"5. Eğitim Teknolojileri Konferansı"
İstanbul Milli Eğitim Müdürü Yelkenci: "Eğitim sistemi içerisinde öğrenen ve öğreten mutlaka olacak ama bu öğrenen ve öğretenlerin rolleri zaman zaman değişecek. Özellikle genç nesil öğretmenlerimizin teknolojinin tesiriyle beraber öğrencileriyle öğrenen, öğreten rollerini değiştiklerini gözlemliyoruz. Bu durum geleceğe bakış noktasında önemli bir fotoğraf"
İstanbulMilli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, eğitim sistemi içerisinde öğrenen ve öğretenin mutlaka olacağını belirterek, "Ama bu öğrenen ve öğretenlerin rolleri zaman zaman değişecek. Özellikle genç nesil öğretmenlerimizin teknolojinin tesiriyle beraber öğrencileriyle öğrenen, öğreten rollerini değiştiklerini gözlemliyoruz. Bu durum geleceğe bakış noktasında önemli bir fotoğraf." dedi.
Yelkenci, Türkiye Özel Okullar Derneği tarafından İstanbul Kültür Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen "5. Eğitim Teknolojileri Konferansı"nın açılışında yaptığı konuşmada, endüstri devrimiyle birlikte tartışılmaya başlayan teknolojinin, hem eğitim teknolojileri hem de teknoloji eğitimi noktasında sürekli gündemde olduğunu söyledi.
Eğitimde teknolojinin, teknoloji eğitimi ve eğitim teknolojisi boyutlarıyla süreçleri etkilediğine işaret eden Yelkenci, "Öğretmenin konumunu ve belki de gelecekte ismini değiştirecek hale geldi. Eğitim sistemi içerisinde öğrenen ve öğreten mutlaka olacak ama bu öğrenen ve öğretenlerin rolleri zaman zaman değişecek. Özellikle genç nesil öğretmenlerimizin teknolojinin tesiriyle beraber öğrencileriyle öğrenen, öğreten rollerini değiştiklerini gözlemliyoruz. Bu durum geleceğe bakış noktasında önemli bir fotoğraf." diye konuştu.
Yelkenci, teknolojinin eğitimi etkilemesinin kaçınılmaz olduğunu fakat asıl üzerinde durulması gereken konunun eğitimin teknolojiyi etkilemesi olduğunu belirtti.
"Teknolojiyi faydalı kullanan nesiller yetiştirmek eğitimin görevi"
Teknolojinin sosyal boyutunun ele alınması gerektiğine dikkati çeken Yelkenci, şöyle devam etti:
"İnsana yararlı, doğaya duyarlı ve hukuka bağlı teknoloji ufkunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ayrıca etik boyutuna da vurgu yapıldı ama bence vurgu yapılmasa da eksik kalmaz. Çünkü eğer bir şey eksik, insana yararlı, doğaya duyarlı ve hukuka bağlı bir şekilde kuruluyorsa, ahlak bunun içinde zaten vardır. Bu anlamda Japonya, önümüzde çok güzel bir örnek olarak durmaktadır. Endüstri 4.0 tartışmalarına bir karşı çıkış olarak Japonya toplum 5.0'la çıktı. Japonya, burada insanı merkeze alan teknolojinin sosyal tesirlerini de dikkate alan bir zihin olarak toplum 5.0'ı karşımıza çıkardı. Aslında bu bizim topraklarımızdan çıkmalıydı."
Teknolojiyi tüketen değil üreten ama aynı zamanda da yöneten ve yönlendiren bir konumda olunması gerektiğini vurgulayan Yelkenci, teknolojiyi insana faydalı bir şekilde kullanabilecek nesiller yetiştirmenin eğitimin görevi ve teknolojiye etkisi olduğunu belirtti.
"Eğitimin performansını artıracak teknolojileri sunmak çok önemli"
İstanbul Kültür Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Güzel ise eğitim ve teknolojinin geleceği değiştirecek anahtar kavramlar olduğunu belirtti.
