Ekrem İmamoğlu'ndan Erdoğan ve Bahçeli'ye çağrı
Resmi olmayan sonuçlara göre İBB Başkanlığı'nı kazanan CHP'li Ekrem İmamoğlu, Ankara ziyareti öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, "Sandık tutanaklarım bugün sayın Yıldırım lehine bir sonuç verseydi, partim de 'Hayır kardeşim, kabul etmiyorum' deseydi, ben çıkar, 'Sayın Yıldırım, hayırlı uğurlu olsun, seçimi kazandınız' derdim. Aynı şeyi beklerim." dedi.
Atatürk Havaalanı'nda, Ankara'ya hareketinden gazetecilere açıklama yapan İmamoğlu, seçimden önce çocuklarıyla beraber Anıtkabir'e bir ziyareti planladığını, daha sonra Ankara'da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i ziyaret edeceğini söyledi.
Tüm vatandaşların Miraç Kandili'ni tebrik eden İmamoğlu, günahlardan arınılan, iyiliklere uzanılan bir gece olmasını temenni etti.
İmamoğlu, seçim gündeminin sürdüğünü, bu süreçte hiç hoş olmayan ortamların yaşandığını ifade ederek, "Sabırla takip ediyorum ama sabır kadar inancım, kararlılığım en üst seviyede. Bunun bilinmesini istiyorum. Çok şey birbirine karıştı. Bu beni çok üzüyor. Neler karıştı derseniz, devletin imkanları, bakanları, kurumları, neye hizmet edeceğini şaşırmış durumda." diye konuştu.
"YSK, benim güvendiğim tek kurum. Sonuna kadar güveniyorum." diyen İmamoğlu, "Sandık tutanaklarım bugün sayın Yıldırım lehine bir sonuç verseydi, partim de 'Hayır kardeşim, kabul etmiyorum' deseydi, ben çıkar, 'Sayın Yıldırım, hayırlı uğurlu olsun, seçimi kazandınız' derdim. Aynı şeyi beklerim. Kendisini esefle takip ediyorum. Hala ısrarla İstanbul'da afişleri donatmak, asmak, bazen belediyenin görevlisi asmazsa başka türlü astırmak için çabalar ortaya koymak, yazıktır günahtır." değerlendirmesini yaptı.
İmamoğlu, bir gazetecinin "Seçim sonuçları için aksi durum olsa ne yapacaksınız?" şeklindeki sorusuna, "Aksi durum olmaz. Bu ülke büyük bir ülkedir, bu millet büyük bir millettir." cevabını verdi.
İmamoğlu ailesiyle geldiği havalimanında bazı çalışan ve yolcularla da selamlaşarak, el sıkıştı.
Bir vatandaşın, "Mazbatanızı ne zaman alacaksınız?" sorusunu "Vatandaş verdi, gerisi kolay" diye yanıtladı.
Erdoğan ve Bahçeli'ye çağrı
— (İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın Binali Yıldırım ile görüşmesi) Biri güvenlikten, birisi bilgi işlemden sorumlu, kimse elinden oyuncağı alınmış gibi davranmasın. Bu devlet, memleket meselesi. Herkesi devlet adamlığına davet ediyorum. Devlet adamlığı bu süreci iyi noktalamaktır.
— Artık benim son çağrı yapacağım önemli iki kavram var. Bir tanesi Sayın Devlet Bahçeli. Demokrasiye olan inancını tek bir oya bağlayarak söyleyen çok güzel bir cümlesi var. Sayın Bahçeli lütfen bu süreci iyi takip etsin. Bu kadar yıllık devlet deneyimi olan ve devlete dair hizmetleri olan bir şahsiyet olarak, bu sürece mutlaka kayıtsız kalmamalıdır.
- Bir diğeri de Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Recep Tayyip Erdoğan. Lütfen birileri elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi davranıyor olabilir. Alt gruplar afiş asma çabasında, farklı ihbarlar yapma çabasında. Bir sürü insan geldi bana şunu söyledi; sana oy vermedim ama seçildiğine sevindim. Ben toplumun vicdanına kendimi emanet ettim zaten. 16 milyon kazanmıştır. İstanbul İttifakı kazanmıştır. Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu süreci görmesini, dünyaya rezil olmamız için, dünyanın ayıpladığı bir ülke olmamamız için, esefle kınadığı kötü demokrasi örneği olamamamız için Sayın Erdoğan'ın bu sürece kayıtsız kalmaması gerekir. Burada her iki kurum ve kişi şu anda önemli. Her ikisi de Cumhur İttifakı'nın üyesi, birisi Devlet Bahçeli, MHP'nin Genel Başkanı. Bir diğeri de bu ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanıdır. Sayın Recep Tayyip Erdoğan.'
- İşimize bakalım, bakın ekonomi kötü, herkes kan ağlıyor. Belediyedeki işimize dönelim. Büyükşehir Belediyesi'nden 2 gün içinde bir sürü ihbar alıyoruz. Dosya kaçıranlar, odasını toplayanlar. Ne oluyor kardeşim? Ne oluyor, ben gelip tedbir almak istiyorum. İstanbullunun bir kuruşunun bile hesabını soracağım. Onun için oradaki siyasi iradeyi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin alın teri akıtan hiçbir emekçisi dinlemesin lütfen, umursamasın. Devlet görevi yapmak başka bir şeydir, siyasi emri altında koşanlar başka bir şey. Bıraksınlar, yok saysınlar. Benim emrimle oraya gelen birini de yok saysınlar. Devlet bürokratı olmak başka bir şey. İhbar diyorum, Kanıt olursa paylaşırım. Kaygı duyduğum için söylüyorum.