Vatan Partisi eğitim politikasını açıkladı!

Abone ol

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Tülin Oygür bugün Parti’nin Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısı ile Vatan Partisi’nin eğitim politikasını açıkladı. Oygür’ün açıklamaları şöyle:

TÜRKİYE BİLİM VE AKIL YOLUNDAN GİDEREK

BAĞIMSIZ VE AYDINLIK BİR ÜLKE OLACAKTIR

Türkiye bağımsız ve aydınlık bir ülke olma hedefine bilim ve akıl yolundan giderek ulaşacaktır. Milli Hükümet,Cumhuriyet’in devrimci felsefesi kılavuzluğunda, aklı özgürleştiren ve yaratıcılığı pekiştiren bilimsel ve laik esaslı tek bir eğitim sistemi uygulayacaktır. Eğitim programlarında bilim dışı ve dinsel öğelere yer verilmeyecektir.

Bizim iktidarımızdatam bağımsız, laik ve halkçı bir Cumhuriyetin, sağlam temeller üzerinde kurulup yaşatılmasına kendini adamış nesiller yetiştirilecektir. İktidarımızda eğitim sistemini:

Türkçemizi iyi bilen, yurtsever, devrimci, özgür düşünceli, yaratıcı, başı dik, haksızlığa direnen, cesur, barışçı, dayanışmacı, emeğe saygılı, kamu mülkiyetine özen gösteren, paylaşmacı, doğa ve hayvan sevgisi ile çevre bilincine erişmiş, insanlığa kardeşlikle bağlı, “fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” kuşakların yetiştirileceği şekilde,yeniden yapılandıracağız.

EĞİTİM TEMEL BİR İNSAN HAKKIDIR

VE KAMUSALDIR

Eğitimi, temel insan hakkı olarak görüyor ve bu nedenle kamusal olması gerektiğini savunuyoruz. İktidarımızda anaokulundan üniversite sonuna kadar eğitim parasız olacak, ailelerden katkı payı, yardım ve benzeri adlarla para alınmayacaktır. Eğitimin en önemli bileşenlerinden kültür ve spor hizmetleri de devlet tarafından, parasız sağlanacaktır.

Ailesinden uzakta okuyan, kimsesiz veya yardıma muhtaç öğrencilerin beslenme, giyim, uygarca eğlenme ve kültür ihtiyaçlarını devlet karşılayacaktır. Kamu toplu taşıma araçları, öğrenciye parasız olacaktır. Ayrıca, öğrencilerimizin geçmişten kalan kredi borçlarını iptal edeceğiz.

ZORUNLU TEMEL EĞİTİM

LİSE DÖNEMİNİ DE KAPSAYACAK

Temel Eğitim zorunlu olacak ve altı yaşında anaokulundan başlayarak, kesintisiz 13 yıl sürecektir. Bunun anlamı şudur: Gençlerimizin yükseköğretime yönelecekleri veya meslek eğitimi alacakları “lise” dönemini de zorunlu Temel Eğitim kapsamına alıyoruz. On üç yıllık Temel Eğitimin son dört yılında, yükseköğretime hazırlık eğitimi ve öğrencilerin kişisel yetenek ve eğilimlerine göre ve milli eğitim planlamasına uygun olarak, meslek eğitimi verilecektir.Gençlerimizin ilgi ve yetenekleri ile seçtikleri meslekler arasında uyum olması bilhassa gözetilecektir.

Müzik, resim, tiyatro gibi kültür ve sanat dersleri ile beden eğitimi faaliyetlerine özel önem verilecektir.

Eğitimde bütün planlamalarımızı öğrenci ve öğretmeni merkeze alarak yapacağız.

MESLEK EĞİTİMİNİ GELİŞTİRECEĞİZ

Meslek eğitimini millî plana göre, ekonomik, toplumsal ve kültürel kalkınmanın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde geliştireceğiz.

KÖY ENSTİTÜLERİ TECRÜBESİNDEN

YARARLANACAĞIZ

Anadolu Aydınlanmasının temeli olan Köy Enstitülerinin eğitim yöntemi, çağdaş eğitimin ihtiyaçlarına uygun olarak değerlendirilecek, bütün eğitim biçimlerinde, iş içinde uygulayarak öğrenme anlayışı desteklenecektir.

GELECEĞİMİZİ ÖĞRETMENLERİMİZLE KURACAĞIZ

“Aydınlanma” mimarının öğretmenler olduğu bilincindeyiz. Öğretmen yetiştirme ilkelerini baştan aşağı değiştirecek, eğitim fakültelerini, öğrenci kabulünden program içeriklerine kadar yeniden düzenleyeceğiz. “Değersizleştirilen” öğretmenlik mesleğini, aydınlık geleceğimizin teminatı olarak, en yüksek değere oturtacağız. Öğretmenlerimiz bilim, sanat ve felsefe alanlarında birikim sahibi olarak yetiştirilecektir.

