Çamburnu Tabiat Parkı turizme hizmet verecek
Dünyada sarıçam türünün deniz seviyesindeki iki noktasından biri olan Trabzon'un Sürmene ilçesindeki Çamburnu Tabiat Parkı'nın korunması ve turizme daha fazla katkı sağlaması amacıyla Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü denetiminde proje uygulanıyor.
Dünyada sarıçam türünün deniz seviyesindeki iki noktasından biri olan Trabzon'un Sürmene ilçesindeki Çamburnu Tabiat Parkı'nın korunması ve turizme daha fazla katkı sağlaması amacıyla Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü denetiminde "Peyzaj ve Mimari Uygulama Projesi Vaziyet Planı" uygulanıyor.
Doğa Koruma Milli Parklar Trabzon Şube Müdürlüğü sorumluluk alanında kalan Sürmene Çamburnu mevkisindeki 5,2 hektar alan, 11 Temmuz 2011'de Bakanlık tarafından "tabiat parkı" ilan edildi. Bu alan, sarıçam türünün deniz seviyesine inmiş olduğu dünyadaki iki noktadan biri olarak kabul ediliyor. Diğer bölge ise İtalya'da bulunuyor.
Çamburnu Tabiat Parkı'nın da içinde yer aldığı 222 hektarlık alanın 35, 37, 38 ve 39 nolu bölmelerinde 7 Ocak 2017'de çıkan örtü yangınında yaklaşık 25 hektarlık alan zarar gördü.
Çamburnu Tabiat Parkı'na sıçramadan söndürülen örtü yangınında bazı ağaçların gövdelerinde kararmalar meydana geldiği ancak yapılan incelemelerde bu ağaçların hayatsal faaliyetlerine devam ettiği tespit edildi.
Ormanlık alanın değişik bölmelerinde 1978'de 3 hektar, 1980'de 1,5 hektar, 1989'da 5 hektar, 1994'de 0,1 hektar, 1996'da 1,5 hektar, 1998'de 2,1 hektar ve 1999 yılında ise 128 hektar alanda örtü yangını şeklinde yangınlar yaşandığı öğrenildi.
Yaklaşık 40 yıldaki 8 yangında toplam 166,2 hektar alan zarar gördü. Bölgede 1999 yılında çıkan en büyük yangında 222 hektar ormanlık alanın yarısından fazlası zarar gördü.
Arazinin imara açıldığı iddiaları
Bölgede 7 Ocak'taki yangının ardından, arazinin imara açıldığına ilişkin iddialar kamuoyunda çeşitli tartışmalara neden oldu.
Orman arazisinde herhangi bir yapılaşmaya kesinlikle müsaade edilmediğine dikkati çeken yetkililer, Çamburnu Tabiat Parkı'nda, 29 Eylül 2015'te Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce onaylanan proje doğrultusunda, eski yapıların yerine yenilerinin inşasına başlandığını kaydetti.
Yapıların inşasına yangından sonra değil, yangından çok önce başladığını anlatan yetkililer, 5,2 hektarlık tabiat parkının, yangın alanından yaklaşık 1 kilometre daha aşağıda yani deniz seviyesinde bulunduğunu bildirdi.
Bu alanda Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce 25 Mayıs 2016'da onaylanan mimari projeler doğrultusunda, yöre mimarisine uygun yapımı sürdürülen 15 adet 40 metrekarelik ahşap orman köşkü (kır evi), 3 yöresel ürün satış birimi, 29 kameriye, mescit ve kır lokantası gibi günübirlik kullanım alanları inşa edilecek.
Orman köşklerine ait inşaat ruhsatının Sürmene Belediyesinden alındığı, 21 Haziran 2016'da alanda uygulama çalışmalarına başlandığı, vaziyet planı ve projedeki yapı ile tesislerin inşasının devam ettiği vurgulandı.
Vaziyet planı ve mimari projeleri onaylanan diğer günübirlik yapıların inşasına henüz başlanmadığı, inşaat faaliyetleri sırasında alanda herhangi bir ağaç kesilmesinin söz konusu olmadığı ve olmayacağı kaydedildi.
Projelerin, 2008 yılında 29 yıllığına işletmeciliği ihale edilen firma tarafından yapıldığına ve Kasım 2017'de bitirilmesinin planlandığına işaret edildi.
Uygulamaların yap-işlet-devlet modeline uygun yapıldığı, işletme süresi sonunda tekrar Orman ve Su İşleri Bakanlığına teslim edileceği, farklı şahıslara devrinin veya satılmasının söz konusu olmadığı ifade edildi.
Yapılaşma için tıraşlandığı iddia edilen alanda 25 Ekim 2016'da heyelan meydana geldiğini ve kara yolunun ulaşıma kapanmasına neden olduğunu belirten yetkililer, Karayolları Bölge Müdürlüğü tarafından yolun güvenliğinin sağlanması amacıyla çalışma yapıldığını ve ardından alanın kafes tel ile kaplandığını kaydetti.
Yanan orman alanlarının tarla yapılması, imara ve yerleşime açılmasının gerek Anayasa'da yer alan hükümler, gerekse 6831 sayılı Orman Kanunu'nun ilgili maddelerince mümkün olmadığını ifade eden yetkililer, Orman ve Su İşleri Bakanlığınca yanan alanların başka bir gaye ile kullanılmasına kesinlikle müsaade edilmeyeceğini, zarar gören alanların yasal güvence altında olduğunu ve bu alanların yıl içinde tekrar ormanlaştırıldığını belirtti.
