AKP nasıl kaybeder?

Abone ol

Kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!

30 Mart yerel seçim sonuçlarına şaşırdınız mı? ‘Adamlar ne yaparsa yapsın kaybetmiyor’ mu diyorsunuz? ‘Tayyip yıkılmaz hale geldi’ diyerek hayıflanıyor musunuz? Durun, korkmayın! Sorun biz de, düzenin diğer partilerini seçenek olarak görüp AKP’ye karşı onları destekleyen anlayışımız da. Baskı rejimine karşı, cumhuriyet için, bağımsızlık ve özgürlük için yüz binler, milyonlar bir araya gelebiliyoruz. Ama bu gücümüzü doğru bir programı savunan, örgütlü güçte neden birleştiremiyoruz? Evet… Bu soruya eylemli olarak cevap vermeye başladığımız an, kurtuluş mücadelemiz de ete kemiğe bürünüp, gerçek ve sonuç alıcı çözüme erişecektir.

Neden Hala AKP?

Gelelim AKP’nin görece başarısının nedenlerine;

- AKP, ülkemizde hakim olan bozuk düzenine- amerikancı, mafyatik, gerici düzene- en uygun ve ‘seçeneksiz’ tek siyasal güç.

- CHP, kendisini destekleyen kitlenin beklentisinin tam tersi yönde -açılım, cemaat politikaları- hareket etti. Millici bir CHP; sol, Kemalist ve milliyetçi kesimlerin çoğunluğunun desteğini alırdı. Bu durum da MHP gereksizleşir, AKP de kaybederdi. Ama CHP millici olabilme özelliğini uzun süre önce yitirmişti. Bugün zaten sınıfsal ve siyasal olarak millici olma yeteneğinden yoksundur.

- Halk hareketinin hala düzen dışı siyasal seçeneklere yönelmemesi ve AKP’den düzen içi yöntemlerle- CHP ve MHP ile- kurtulma fikrinden uzaklaşamama durumu. Bu duruma ‘direnişten taaruza geçememe’ hali de diyebiliriz.

- PKK’nin açılım sürecini AKP dışında bir siyasal güçle ilerletemeyeceğini görmesi, dolayısıyla AKP’ye koşulsuz destek vermesi.

- ABD’nin 17 Aralık’taki AKP’ye ‘haddini bil’ dediği, F Tipi hamlesi sonrası, düzen içinde uygun ve farklı bir seçenek çıkmaması.

- AKP’yi ve düzeni yıkacak programa sahip olan örgütlü gücün-İşçi Partisi- nesnel ve öznel sebeplerden dolaylı, örgütsel olarak yeterli güçte olmaması ve gizil gücünü maddi güce dönüştürememesi.

Kabaca AKP’nin varlık nedeninin genel hatları bunlardan oluşuyor.

NOT: Anadolu’daki tutuculaşma ve gericileşme üst düzeyde. Anadolu’daki yerel seçim ‘yarışı’ gerici partiler arasında geçti. Ayrıca Anadolu da üst düzey gelişme gösteren diğer olgular; işsizlik,cemaatleşme, kaçak silah ve uyuşturucu kullanımı…

Düzenin Bulanımı

AKP, yerel seçimlerde görece bir başarı kazansa da, düzen, hem uluslararası hem de ulusal anlamda ciddi bir kriz içindedir. İkinci Dünya Savaşı sonrası dünya ve ülkemiz siyasetine hakim olan emperyalist-kapitalist ideolojik çizgi, bugün ciddi bir güç kaybetmektedir. Düzen, nihai yenilgi öncesinde geçici başarılar kazanabilir. AKP’nin yerel seçim başarısının izahı budur. Rüzgar, emperyalistler ve taşeronları, yobaz takımının esas olarak karşısındadır. Ama bu durum kendiliğinden geri çekilecekleri anlamına gelmiyor. Direnecekler ve kolay kolay teslim olmayacaklar. Hiçbir meşruiyetleri kalmamasına rağmen iktidarı teslim etmeyecekler. Ancak doğru programı olan ve disiplinli bir örgütlenme ile iktidar devralınabilinir.

Çözüme Giden Yol

Önümüzdeki dönemin yakıcı iki temel meselesi; açılım üzerinden ülkemizin iç savaşa sürüklenmesi ve komşumuz Suriye’ye yönelik savaş girişimi hamleleridir. ABD emperyalizminin AKP üzerinden bu süreci ilerletmesi için, ülkemizde daha baskıcı bir rejim kurması gerekir. Bugün, bu iki temel meseleye ve baskı rejimine karşı mücadeleyi örgütleyecek bir kuvvet yaratmak elzemdir. Bu geçici bir eylem birlikteliği olmamalıdır. Gerçek bir Milli-Demokratik cephe inşa edilmelidir. Gerçekçi olalım, bu cephenin kurulması için emperyalizme, gericiliğe ve bölücülüğe karşı gerçekçi bir programı olan, düzen dışı, devrimci partiyi büyütmek esastır. Tabi milli-demokratik cepheyi inşa edecek parti de kendini bu bilinçle baştan şekillendirmelidir.

Dört Siyaset

Çıkış yolunu dört maddede özetleyebiliriz. Birbiriyle ilişkili dört temel siyaseti örgütlemek, yeniden Mustafa Kemal’in Türkiye’sini kurmak için belirleyicidir. Bu siyasetleri şu şekilde özetleyebiliriz:

Amerikancı açılım ortakları AKP-PKK birlikteliğini tehcir etmek ve ülkenin en gericileştirilmiş şehirlerinde ve ilçelerinde dahi milli gücün örgütlenebilme olanağı.

Önümüzdeki ekonomik kriz durmaktadır. Buna karşı emekçileri siyasal bir kuvvet olarak kazanarak, cepheye dahil etmek.

Gericiliğe ve baskıya karşı ayağa kalkan, özellikle büyük kentlerimizdeki ‘ Çağdaş Türkiye’ isyanını örgütlü güce dönüştürecek bir demokrasi mücadelesini örgütleyecek araçlar yaratmak ve var olan araçları geliştirmek.

Komşumuz Suriye’ye karşı yürütülen savaşı önleme mücadelesini örgütlemek.

Birbiriyle ilişkili dört temel siyaseti örgütlemek, yeniden Mustafa Kemal’in Türkiye’sini kurmak için belirleyicidir.

Sonuç: Bu tehlikeleri atlatmak zor değil. Ama tek koşul bu cendereden çıkma programı olan devrimci seçeneği büyütmektir. Birleşebilmenin ve bir cephe kurmanın da tek koşulu, öncelikle öncü ve cesur partinin, yani İşçi Partisinin ciddi anlamda örgütlü bir güç olmasını sağlamaktır.

Durum budur. Yeniden Atatürk Türkiye’sini kurma derdi olan herkes şapkasını önüne alıp düşünmelidir.

Kerem Yıldırım

ulusalkanal.com.tr

Ergenekon davasının gerekçeli kararı tamamlandı Gündem ÖSYM'den ikinci skandal Gündem Kıymet teyzenin zaferi Gündem Fethullahçılardan PKK'ya mektup Gündem