“ATAMASI YAPILMAYAN ÖĞRETMENLER”

DRAMINA SON VERECEĞİZ

Sınıf mevcutları 20 öğrenciyi aşmayacak şekilde düzenlemeye gidilecek ve sayıları 300 bini aşan ataması yapılmayan öğretmenlerin 200 binine kadrosuyla, her türlü sosyal hak ve güvenceye sahip olarak iş başı yaptırılacaktır. Diğer öğretmenlerimiz il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde oluşturulacak ek eğitim hizmetleri birimlerine, öğretmenlerin sahip olduğu gelir ve tüm sosyal hakları korunarak atanacaklardır. Bu görevlerinde, kendi alanlarında eğitimin niteliğini artıracak projeler üretmek üzere çalışacaklardır.

ÜNİVERSİTEYE GİRİŞİ

TEMEL EĞİTİME DAYANDIRACAĞIZ

Eğitim sistemimiz yıllardır, üniversiteye giriş sınavını kazanma becerilerinin verildiği bir uygulama halini almıştır. Bilimsel eğitim karşıtı bu anlayışı yok edeceğiz. Üniversiteye giriş sistemi, 13 yıllık Temel Eğitimin son dört yılında verilecek yükseköğretime hazırlık eğitimine dayandırılacak ve fırsat eşitliği gerçekleştirilecektir.

Üniversiteye giriş sınavı kaldırılacaktır.

ÜNİVERSİTELERİMİZDE BİLİM YAPILACAK

HALKA HİZMET ÜRETİLECEK

Üniversitelerimizi, bilimsel araştırma ve bilim eğitimi yanında, halka sundukları hizmetlerle, milletin geleceğinin kurulmasına katkıda bulunan Cumhuriyet kurumları olarak yeniden düzenleyeceğiz. Üniversiteler çalışmalarını, bilimin evrensel ölçütlerinden ödün vermeksizin oluşturulacak millî bilim gündemleri doğrultusunda yürüteceklerdir. Üniversite programları, ülkemizin ihtiyaç duyduğu insan gücünün ve bilim insanlarımızın yetiştirilmesi doğrultusunda düzenlenecektir. Üniversitelerimizin dünyada bilimin öncüleri arasında yer alması sağlanacaktır. Üniversite içindeki atama ve yükseltme kuralları, bu ölçütlere göre yeniden düzenlenecektir.

Üniversitelerimizde, Atatürk Devrimini tamamlama amacının gereği olarak, idarî, malî özerklik ve bilimsel özgürlük hayata geçirilecek ve iç işleyiş demokratik bir yapıya kavuşturulacaktır.

YÖK kaldırılacaktır.Yükseköğretimde, Cumhuriyet Devrimi temelinde özerkliği ve eşgüdümü hayata geçirmek yanında, öğretim üyeleri ile öğrencilerin yönetime katılmalarını sağlamak için, üniversiteler eliyle yeni merkezi kurumlaşmaya gidilecektir.

TÜBİTAK ve TÜBA özerk bilim kurumları olarak yeniden örgütlenecek, bilimsel çalışmalara destek olmaları ve bilim insanı yetiştirmeleri için yeterli kaynak ayrılacaktır.

BİLİM İNSANI ÖZGÜR OLACAK

Halkçı ve özgürlükçü siyasetler sayesinde bilim alanında yeteneklerin ortaya çıkmasını sağlayacak, gençlerimizi bilimsel buluş ve araştırmaya yönlendireceğiz. Bilimsel çalışmanın özgürleştirilmesi ve araştırmanın özendirilmesiyle yurtdışına beyin göçünü durduracağız ve dışarıdan yurdumuza beyin göçünün koşullarını yaratacağız.

BÜTÜN TOPLUMU KUCAKLAYAN

AYDINLANMA SEFERBERLİĞİ

ABD güdümlü cemaatçiliğin ve bölücülüğün iç çatışma olanaklarını ortadan kaldırmak, millî birliği sağlamlaştırmak, çağdaş bir ekonominin insan gücünü yaratmak ve yurttaşlarımızın yeteneklerini geliştirmek amacıyla bütün toplumu kucaklayan bir “Aydınlanma Seferberliği” yürüteceğiz. Halk kütüphanelerini, müzeleri ve kültür saraylarını yaygınlaştıracak ve geliştireceğiz. Halkevlerini, köy ve mahallelere kadar yeniden örgütleyecek, halkı eğitecek ve sanat çalışmasına katacağız.

ulusalkanal.com.tr

Soma maden şehidinin çocuğu minik Enes hayatını kaybetti Gündem "Atak" terörle mücadele için göreve başladı Gündem 1 Mayıs'ta Taksim ısrarının bilançosu ağır oldu Gündem Kılıçdaroğlu: 4 yılda bu coğrafyada yoksulluğu tarihe gömeceğim Gündem