F Tipine desteği reddettiler: Yeter bu Cemaat seviciliği

Operasyonlarda F tipine destek açıklamaları yapan CHP yönetimine vekillerden tepki yağdı. Güler, ‘Bu polisler sahte delil üretenlerdir’ derken, Yılmaz, ‘CHP yöneticileri kendine gelmelidir’ ifadesini kullandı.

Abone ol

Operasyonlarda F tipine destek açıklamaları yapan CHP yönetimine vekillerden tepki yağdı. Güler, ‘Bu polisler sahte delil üretenlerdir’ derken, Yılmaz, ‘CHP yöneticileri kendine gelmelidir’ ifadesini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve bazı CHP yöneticilerinin Ergenekon, Balyoz,... tertiplerinde rol alan F tipi örgüt mensubu polislerin gözaltına alınmasına ve tutuklanmasına karşı duruşu CHP vekillerince tepkiyle karşılandı.

CHP milletvekili Birgül Ayman Güler gözaltına alınan ve tutuklanan polislerin vatana değil başka yerlere hizmet ettiklerini belirterek, polislerin Yarbay Ali Tatar’ın onur intiharına sürükleyen polisler olduğunu bildirdi.

Uşak milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, bu polislerin mağdur olmadıklarını kaydederek, CHP yöneticilerinin kendilerine gelmesini istedi.

Eskişehir milletvekili anayasa hukukçusu Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Süheyl Batum F tipi örgütün yaşanan hukuksuzlukların mimarı olduğunu ifade etti.

F tipi örgüte yönelik operasyonu değerlendiren Kemal Kılıçdaroğlu’nun F tipi örgüte mensup polisleri savunur açıklamalar yapması, bazı CHP milletvekillerinin emniyette, adliyede Ergenekon Balyoz, ... gibi tertiplerin sorumlusu F tipi polislere destek çıkması CHP’de tepkiyle karşılandı.

CHP seçmeni vatandaşlar, “CHP ne yapıyor. F tipi tertipçileri de mi savunur olduk?” diye tepkilerini dile getirirken, bazı CHP milletvekillerinin ve yöneticilerinin açıklamaları bardağı taşırdı. CHP’nin olaya müdahil olmasını ve soruşturmanın durdurulmasını önleyerek, genişlemesini sağlamasını isteyen CHP’liler, parti yönetiminin tutumunun yanlış olduğunu ifade ettiler. CHP yönetiminin ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı gösterdiği Ekmeleddin İhsanoğlu’nun tertipçi ve sahte delilerin sorumlusu çeteye sahip çıkması sonrası Twitterdan mesaj yayınlayan ve açıklama yapan birçok milletvekili de CHP yönetimini eleştirdi.

SORGULANANANLAR SORUMLUDURLAR

CHP Parti Meclisi üyesi İzmir milletvekili Birgül Ayman Güler Twitterden yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Şimdi sorguya alınanlar, Ergenekon, Balyoz, Askere Şantaj, vb. davaların polisleri. Ali Tatar’ı onur intiharına sürükleyenler. Bunların ‘vatana hizmet’leri yoktur. Sahte delil üreterek, yerleştirerek, düzmece mahkemeler kurarak iş görenlerin ahlak yokluğu ortada iken vatanları nasıl olsun? İstediğimiz yalnızca, onların yaptıklarının onlara yapılmaması olabilir. Yani sahte imal edilmiş sözde delillerle suçlanmasınlar; adil yargılansınlar. Silivri mahkemelerini gördüm. Sağır - dilsiz yargılamaların ne demek olduğunu görerek anladım. Şimdi sorgulananlar bunun sorumlularıdır. Yalnızca 17-25 Aralık için değil, gerçekleştirdikleri her bir hukuksuzluk için adil yargılanmalı ve hesap vermelidirler.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NE KUMPAS KURDULAR

CHP hukukçu milletvekillerinden Dilek Akagün Yılmaz da yaptığı açıklamada, CHP’nin F tipi örgütün arkasında durduğu görüntüsü verdiğini kaydederek bu görüntünün vahim olduğunu bildirdi. F tipi örgüt elemanı polislerin, Türkiye Cumhuriyeti’ne kumpas kurduklarını vurgulayan Yılmaz şu görüşleri savundu:

