Avrupalı liderlerin açıklamaları panik havasını artırıyor
Avrupa ülkeleri liderlerinin, yeni tip koronovirüsle (Kovid-19) mücadele kapsamında "en kötüsünün hala gelmediğini" söylemeye devam etmesi, halkta paniğe yol açıyor.
Avrupa'da İtalya'nın ardından Kovid-19'dan en çok etkilenen ülke olan İspanya'nın Başbakanı Pedro Sanchez, günler sonra yapılan ilk parlamento oturumundaki konuşmasında, alınan önlemleri ve zamanlamasını savundu.
Geç kalmakla eleştirilen Sanchez, olağanüstü hal kararını "gerekliliğin kesinleşmesiyle aldıklarını", harekete geçmede zamanlamanın önemli olduğunu ifade ederek, "En kötüsü hala gelmedi. Bu, sağlık sistemi çok sayıda enfekte olmuş kişinin hastanelere kaldırılmasıyla yaşanacak." dedi.
Etkisi 12 ay sürecek virüs nedeniyle onbinlerce kişi ölebilir
Guardian gazetesinin elde ettiği İngiltere Halk Sağlığı Kurumunun gizli değerlendirmesine göre ise, virüsün etkileri gelecek sene bahar aylarına kadar devam edecek. Bu süreçte nüfusun yüzde 80'i hasta olacak ve en az 7,9 milyon kişinin hastanelere kaldırılması gerekecek.
İngiliz hükümetinin Baş Bilim Danışmanı Patrick Vallance da, Kovid-19'un binlerce kişinin ölmesine yol açacağını ve süreç içinde 20 bin veya daha az kişinin ölmesinin "iyi bir sonuç" olacağını söyledi.
Hükümet ölüm oranlarını aşağıya çekebilmek için yaşlılar ve hastalardan, kendilerini en az 4 ay boyunca izole etmelerini istedi. Eğer bu başarılabilir ve ölüm oranı düşürülebilirse ilk tahmin olan 277 bin can kaybı çok daha aşağılara çekilebilecek.
Nüfusun büyük bölümü enfekte olacak
Benzer açıklamalar Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Hollanda Başbakanı Mark Rutte'den de geldi.
"Almanya'daki nüfusun yüzde 60 ila 70'inin bu virüsten etkilenebileceğini" ifade eden Merkel, "'Yaşlı insanlar ve daha önce hastalığı olan kişiler özellikle risk altında. Şimdi önemli olan, zaman kazanmaktır. Sağlık sistemimize aşırı yüklenilmemesi önemli.'' diye konuştu.
Hollanda Başbakanı Rutte de "Hollanda halkının büyük bir kısmının önümüzdeki süreçte enfekte olacağı bir gerçek." dedi.
Rutte, ülkede salgına karşı "kontrollü grup bağışıklığı" kazanılmasının gerekliliğine vurgu yaparak, "Bağışıklık kazanan sayısı ne kadar çok olursa virüsün yaşlı ve hastalara yayılması o kadar az olur. Bu hastalığa yakalanıp iyileşenler tekrar hastalanmaz. Bu kişilerle bağışıklığı zayıfların etrafına duvar örmüş oluruz fakat bu uzun zaman alacak. Zayıfları ancak bu şekilde koruyabiliriz." ifadesini kullandı.
Açıklamalar paniğe yol açıyor
Liderler ve yetkililerin bu açıklamaları, Avrupa genelinde paniğe yol açmış durumda. İtalya, İspanya, Fransa ve Belçika, katı yasakları uygulamaya koyarak önlem alırken diğer ülkelerde ise halkın genelde sokağa çıkmadığı görülüyor.
Hiçbir kapatma kararının alınmadığı, sadece hükümetin "barlara, tiyatrolara ve gece kulüplerine gitmeyin, mümkünse evden çalışın" tavsiyesinde bulunduğu İngiltere'de bile sokaklar boş kaldı.
Halk arasındaki paniğin marketlere yansıması da devam ediyor. Temizlik ürünleri başta olmak üzere, kuru gıdalar, uzun ömürlü sütler ve unların çoğu markette bittiği ve yerine yenilerinin gelmesinin günler aldığı görülüyor. Uzun sıraların oluştuğu marketlerde, bazı ürünlere kişi başı sınırlama getirilmeye de başlandı. Ayrıca İngiltere'deki büyük market zincileri, yaşlılar ve hastalara öncelik tanıyarak açılışta sadece bu gruptakileri içeri almayı kararlaştırdı.