Hükümetten Avrupa Birliği'ne (AB) ve Macron'a sert tepki

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Avrupa Birliği'ne sert tepki gösterdi. Sosyal medya hesabından açıklamalar yapan Çelik, "Suriye’de olup bitenler karşısında üstüne düşeni yapmayan AB, sorumsuzca bir açıklama daha yapmış." dedi. Fransa Cumhurbaşkanı Macron'a da tepki gösteren Ömer Çelik, "AB’nin önemli üyesi Fransa’nın Cumhurbaşkanının kimyasal silah kullanımına karşı yapılan saldırının başarılarından biri olarak “Türkiye ile Rusya’nın arasını bozmaktan” bahsetmesi, meselenin ne olduğunu açıkça gösteriyor." ifadelerini kullandı

Abone ol

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, AB Dışişleri Konseyi toplantısında üye 28 ülkenin dışişleri bakanları toplantı sonunda "Türkiye'nin askeri harekatı, insani durumu daha zor hale getirdi, yerel halkın yer değiştirmesine neden oldu" dediğini hatırlattı.

AB'nin Suriye’de olup bitenler karşısında üstüne düşeni yapmadığını ifade eden Çelik, AB'nin sorumsuzca bir açıklama daha yaptığını söyledi.

Ömer Çelik'in tepkileri şöyle:

"AB, “başta Türk ordusunun harekatının ardından Afrin'de olmak üzere, Suriye'nin kuzeybatısındaki insani durumun kötüye gitmesinden derin endişe duyuyor” demişler. Siyasi ve insani hiçbir duyarlılık ve sorumluluk taşımayan bir açıklama bu.

AB, Suriye konusunda hiçbir iş yapmıyor, sadece “izliyor” ve “endişe duyuyor.” Afrin’de ne olduğunu anlamamışlar, sahada ne olduğundan haberleri yok ama büyük cümleler kurarak suçlamada bulunuyorlar.

Ordumuzun askeri harekatının insani durumu daha zor hale getirdiğini ve yerel halkın yer değiştirdiğini söylüyorlar. Ordumuzun müdahalesinden önce oradaki terör hakimiyetini ve yerel halkın PYD terör örgütü tarafından zorla göç ettirildiğini bilmiyor olamazlar.

Ordumuzun Afrin Harekatı ile durumun daha kötü hale geldiğini söylemek, harekat öncesi orada kurulan terör hegemonyasına ve teröristlerin yerel halka yaptıkları zulme destek vermek demektir.

Afrin harekatımızdan önce terör örgütü yerel haklı göç ettiriyor, topraklarına el koyuyor ve her türlü gayri insani muamalede bulunuyordu. Afrin harekatı ile bu durum son bulmuştur; terör egemenliğine son verilmiştir ve yerel halk kadim topraklarına kavuşmaya başlamıştır.

AB’nin bu son açıklamayla Türkiye’nin Afrin harekatına karşı çıkarken kullandığı gerekçeler, siyasi ve insani açıdan yanlış yerde durduğunu bir kere daha göstermiştir.

AB açıklamasında maalesef siyasi ve insani gerekçeler yerine, geçmişte Suriye üzerinde hegemonya kurmuş bazı AB üyesi devletlerin siyasi çıkarları görüşmektedir.

AB’nin önemli üyesi Fransa’nın Cumhurbaşkanının kimyasal silah kullanımına karşı yapılan saldırının başarılarından biri olarak “Türkiye ile Rusya’nın arasını bozmaktan” bahsetmesi, meselenin ne olduğunu açıkça gösteriyor.

Türkiye hem Cenevre süreci ile siyasi çözüm arayışlarına destek verirken hem de bunun tamamlayıcısı olarak Astana süreci ile Rusya ve İran’la güçlü diyaloglar kurarak Suriye’deki insani durumu düzeltmek ve çatışmasızlık bölgeleri oluşturmak için gayret ediyor."

ulusal.com.tr

Feyzioğlu, şeker fabrikalarının özelleştirme sürecine tepki gösterdi Gündem Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov iddiaları yalanladı Gündem Erdoğan: Telefonda ona söyledim! Bana akıl verme Gündem Tosuncuk öyle bir yerde ortaya çıktı ki! Gündem