“CHP yöneticileri kendilerine gelmelidir. F tipi örgüte destek açıklamaları, CHP’nin bu örgütü destekler görüntüsü çok yanlıştır. Bu görüntünün oluşmasına neden olanlar kendine çeki düzen vermelidir. F tipi örgüte yönelik soruşturma ile ilgili açılacak davaya CHP de müdahil olmalı. Soruşturmanın genişlemesi ve bütün tertipçilerin açığa çıkarılıp yargılanması sağlanmalı. F tipi çete ve AKP iktidarı birlikte suç işlediler. Türkiye Cumhuriyetini yıkmaya çalıştılar. Ülke güvenliğini tehdit ettiler. Bu işin üzerine mutlaka gidilmelidir. Bunlara mağdur havası verilmesi son derece yanlıştır. Bunlar yüzlerce askerimize siyasetçimize, aydınımıza üniversite hocamıza eziyet ettiler yıllarca tutsak kalmalarına yol açtılar. CHP’nin milletvekilleri de buna dahildir. CHP Türkiye Cumhuriyeti için, Türkiye’nin güvenliği için harekete geçmeli ve bu tertipçilerden yargıda hesap sorulması için çalışmalıdır.

HERKESİN BOYASI DÖKÜLÜYOR

CHP’nin bir başka hukukçu milletvekili Prof. Dr. Süheyl Batum, F tipi örgütün hukuksuzlukların baş mimarlarından olduğunu ifade etti ve şunları söyledi:

“Şimdi herkesin boyası akıyor ve kimin ne yaptığı ortaya çıkıyor. Bütün bu hukuksuzlukları yapanlardan bir bölümü şu anda yargı önünde. Türkan Saylan’ın, İlhan Selçuk’un evinin arandığı, emniyette tabure üzerinde saatlerce bekletilmelerini düşünün. Şimdi bunları yapanları mı savunacağız? Mutlaka yargı önünde hesap vereceklerdir. Şimdi bunlardan birisiyle hesaplaşma gündeme geldiğinde ‘durun’ mu diyeceğiz? Sıra siyasilere de gelecektir. Adalet Bakanlarına, Başbakana da gelecek. 2007’den beri yaşadıklarımızı kimse unutturamaz.”

‘F TİPİ İLE YÜRÜNEN YOLDAN FAYDA GELMEZ’

F tipi polis şeflerine yapılan operasyona karşı çıktığını söyleyen CHP yönetimin aksine CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün operasyona destek verdi ve Cemaat’i savunan milletvekillerini ve cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu’nu eleştirdi. Hüseyin Aygün’ün operasyon başladıktan sonra partisini ve İhsanoğlu’nu eleştirdiği bazı twitler şöyle:

-Turgut Özal’ı öve öve bitirememeler, F Tipi polislere sahip çıkmalar derken bugün iki genel başkan yardımcısı ve bir milletvekili Çağlayan Adliyesinde sorgudaki polislere ‘insan hakları’ adına sahip çıktılar.

- Sizce Ali Fuat Yılmazer Hrant Dink cinayeti ve kumpas davaları başta olmak üzere son yıllarda yaşanan tüm hukuksuzluklarda rol oynamış kilit bir kişi midir, yoksa bir ‘mağdur’ mudur?

-Halka, aydınlara, askerlere, Kürt politikacılarına, avukatlara karşı sahte deliller, ‘gizli tanıklar’ ile davalar açan ve bugüne kadar hiçbir ‘özeleştiri’ yapmayan bir dini örgütlenmenin yandaşlarına sahip çıkmayı ‘sosyal demokrasi’ veya ‘sol’ ile nasıl bağdaştırıyorsunuz?

- İki ucu pis bir değneğin bir ucunu niye tutalım? Ali Fuat Yılmazer’e ‘Hrant davası’ açılması ve Cemaat-AKP ‘suçbirliği’nin tüm karanlık ilişkilerinin deşifre edilmesi için çaba harcamak daha doğru değil midir? Eğer Cemaat ile bir ‘derman’ bulacağınıza karanlık ilişkilerinin deşifre edilmesi için çaba harcamak daha doğru değil midir? Eğer Cemaat ile bir ‘derman’ bulacağınıza inanıyorsanız, varın Cemaat ile yürüyün, yolunuz açık olsun ama bu yürüyüşten ülkeye bir fayda gelmez, demokrasi, özgürlük ve adalet hiç çıkmaz.

