Doğu Perinçek: İkinci İsrail'e geçit yok

Vatan Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Doğu Perinçek, Türk iç siyasetindeki gelişmeler, bilhassa Türkiye'nin bölge politikalarında Afrin Operasyonu ve Suriye ile ilişkilere muhalefetin bakış açısı, Soçi konferansının yansımaları gibi çeşitli konuları Lübnan merkezli olarak Suriye, Ürdün, İran ve Cezayir’de yayın yapan “Sita” haber sitesi için değerlendirdi.

Doğu Perinçek şunları söyledi:

"Afrin Operasyonu ve Türk muhalefeti

Afrin süreci, iç siyasetin birleşmesinin başlıca sebebidir ve Türk halkı çoğunlukla bu süreci teşvik etmektedir. Öte yandan bazı Türk siyasetçiler bu savaşın Türkiye’nin bütünlüğü için değil, Tayyip Erdoğan’ın savaşı olduğunu düşünerek yanlış analizler yapıyorlar. Bu görüş Türk halkında karşılık bulmadığı halde bu politikacılar halen aynı pozisyondalar, çünkü ABD ile uyumlular. Bugün Türk halkı ABD politikalarına karşı bir konumda yer almış oluyor, çünkü Afrin süreci ABD politikasına aykırı.

Suriyeli askeri muhalif grubun geleceği

Amerika, terörist grupları Suriye’yi bölme projesi için kullanıyor. Her devlet kendisine yapılan saldırıya karşı durur. Esad ülkesinin çıkarlarına karşı tutarlı bir mücadele vermektedir.

Daha önce Suriye’ye karşı olan muhalif grup bugün Amerikan politikalarına karşı Türk Ordusunun komutasına savaşmaktadır. Bunu Fırat Kalkanı’nda da gördük. Özgür Suriye Ordusu’na Suriye Arap Ordusundan kopanlar katılmıştı. Şimdi onların Suriye devletinde geleceği olabilecektir.

Suriye ile ilişkiler

Kuzey Suriye’deki askeri operasyonlar sonrası Ankara’nın Şam ile yakınlaşmaya çalışacağı kesin.

Çünkü ABD ve İsrail, Türkiye ve Suriye’ye karşı işbirliği içinde. Türkiye, İran ve Rusya arasında görüşmeler devam ediyor ve burada Batı Asya ülkeleri olarak belli bir amaca yönelik mücadele veriliyor. Özellikle Barzani’nin referandum sonrasında 2. İsrail planını engellemek en önemlisi oldu.

Irak’ın kuzeyi için uygulanan anlaşma Suriye için de uygulanmalıdır.

Önemli olan tek şey, bölgenin bütün olarak geleceğini korumasıdır.

Savaşlar “piknik” değildir ve Türkiye – Suriye anlaşması bir şekilde hem askeri, hem siyasi açıdan gerçekleştirilmelidir. Bunun için ise kabahatlerden ve olumsuz tutumlardan uzak durmalıyız.

Soçi’nin sonuçları

Tarihin bu çok önemli aşamasından geçerken açıklık getirilmesi gereken husus şu ki; sanıldığı gibi Erdoğan Türkiye’yi yönetmiyor, Türkiye Erdoğan’ı yönetiyor. Amerikan ve Alman basınını takip edenler de göreceklerdir ki, daha önce “İslamcı Cumhurbaşkanı” olarak tanımlarken daha sonra yüksek sesle modern devletin kurucusu Atatürk çizgisine geldiğini ve Kemalist olduğunu dillendirdiler. Bu da vatansever Türk halkının yönlendirmesidir."

ulusal.com.tr