"Çamburnu bizim akciğerlerimiz"
Sürmene Belediye Başkanı Rahmi Üstün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Çamburnu mevkisinin bitki çeşitliliği açısından önemli bir alan olduğunu söyledi.
Çamburnu'nun Sürmene için ayrı bir önemi bulunduğunu belirten Üstün, "Bölgede 7 Ocak'ta çıkan yangında ağırlıklı olarak bitki örtüsü yandı. Yanan ağaçların yüzde 85-90'ı kurtarmış vaziyette, yeşermeye de başladılar zaten." dedi.
Üstün, bazı kesimler tarafından iddia edildiği gibi 50 hektarlık alanın yanmadığını, 25 hektarlık alanın zarar gördüğünü vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Keşke hiç yanmamış olsaydı. Bu şekilde gündeme gelmek bizim hoşumuza gitmiyor. O günkü iddialar şöyleydi, 'Siz burayı bilinçli yaktınız, Katar Emiri'ne vereceksiniz' diye ama sonra Katar Emiri'ne verilmediği anlaşılınca başka iddialar ortaya atılmaya başlandı. Doğa Koruma ve Milli Parkların alanı için 'Yangından sonra binaları başlattınız' dendi, gündeme getirmeye başladılar. Hatta benim bile ortak olduğumu iddia ettiler. Ben herhangi bir şeye ortak değilim."
Çamburnu Tabiat Parkı'nın uzun yıllardır yöre halkı tarafından piknik alanı olarak kullanıldığını anlatan Üstün, bu alanda kameriye, mescit, kır lokantası gibi çeşitli yapılar bulunduğunu söyledi.
Alandaki yapıların zaman içinde eskidiğini, işletmeciliğini yapan kişiler tarafından hazırlanan proje kapsamında yenileme çalışması yürütüldüğünü vurgulayan Üstün, şöyle devam etti:
"29 yıllığına kiralanmış alanda, halkın kullanımına açılacak 'orman köşkü' diye tabir edilen evler yapılıyor 15 tane kadar. 1,5 katlı ahşap, taban alanında taş kullanılıyor, üst kısımları ise ahşap. Mesire yerleri yapılacak, mescit, tuvalet var olacak. Tamamen yöre mimarisine uygun ve ahşap ağırlıklı, halkın piknik yapabilmesi için bir alan oluşturuluyor."
Üstün, yangın çıkan alan ile Çamburnu Tabiat Parkı arasında mesafe bulunduğunu belirterek, "İddia edildiği gibi buralarda bir yapılaşma yok. Yanan alanın yüzde 85-90'ı da yeniden yeşermeye başlamıştır. Geri kalan yüzde 10-15'lik kısmın da Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından bu yöreden alınan tohumlardan üretilecek fidelerle ekim ve kasım aylarında yeniden ağaçlandırılacağını öğrendik." diye konuştu.
Çamburnu'nun önemine işaret eden Üstün, şu değerlendirmede bulundu:
"Çamburnu bizim akciğerlerimizdir. Nefes aldığımız, özellikle korumaya gayret ettiğimiz yerlerden biridir dolayısıyla biz buralarda herhangi bir yapılaşmaya müsaade etmeyiz. Hem belediye olarak hem de Sürmeneliler olarak buna müsaade etmeyiz. Vatandaş gelip buralarda kontrolsüz piknik yapıyor. Onu biraz daha kontrollü hale getirebilmek için tabiat parkı alanında yeni çalışmaya gidildi. İnsanlar gelsin, pikniklerini, yürüyüşünü orada yapsınlar, konaklayacaklarsa da orada konaklasınlar diye bir proje geliştirdi. O proje sayesinde yaklaşık 100 kişiye de istihdam sağlanacak."
Üstün, bölgedeki işsizliğe de dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"İnsanlar göç ediyor. 30 sene önce nüfusumuz 45 bindi şimdi 25 bine inmiş. Bu göçün önüne inebilmek için tek tutunabileceğimiz dalımız turizm. Turizmi canlandırmamız gerekiyor ve dolayısıyla turistlerin gelebileceği, görebileceği yerlere herhangi bir yapılaşma veya çirkin yapılaşma yapma gibi bir düşüncemiz yok. Her şeyin güzelini istiyoruz, insanlar bu güzelliklerden istifade etsin istiyoruz ve herkesi de yöreye davet ediyoruz. İnanmayanlar da gelip kendileri görsünler, ondan sonra da kanaatlerini oluştursunlar diyorum."
"Görevliler sahada sürekli kontrol gerçekleştiriyor"
Çamburnu Tabiat Parkı'ndaki tesislerin işletmecisi Ali Hancı da alandaki çalışmalara ilişkin bilgi verdi.
İşletmeciliğini yaptıkları alanı devraldıkları dönemde mevcut olan 30-40 yapının büyük bölümünün zaman içinde doğa şartları dolayısıyla zarar gördüğünü belirten Hancı, çalışmaların ilgili kurumun denetiminde devam ettiğini, görevlilerin sahada sürekli kontrol gerçekleştirdiğini söyledi.
Hancı, yangının çıktığı yer ile işletmeciliğini yaptıkları tesisin bulunduğu alan arasındaki mesafenin yaklaşık 1 kilometre olduğuna işaret ederek, "Orası zaten Orman Bölge Müdürlüğüne ait arazidir ve yapılaşma yoktur. İsteyen vatandaşlarımız gelip görebilirler. O saha zaten bize ait değil." dedi.