‘İNTİHAR EDEN ALİ TATAR’I HATIRLAYIN’

Eski CHP TBMM Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan da Aydınlık’a yaptığı açıklamada, bir polis müdürünün sorgusunda ‘başbakan bize emrediyordu, biz de tutukluyorduk’ dediğinin basında yer aldığını hatırlatarak, “Tutuklama kararını hakim verir ama belli ki polis şefi hakimden daha yetkili. Tutuklama kararını başbakanın emri üzerine kendisi tebliğ ediyormuş belli ki. Bu öyle vahim bir olay ki, nerden tutarsan elinde kalıyor. Bir polis müdürü, eğer tutuklama talimatını direkt başbakandan alacak ve uygulatacak pozisyona gelmişse, gün gelip o başbakanın emriyle kendisinin de tutuklanacağını peşinen kabul etmiş demektir. Bu ülkede hukuk kalmadığının en açık göstergesi de bu” dedi.

Şimdi düşman olanların elele nice hayatları bitirdiğini belirten Tarhan, “Cezaevlerinde yaşamını yitirenleri, intihar eden Ali Tatar’ı, dışarıda sevdiklerini yitenleri hatırlayın. O günlerde adliyelerin önünde bekleyenler, tutuklama kararlarını hakimlerden önce bazı televizyonlardan öğreniyorlardı. O televizyonlar bugün bu polisleri destekleyen televizyonlardı” diye konuştu. Tarhan daha sonra şunları söyledi:

“Bugün derdest edilenleri devletin en kilit mevkilerine kim atadı? AKP’nin jetonunun niye şimdi düştü? Eğer tek mesele yolsuzluklarını örtbas etmekse bu operasyon salt 17 Aralık ve 25 Aralık’ın rövanşı için yapılmışsa bunun teşhir edilmesi şart. Umarım, kardeş kardeş kurdukları kumpasların cezasını, kardeş kardeş çekecekler. Benim bu operasyonla ilgili üzüldüğüm nokta henüz sıranın diğer ortağa gelmemiş olmasıdır. Umarım, biraz daha sabırla onu da göreceğiz. Ama herkes için adil yargılama, masumiyet karinesi, herkes için adalet de şart.”

F TİPİ ÖRGÜTÜ SAVUNMAK ‘SEHVEN’İ SAVUNMAKTIR

CHP TBMM eski Grup Başkanvekili Anadol: Gencecik teğmen Çelebi’ye bile acımadılar

CHP eski TBMM Grup Başkanvekili hukukçu Kemal Anadol da CHP yönetiminin F tipi operasyona ilişkin tavrını eleştirdi. CHP’nin suç işleyenin üzerine gidilmesine destek vermesini isteyen Anadol şöyle dedi:

“Bunlar insan haklarını, evrensel hukuku paspas gibi çiğnediler. Bu örgütü, bu polisleri savunmak yapılan hukuksuzlukları savunmaktır. İlhan Selçuklara, Türkan Saylanlara, ... yapılanları savunmaktır. Yurtsever insanlar aydınlar bunlar yüzünden yıllarca cezaevlerinde hapis yattılar. Bir kısmı yaşamını, bir kısmı sağlığını kaybetti. Bunlar gencecik teğmen Mehmet Ali Çelebi’ye bile acımadılar. Bunları savunmak ‘sehven’i savunmaktır. Elbette 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk olayının üzerine gidilmelidir. Ama 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk olayının üzerine gitmek, bu örgütün üzerine gitmeye engel değildir. Aksine CHP bu davaya müdahil olup hükümetin bu tehlikeli örgütle anlaşma yoluna gitmesini engellemeli ve mutlaka yargılanmasını sağlamalıdır.”

CHP’Lİ ERSİN: F TİPİNE DESTEK VAHİM

Eski CHP Milletvekili Ahmet Ersin CHP yönetimini, “Yasadışı bir örgüte arka çıkmak, desteklemek vahim bir şey” diyerek eleştirdi. Ersin, “Operasyonların Türkiye’nin hayrına olduğunu düşünüyorum. Yöneticilerimiz buna ‘İntikam operasyonu’ diyorlar ama bunlar yasadışı bir örgüt. Devletin kurumlarında, emniyette ve yargıda örgütlenmişler... İçerde ve dışarıda iftiralarla, kumpaslarla binlerce insanı mağdur ettiler.”

ulusalkanal.com.tr

O polislerin telefonlarına el kondu! Gündem F Tipi'nin yeni Sözcü'leri: Cumhuriyet, Yurt, Birgün Gündem "PKK'nın bile adayı var! Cumhuriyet'in adayı yok!" Gündem Bayrama direnişte girdiler Gündem