Z kuşağının dünyayı değiştirecek güç olarak tanımlandığını ve bu başarıyı sağlayacak nitelikte olduklarının altını çizen Güzel, şöyle konuştu:
"Onlar avantajları olduğu kadar açmazları da olan bir dönemde yetişiyorlar. Bu noktada eğitimin performansını artıracak teknolojileri en iyi şekilde sunmak ve kullandırmak artık eskisinden çok daha önemli. Bilişimciliği ve inovasyonu, teknoloji, etik toplumsal fayda, doğaya saygı bağlamında yaşamın içine transfer edecek donanımı öğrencilerimize kazandırmak durumundayız. Çünkü kodlama teknikleri, nesnelerin interneti, robot ve malzeme teknolojileri, sentetik biyoloji, blog zinciri, büyük veri ve yapay zeka gibi konulardaki çalışmalar büyük bir hızla ilerliyor."
Teknolojinin gelişimine paralel olarak yaşamın içindeki herkesin öğrenen konumunda olduğuna dikkati çeken Güzel, eğitimin geleceği ve geleceğin eğitimi için bir araya geldiklerini ifade etti.
İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, eğitim sistemi içerisinde öğrenen ve öğretenin mutlaka olacağını belirterek, "Ama bu öğrenen ve öğretenlerin rolleri zaman zaman değişecek. Özellikle genç nesil öğretmenlerimizin teknolojinin tesiriyle beraber öğrencileriyle öğrenen, öğreten rollerini değiştiklerini gözlemliyoruz. Bu durum geleceğe bakış noktasında önemli bir fotoğraf." dedi.
Yelkenci, Türkiye Özel Okullar Derneği tarafından İstanbul Kültür Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen "5. Eğitim Teknolojileri Konferansı"nın açılışında yaptığı konuşmada, endüstri devrimiyle birlikte tartışılmaya başlayan teknolojinin, hem eğitim teknolojileri hem de teknoloji eğitimi noktasında sürekli gündemde olduğunu söyledi.
Eğitimde teknolojinin, teknoloji eğitimi ve eğitim teknolojisi boyutlarıyla süreçleri etkilediğine işaret eden Yelkenci, "Öğretmenin konumunu ve belki de gelecekte ismini değiştirecek hale geldi. Eğitim sistemi içerisinde öğrenen ve öğreten mutlaka olacak ama bu öğrenen ve öğretenlerin rolleri zaman zaman değişecek. Özellikle genç nesil öğretmenlerimizin teknolojinin tesiriyle beraber öğrencileriyle öğrenen, öğreten rollerini değiştiklerini gözlemliyoruz. Bu durum geleceğe bakış noktasında önemli bir fotoğraf." diye konuştu.
Yelkenci, teknolojinin eğitimi etkilemesinin kaçınılmaz olduğunu fakat asıl üzerinde durulması gereken konunun eğitimin teknolojiyi etkilemesi olduğunu belirtti.
"Teknolojiyi faydalı kullanan nesiller yetiştirmek eğitimin görevi"
Teknolojinin sosyal boyutunun ele alınması gerektiğine dikkati çeken Yelkenci, şöyle devam etti:
"İnsana yararlı, doğaya duyarlı ve hukuka bağlı teknoloji ufkunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ayrıca etik boyutuna da vurgu yapıldı ama bence vurgu yapılmasa da eksik kalmaz. Çünkü eğer bir şey eksik, insana yararlı, doğaya duyarlı ve hukuka bağlı bir şekilde kuruluyorsa, ahlak bunun içinde zaten vardır. Bu anlamda Japonya, önümüzde çok güzel bir örnek olarak durmaktadır. Endüstri 4.0 tartışmalarına bir karşı çıkış olarak Japonya toplum 5.0'la çıktı. Japonya, burada insanı merkeze alan teknolojinin sosyal tesirlerini de dikkate alan bir zihin olarak toplum 5.0'ı karşımıza çıkardı. Aslında bu bizim topraklarımızdan çıkmalıydı."
Teknolojiyi tüketen değil üreten ama aynı zamanda da yöneten ve yönlendiren bir konumda olunması gerektiğini vurgulayan Yelkenci, teknolojiyi insana faydalı bir şekilde kullanabilecek nesiller yetiştirmenin eğitimin görevi ve teknolojiye etkisi olduğunu belirtti.
"Eğitimin performansını artıracak teknolojileri sunmak çok önemli"
İstanbul Kültür Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Güzel ise eğitim ve teknolojinin geleceği değiştirecek anahtar kavramlar olduğunu belirtti.
