İstanbul Alman Lisesi 150'nci yılını kutluyor
Almanya Federal Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Birgelen: "Okulun uzun yıllardan bu yana eğitime hizmet vermesi, özellikle ikili ilişkilerin zorlu dönemlerine rağmen yoğun kültürel işbirliğinin sürdürülmesinin ne denli değerli olduğunun bir göstergesidir"
Temelleri 1868 yılında atılan ve Cumhuriyet tarihi boyunca, eğitim-öğretim hayatını sürdürerek, ülkede farklı alanlarda başarılı isimler kazandıran İstanbul Alman Lisesi, kuruluşunun 150'nci yıl dönümünü çeşitli etkinliklerle kutluyor.
İstanbul Alman Lisesi'nin 150'nci yılına ilişkin Beyoğlu'ndaki İstanbul Alman Lisesi Menza Salonu'nda basın toplantısı düzenlendi. Oturum yöneticiliğini Alman gazeteci ve sunucu Judith Rakers'in üstlendiği toplantının açılışında konuşan Almanya Federal Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Georg Wilhelm Birgelen, İstanbul Alman Lisesi'nin Türk-Alman ilişkilerinin sürekliliği ve istikrarı için önemli bir yapı taşı olduğunu söyledi.
İstanbul Alman Lisesi'nin, Türkiye'nin en köklü ve itibarlı okulları arasında yer aldığına dikkati çeken Georg Wilhelm Birgelen, "Okulun uzun yıllardan bu yana eğitime hizmet vermesi, özellikle ikili ilişkilerin zorlu dönemlerine rağmen yoğun kültürel işbirliğinin sürdürülmesinin ne denli değerli olduğunun bir göstergesidir." dedi.
İstanbul Alman Lisesi'nin, 1868 yılından beri verdiği seçkin eğitimle "Yurt dışında Almanca Eğitim Veren Mükemmel Okul" kalite unvanını almaya hak kazandığını vurgulayan Birgelen, okulun her yıl sayısız başarılı genci mezun ettiğini ve mezunların sorumluluk sahibi vatandaşlar olarak, günümüz Türkiye'sinde toplumdaki yerlerini aldıklarını belirtti. Almanya'nın İstanbul Başkonsolosluğu'nun okulun 150. yıl kutlamalarına destek verdiğini dile getiren Birgelen, Türkiye ve Almanya Dışişleri Bakanlarının okulu birlikte ziyaret etmek için sözleştiklerini aktardı.
Wilhelm Birgelen, şunları kaydetti:
"İstanbul Alman Lisesi, Türk-Alman ilişkilerinin sürekliliği ve istikrarı için önemli bir yapı taşıdır. Kültürlerarası diyalog, ancak konuşarak ve karşılıklı anlayışla gerçekleşebilir. Her iki ülkenin tarih, kültür ve değerlerine anlayış ve saygıyla yaklaşmayı öğrenmek, kültürler arası diyaloğun ana koşuludur. İstanbul Alman Lisesi, bu alanda 150 yıldan bu yana başarılı bir biçimde çaba göstermektedir."
"150 yıllık eğitim ekolünün başarı öyküsü"
İstanbul Alman Lisesi Müdürü Axel Brott, "150 yıllık Alman Lisesi demek, 150 yıllık eğitim ekolünün başarı öyküsü demektir." dedi.
İstanbul Alman Lisesi Türk Müdürü Didem Veyisoğlu da okulu, hem akademik hem de sosyal anlamlarda, en iyi yapmak için çalıştıklarını vurgulayarak, gerek Türkiye gerekse uluslararası başarıların, bu durumun en somut kanıtları olduğunu kaydetti.
Veyisoğlu, "Türkiye, Avrupa ve Dünya şampiyonu yüzücüleri, piyano, gitar ve arp gibi gerek bireysel gerekse grup yarışmalarında ülkede ve dünyada önemli başarılar elde eden müzisyenleri, tiyatro ve dans çalışmaları gibi kendilerini farklı alanlarda başarılı bir şekilde ifade edebilen öğrencileri yetiştiren okulumuz, çok yönlü bir eğitim anlayışını benimsemiştir." diye konuştu.
