HDP Milletvekili Ahmet Şık'tan 'açılım' yorumu: Çok kısa bir süre sonra var olacak olan Erdoğan sonrası iktidar bloğuyla o masa kurulacak

Terör örgütü PKK'nın, HDP’nin ‘Türkiye partisi’ olma yönündeki çabalarını bozduğu yorumlarına katılmadığını söyleyen Şık, "Partiyle, Selahattin Demirtaş çizgisiyle bir şekilde bağ kurulan örgütün de bence bir siyasi görüş ayrılığı yok, barış talep etme konusunda" dedi. Şık, Erdoğan sonrası iktidar bloğunun açılımı başlatacağını söyledi

Abone ol

HDP Milletvekili Ahmet Şık, T24’te Şirin Payzın’a röportaj verdi. Şık, Öcalan’ın avukat görüşmesi ve ‘Ak Parti’nin açılım süreci başlatmak istediği’ iddiaları hakkında sorulara yanıt verdi. Açılım sürecinin başlayacağını ancak bunun Ak Parti hükümetinde olmayacağını söyleyen Şık “Çok kısa süre sonra var olacak olan Erdoğan sonrası iktidar bloğu ile o masa tekrar kurulacak” ifadelerini kullandı.

‘AYNI GÜN OLMASI TESADÜF’

Şık burada özetle şunları söyledi:

“(HDP seçimde nerede duracak) HDP’nin durduğu yer belli. Nasıl ki 31 Mart seçimlerinden önceki stratejisi faşizmi geriletmekti, bunda başarılı da oldu, aynı çizgide duruyor. Sürekli bu partinin ve tababının kolaylıkla alınıp satılabilen bir nesne olarak görülmesine benim itirazım var. Herkes haddini bilsin. Büyük tesadüf Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmesinin açıklanmasıyla YSK kararı aynı güne denk geldi. Bu HDP ya da Kürt hareketi tarafından hesaplanmış bir şey değildir. Diyebilirler ki AKP bunu hesaplamıştır. Diyebilirler. “AKP herkese diyor ki ben kurduğum suç düzenini devam ettirmek istiyorum. Bunun için de herşeyi yaparım, her türlü tavizi veririm. Herkesle de masaya otururum. AKP bu. Burada mevzu muhalefetin tüm bileşenlerinin nasıl tavır olacağı. Kolay lokma olarak neden HDP ve Kürt hareketini görüyorsunuz? Neden oranın hemen demokrasi beklentisinden vazgeçeceği kanısına kapılıyorunuz? Bu ırkçılıktır. Ulusalcılık diye kodlanan, çevrelerine de birçok insanın kolaylıkla takılabildiği bir ırkçı zihniyet var. Bu tam da AKP’nin beslendiği birşeydir.

“Müzakere döneminde masayı AKP devirdi. Kimse PKK’yi suçlamasın. Erdoğan da Yalçın Akdoğun da HDP seçime girme kararı alırsa masa devrilir demişti. AKP MHP ile girdiği siyasal hat nedeniyle Muhafazar Kürtlerin oyunu toplamak için onlara barış çubuğu uzatma hamlesi bu.

ASGARİ MÜŞTEREKLERDE BAĞIMSIZLIK YOK!

“(İktidar bloğu kırmak isteyecektir. CHP, İyi Parti tabanından HDP ne bekliyor?) Aday yeniden Ekrem İmamoğlu olacak. Herkes Ekrem İmamoğlu için çalışmak, sorumluluk almak zorundadır. Bunu HDP’liler de yapacak, CHP’liler de Saadet’lilerle. Asgari müşterekte toplanan herkes yapmalıdır. Nedir asgari müştereklerimiz? Kürt meselesinde çatışmasızlık, en başlayacak yer, barışı önceleyen bir siyasal çözüm nedeniyle... Devletin laik olması, hukukun üstünlüğü, toplumsal cinsiyet, eğitimde fırsat eşitliği ve inanç özgürlüğü... Beş, altı maddede ortaklaştırdığımız paydalar var. Bu paydada birleşen bütün muhalefetin yapacağı iş bellidir. Bu CHP tabanı için de sözknusu, HDP tabanı için de...

‘PKK BARIŞ İSTİYOR HDP’YLE GÖRÜŞ AYRILIĞI YOK’

“(HDP ne zaman kilit parti, Türkiye Partisi olsa PKK üst yönetiminden öyle bir manevra geliyor ki HDP kendini ortada apaçık buluyor. Bundan HDP yönetimi rahatsız mı?) Sorunun muhatabı ben değilim. Yönetici değilim. Şu tezinize katılmıyorum.

HDP ne kadar barışı önceliyorsa PKK buna aksi davranıyor yorumunu doğru bulmuyorum. Çünkü öyle olmadığını biliyorum. Nereden biliyorum. Ben 2015 seçiminden önce Kandil’e gittim ve Cemil Bayık’la söyleşi yaptım. Orada yazdıklarım ve sohbetlerimizden yola çıkarak söylüyorum. Ki ben o seçimde HDP’nin oparti olarak seçime girmesinin yanlış olduğunu düşünüyordum. Barajı geçip geçmeyeceğimizden emin değildim. Bana çok net bir itiraz ettiler ve dediler ki Türkiye’nin kurtuluşu HDP’nin çizgisidir. Kandil’in bakış açısı bu. Ve bence halen öyle. Bunu da bilerek söylüyorum. Detaylarını söylemeyeceğim. Şöyle bir tartışmaya girilmesin; ‘Selahattin kıskandı PKK o yüzden şöyle oldu’, ‘HDP ve PKK arasında görüş ayrılığı oldu. Birisi savaş istiyor, birisi barış istiyor.’ Böyle Bir şey yok. Bu ülkede çözüm sürecinde ve sonrasında yaşnanlar bize şunu kanıtladı; Bu ülkede savaşı da devlet çıkarıyor, barışı da devlet getirecek.

Benim durduğum yer belli. Ben her kimden gelirse gelsin şiddetin her türlüsüne karşı çıkmak gerektiğini savunan ve kendini barış savunucusu olarak tarif eden biriyim. Barış talep etmekle barış savunmak arasında fark var. Ben o farkı bilerek barış savunucusu diyorum kendime. Savaşta şiddet üreten iki taraf var. PKK bunlar biridir. Ama hakim güç devlettir. Siz bir silahlı örgütten devlet terbiyesi bekleme naifliğine düşmeyeceksiniz. Siz önce devletten savaşı durdurmasını talep edeceksiniz. Bu örgüt defalarca barış talep etti. Örgütün tavrı bu. Ben silahlı örgütü savunacak pozisyonda değlim. Varolanı aktarmaya çalışıyorum. Partiyle, Selahattin Demirtaş çizgisiyle bir şekilde bağ kurulan örgütün de bence bir siyasi görüş ayrılığı yok barış talep etme konusunda. Lütfen böyle bakılmasın.

‘O MASA KURULACAK’

"AKP ile yeniden çözüm süreci olmayacak. Ama bu müzakere masasının tekrar kurulmayacağı anlamına gelmiyor. Ben inanıyorum o masa kurulacak. Ama Erdoğan’la değil. Çok kısa bir süre sonra varolacak olan, Erdoğan sonrası iktidar bloğuyla o masa kurulacak."

ulusal.com.tr

Zekeriya Tuyan son yolculuğuna uğurlandı Gündem KKTC'de hükümet dağıldı Gündem Kılıçdaroğlu'ndan YSK'ya yanıt Gündem KKTC Maliye Bakanı Serdar Denktaş istifa etti Gündem