nun başkanlığındaki soruşturma ekibi, 25 Mayıs 2012 tarihli tutanağı 28 Haziran 2012 tarihinde yeniden düzenledi.

İhbarcının beyanını içeren iki tutanak ilk bakışta birbirinin aynı. Ancak tutanaklara dikkatlice bakıldığında 28 Haziran. 2012 tarihli tutanakta önceki tutanakta olmayan bazı ekleme ve çıkarmalar yapıldığı ve ihbarcı aynı olmasına rağmen imzasının bariz farklı olduğu görülüyor.

28 Haziran 2012 tarihli tutanağa ihbarcıdan habersiz olarak “... Bu kişiler piyasadan topladıkları eşyaları sahte faturalar düzenleyerek ihraç ediyorlardı. Yani bir eşya çıkışı oluyordu...” beyanı eklendi. Bu yolla, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın var dediği ve soruşturulmasını istediği hayali ihracat ve buradan elde edilen haksız KDV iadesi ve bu haksız iadelerle PKK terörünün finanse edildiği gerçeği kapatılarak, PKK’yı finanse eden kara paranın izi ortadan kaldırıldı. Bu arada, görevden el çektirilen müfettişlerce tutulan tutanak da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan ve Teftiş Kurulu Başkanlığı’ndan gizledi.

Bu sahtecilikleri yapanların ve kapatılan suç fiillerinin ortaya çıkarılması için Ankara Savcılığına ihbar yapıldı. İhbarı inceleyen, Başbakanlık Başmüfettişi Ahmet Bıçakcı ve Sezgin Akpınar düzenledikleri Ön İnceleme Raporu’nda, bu sahtecilikleri “kanaat farkı” olarak değerlendirerek Gümrük Bakanlığının ve MASAK’ın FETÖ’cü kamu görevlilerini akladı. Ahmet Bıçakçı ve Sezgin Akpınar daha sonra FETÖ ile ilişkileri nedeniyle meslekten ihraç edildi.

ulusalkanal.com.tr