Z kuşağının dünyayı değiştirecek güç olarak tanımlandığını ve bu başarıyı sağlayacak nitelikte olduklarının altını çizen Güzel, şöyle konuştu:
"Onlar avantajları olduğu kadar açmazları da olan bir dönemde yetişiyorlar. Bu noktada eğitimin performansını artıracak teknolojileri en iyi şekilde sunmak ve kullandırmak artık eskisinden çok daha önemli. Bilişimciliği ve inovasyonu, teknoloji, etik toplumsal fayda, doğaya saygı bağlamında yaşamın içine transfer edecek donanımı öğrencilerimize kazandırmak durumundayız. Çünkü kodlama teknikleri, nesnelerin interneti, robot ve malzeme teknolojileri, sentetik biyoloji, blog zinciri, büyük veri ve yapay zeka gibi konulardaki çalışmalar büyük bir hızla ilerliyor."
Teknolojinin gelişimine paralel olarak yaşamın içindeki herkesin öğrenen konumunda olduğuna dikkati çeken Güzel, eğitimin geleceği ve geleceğin eğitimi için bir araya geldiklerini ifade etti.
"Eğitimde teknoloji bir amaç değil araçtır"
Türkiye Özel Okullar Derneği Başkanı Nurullah Dal da Eğitim Teknolojileri Konferansı'nın bu yıl beşincisini düzenlediklerini ve bu konferansta öğretmenlerin baş rolde olduklarını belirterek, öğretmenlerin anlatıp dinleyeceği ve tartışacağı bir konferans olacağını söyledi.
Teknolojinin her sektörde olduğu gibi eğitimde çok önemli olduğuna işaret eden Dal, "Eğitimde teknoloji bir amaç değil araçtır. Az veya çok teknolojiyi kullanan öğretmenlerimiz varsa, teknolojiyi eğitiminde, dersinde, sınıfında, okulunda, konusunda bir araç olarak kullanıp çocuklara iletiyorsanız, bu gerçekten doğru bir kullanımdır. Bunu yapacak olan yalnızca değerli öğretmenlerimizdir. Çok teknolojiyle bir yere gidilmiyor. Sadece öğretmenle gidiliyor. Öğretmenimiz üretici olursa, teknolojinin binini ya da birini kullanacak olan öğretmendir. Bir de olsa ondan bir şey yaratır. Sizler benim için teknolojiyle üreten insanlarsınız." ifadelerini kullandı.
Açılış konuşmalarının ardından Dal, Yelkenci ve Prof. Dr. Güzel'e plaket takdim etti.
400 okuldan 2 binin üzerinde eğitimcinin katıldığı ve 290 sunumun yapılacağı konferans, aynı anda gerçekleştirilen 6 oturumla devam ediyor. Türkiye Özel Okullar Derneği Başkanı Nurullah Dal da Eğitim Teknolojileri Konferansı'nın bu yıl beşincisini düzenlediklerini ve bu konferansta öğretmenlerin baş rolde olduklarını belirterek, öğretmenlerin anlatıp dinleyeceği ve tartışacağı bir konferans olacağını söyledi.
Teknolojinin her sektörde olduğu gibi eğitimde çok önemli olduğuna işaret eden Dal, "Eğitimde teknoloji bir amaç değil araçtır. Az veya çok teknolojiyi kullanan öğretmenlerimiz varsa, teknolojiyi eğitiminde, dersinde, sınıfında, okulunda, konusunda bir araç olarak kullanıp çocuklara iletiyorsanız, bu gerçekten doğru bir kullanımdır. Bunu yapacak olan yalnızca değerli öğretmenlerimizdir. Çok teknolojiyle bir yere gidilmiyor. Sadece öğretmenle gidiliyor. Öğretmenimiz üretici olursa, teknolojinin binini ya da birini kullanacak olan öğretmendir. Bir de olsa ondan bir şey yaratır. Sizler benim için teknolojiyle üreten insanlarsınız." ifadelerini kullandı.
Açılış konuşmalarının ardından Dal, Yelkenci ve Prof. Dr. Güzel'e plaket takdim etti.
400 okuldan 2 binin üzerinde eğitimcinin katıldığı ve 290 sunumun yapılacağı konferans, aynı anda gerçekleştirilen 6 oturumla devam ediyor.