Tanınmamak için isimlikleri sökmüşler
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında KKK'deki eylemlere ilişkin davada tanıklar dinlendi. Tanık O.K, "Üniformalardaki isimlikleri sökülmüştü, bu nedenle o gece ilk kez gördüğüm rütbelilerin kim olduklarını bilmiyorum." dedi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki (KKK) eylemlere ilişkin 142 sanığın yargılandığı davada tanık beyanları alındı.
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, olay tarihinde vatani görevini yapan O.K, tanık sıfatıyla 15 Temmuz'da yaşadıklarını anlattı.
Darbe girişiminin yaşandığı akşam tatbikat yapılacağı gerekçesiyle içtima alanına çıkarıldıklarını belirten O.K, bu esnada tanımadığı bir albayın, "TSK ülke yönetimine el koydu, ben de yeni alay komutanınızım." dediğini aktardı.
Albayın konuşmasından sonra er ve erbaşların yemekhaneye götürüldüğünü anlatan O.K, sanık eski binbaşı İhsan Bozkurt'un kendilerine korkulacak bir durum olmadığını dile getirdiğini bildirdi.
İlerleyen saatlerde koğuşa geçtiklerini ifade eden O.K, "Sabah bir başçavuş benden silahlığın anahtarını istedi. Veremeyeceğimi söyleyince bana, 'Biz bu devletin askeri değil miyiz' diye çıkıştı ve anahtarları vermek zorunda kaldım. İlerleyen saatlerde kendi komutanlarımız karargaha geldi ve normal mesaimize döndük." ifadelerini kullandı.
Olay gecesi karargahta karşılaştığı subayların üniformalarındaki isimliklerin olmadığını, bu durumun dikkatini çektiğini kaydeden O.K, "Üniformalardaki isimlikleri sökülmüştü, bu nedenle o gece ilk kez gördüğüm rütbelilerin kim olduklarını bilmiyorum." dedi.
"Bu bir darbe operasyonudur"
Tanık S.Ç. de olay tarihinde onbaşı rütbesinde vatani görevini yaptığını söyledi.
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da bomba ihbarı yapıldığını, bunun üzerine karargah toplanma alanına çıktıklarını belirten S.Ç, daha önce görmediği bir albayın TSK'nın ülke yönetimine el koyduğunu söylediğini anlattı.
Söz konusu albayın yeni alay komutanı olarak atandığını da ifade ettiğini aktaran tanık S.Ç, "Albay TSK'nin yönetime el koyduğunu, bunun bir darbe operasyonu olduğunu söyledi. Bu albay 'Artık güç bende, ne dersem o olacak' şeklinde açıklama yaptı." ifadelerini kullandı.
Çapraz sorgu sırasında sanıkların sorusu üzerine S.Ç, o gece tanımadığı çok sayıda asker gördüğünü belirterek, "O gece birçok rütbelinin isimlikleri üniformalarında yoktu, takılmamıştı. Bu nedenle kim olduklarını söylemek zor. Ben zaten o birliğe darbe girişiminden hemen önce gitmiştim." diye konuştu.
Askeri savcıyı derdest etmişler
Tanık A.S. de olay tarihinde dönemin KKK Adli Müşaviri Hakim Albay Mehmet Emin Yapar'ın emir eri olarak görev yaptığını söyledi.
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da evine giden Yapar'ın akşam saatlerinde yeniden KKK'deki makamına geldiğini anlatan A.S, bir zaman sonra dönemin KKK Askeri Savcısı Albay Naci Akdemir'in de Yapar'ın makam odasına geçtiğini ifade etti.
İki albayın içeride çay içtiği sırada kamuflajlı ve silahlı iki binbaşının da odaya geçtiğini kaydeden tanık A.S, bir zaman sonra bu askerlerin, Albay Akdemir'i ellerini bağlı bir şekilde zorla odadan çıkardıklarını söyledi.
Albay Akdemir'i derdest edenleri tanımadığını belirten A.S, "Normalde karargahta kamuflaj giyilmezdi. Günlük kıyafetlerimizde isimlikler olurdu ancak bu askerlerin üniformalarında isimlikler sökülmüştü, kimler olduğunu bilmiyorum." dedi.
Askeri savcının derdest edilmesinin ardından Albay Yapar'ın odasında kalmaya devam ettiğini anlatan A.S, "Emin albay, derdest olayından sonra sadece bir kez, patlama sesi gelmesi nedeniyle kısa süreliğine odasından dışarı çıktı, sonra da odasına döndü." beyanında bulundu.
Duruşmaya ara verdi.