150. yıl kutlama programı
Alman Liseliler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve 150. yıl proje koordinatörü Serhat Hacıpaşalıoğlu ise 150. yıl kutlamalarını, üç ana başlık içinde değerlendirdiklerine değinerek, ilk başlıkta İstanbul Alman Lisesi'nin, kuruluşundan itibaren iki dost ülke, Türkiye ve Almanya arasındaki köprü rolünü ve bunun her iki ülkeye olan katkılarını vurgulamak istediklerini belirtti.
Kutlamalar çerçevesinde Alman Lisesi camiasına ve her iki ülkeye dostluk mesajları vermeyi ve yeni ortak projelere imza atmayı arzu ettiklerini ifade eden Serhat Hacıpaşalıoğlu, şunları söyledi:
"Almanya Federal Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Sayın Sigmar Gabriel ve Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu, kendilerinin de Almanya'daki toplantılarında ifade ettikleri gibi, önümüzdeki haftalarda okulumuzda bir araya gelerek, ilk buluşmayı gerçekleştirecekler. Okulumuzun moda dünyasına armağanı olan Atıl Kutoğlu da son koleksiyonunu büyük bir defileyle, bizler için sergileyecek. Ayrıca, tüm eserlerini bir arşiv çalışması olarak bir araya getirdiğimiz Melih Kibar'ın şarkılarının seslendirileceği müzikal bir gösteri, okulumuzun öğrencileri, okulumuzdan yetişen müzisyenler ve profesyonel isimlerin eşliğinde sahneye konularak, bir anma gecesi düzenlenecek. 150. yıl kutlamalarına, yıl içinde, sizlerle daha sonra paylaşacağımız farklı içeriklerin ekleneceğini söyleyebiliriz."
Ünlü mezunlar okul anılarını paylaştı
Basın toplantısının ardından Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Cüneyd Zapsu Danışmanlık Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Cüneyd Zapsu, Sanatçı Serhat Hacıpaşalıoğlu ile Moda Tasarımcısı Atıl Kutoğlu, İstanbul Alman Lisesi'nde okudukları döneme ilişkin anılarını paylaştılar.
Toplantıda, lise yıllarında okulda aldığı eğitimin önemini anlatan Eczacıbaşı, 100. yılda öğrencilerin ve hocaların katılımıyla özel bir kutlama yapıldığını ve bunun unutulmaz bir anı olarak hafızalarında kaldığını hatırlattı. Annesinin de Alman Lisesi mezunu olduğunu ifade eden Eczacıbaşı, bütün ailenin Alman kültürüne yakın olduğunu anlattı. Alman Lisesi'ne gitmesinin ailesinin de isteğiyle olduğunu dile getiren Eczacıbaşı, şöyle konuştu:
"Alman Lisesi bana çok şey kazandırdı. Lisenin özellikleri arasında disiplinden söz edilir, onun ötesinde 2 yabancı dili çok iyi öğrettiğinden söz edilir. Bunların hepsi hiç kuşkusuz çok önemli. Lisede Almanca ve İngilizce öğrendim. Alman Lisesi'nin bana kazandırdığı en önemli şey, lisede hayatta başarılı olmanın sırlarını öğrendim. 'Başarılı oldum demiyorum' ama başarılı olmanın temellerini bu okulda öğrendiğimi çok rahatlıkla söyleyebilirim."
Moda Tasarımcısı Atıl Kutoğlu da lise yıllarında tasarımlarının beğenildiğini ve okul yıllarında modayla çok ilgili olduğunu anlatarak, şöyle konuştu:
"Alman Lisesi'nde bu salonda hayatımda ilk defilemi yaptım. Öğrenciyken bir yandan da tasarımlar çiziyordum, kalbim moda dünyasındaydı. Önce bale, sonra resim yaptım. Alman Lisesi'nde de notlarım yüksekti. Bu okul ve öğretmenlerimiz bir şekilde benim hayallerimin peşinden koşmama destek oldu. Ben çizim yapardım, onları sınıf arkadaşlarım alır diktirirlerdi. Elbise lazım, 'çizer misin' derlerdi. Ben çizer verirdim. Sonra talepler artınca sene sonunda koleksiyon yapıp defile yapmak istedik. Alman Lisesi'nde ilki burada olmak üzere defile yaptık. Çok güzel anılar bunlar ve kariyerimin ilk adımları."